| Ve en iyi haber ise cerrahların araştırma yapmamız gerektiğini bilmesidir. | TED | وأفضل الاخبار على الاطلاق أن الجراحين يعلمون اننا نحتاج لعمل البحوث. |
| Bu sadece neden araştırma tabanlı merakın desteğine ihtiyacımız olduğunun bir örneği. | TED | إنه فقط مثال على لماذا نحتاج أن ندعم البحوث المبنية على الفضول. |
| Burası araştırma istasyonu Aquatica. Tıbbi bir acil durum var. | Open Subtitles | هنا مختبر البحوث أكواتكا لدينا حالة أسعاف طارئة ، أكرر |
| Yani sizce, GD bilim adamları birbirlerini fazla ödenekli araştırmalar için mi öldürüyor? | Open Subtitles | لذا تَعتقدُ أن علماء جي. دي يَقْتلُ بعضهم البعض لأجل منح البحوث ؟ |
| Bu konu üzerinde herhangi bir araştırma falan yapıyor muydu ? | Open Subtitles | هل كانت تقوم بأيّ نوع من البحوث يمكن أن يسبب ذلك؟ |
| İğneleyici olmanın beyni nasıl etkilediğine dair yeterince araştırma yok maalesef. | Open Subtitles | لا يوجد مايكفي . من البحوث عن تأثير السخرية على الدماغ |
| Mikroçip, suni deri üzerine yaptığımız çığır açacak tüm araştırma verilerini içeriyor. | Open Subtitles | الرقاقة تحتوي على بيانات البحوث كاملة وفيها بحثنا الرائد في الجلد الاصطناعي |
| Dinleyicilerimizin ne yaptığına ve ne istediğine dair bir araştırma yapıyorduk. | Open Subtitles | حسنا إنّنا نعمل بعض البحوث بخصوص جمهورنا وما يبحثون عنه بالضبط |
| Peder Todd'un söylediklerinden sonra dönüp biraz daha araştırma yaptım. | Open Subtitles | ما بعد الأب وقال تود، عدت وفعل المزيد من البحوث. |
| araştırma Merkezi'ne bilimsel örnek olarak satmayı deneyip yarı yarıya paylaşırız. | Open Subtitles | يمكننا أن نحاول بيع هذا لمركز البحوث كعينة علمية ونتقاسم المبلغ |
| Özel askeri şirketler üzerinde ve Black Sands üzerinde araştırma yaptım. | Open Subtitles | أنا لم البحوث على انفراد المتعاقدين العسكريين تعمل على الرمال السوداء. |
| Aylarca üst katta ona hiçbir yararı olmayan bir araştırma yaptım, başarısız oldum. | Open Subtitles | لدي أشهر البحوث الطابق العلوي التي لم تفعل شيئا لها، حتى أنني فشلت. |
| Olayın emsalleri ve muhtemel seçeneklerle ilgili ofiste bir araştırma yapıyordum. | Open Subtitles | كنتُ اقوم ببعض البحوث بالمكتب حول الأحداث السابقة، والخيارات المتاحة، وأعتقد.. |
| Cambridge Üniversitesindeki Scott Polar araştırma Enstitüsü müzesinin arşivinde bu filmin binlerce makarası var. | TED | وكانت هناك الآلاف من بكرات ذلك الفلم بأرشيفات متحف معهد البحوث القطبية سكوت لدى جامعة كامبريدج. |
| 1978 yılında orada çalışmaya başlamış olan Paul Fishstein Save the Children (Çocukları Kurtarın) için çalışmış, Afgan araştırma ve değerlendirme birimini yönetmiş. | TED | و بول فيشتين والذي بدأ العمل منذ عام 1978 والذي عمل على انقاذ الاطفال وأدار وحدة البحوث و تقييم الوضع الافغاني |
| Aynı zamanda yaylar hakkında dünya çapında geniş araştırmalar yaptım. | TED | على منحى آخر أجريت العديد من البحوث على نطاق واسع حول أقواس حول العالم. |
| Babam tehlikeli araştırmalara girişti ve tahtı sık sık terkeder oldu. Evet... | Open Subtitles | الأب نفسه منغمس في البحوث الخطيره ، ومن وقت لآخر ترك العرش. |
| Böylece tıbbi araştırmaların erkekler üzerinde yapılmasına ve sonuçların sonra kadınlara uygulanmasına karar verildi. | TED | لذلك فتقرر: إجراء البحوث الطبية على الرجال، وتطبيق النتائج فيما بعد على النساء. |
| Devlet araştırmaları finanse ediyor ama daha sonra sonuçlara ulaşmak için tekrar ödeme yapıyoruz. Bu, iki kere ödeme yapmak gibi. | TED | إن كانت الحكومة تُمَوِّل البحوث الأكاديمية، لكن يتَعيّن علينا الدفع مرة أخرى للوصول لهذه النتائج، فكأننا ندفع مرتين. |
| dedim. Ve onlara birçok bilimsel araştırmanın da bu şekilde yapıldığını söyledim. | TED | وشرحت لهم أنّ الكثير من البحوث العلمية يتمّ انجازها باستخدام هذا الأسلوب. |
| Şimdi topladığımız paraya ve araştırmaya, araştırmayı nasıl yeniden tanımladığımıza gelirsek. | TED | الآن بالتبرعات التي نجمعها وبالبحوث وكيف أننا أعدنا صياغة معنى البحوث |
| Yine de siz ve CNRI'daki meslektaşlarınız, kapılarınızı tekrar açmayacak olduğunuzu duyduğuma üzüldüm. | Open Subtitles | مع ذلك، أنا آسفٌ لأنّكِ وزملائك في البحوث الوطنية لن تفتحوا أبوابكم مجدّدًا. |
| Mesajınızı bırakın. Ronnie, az önce Turner'ın evini araştırdım. | Open Subtitles | روني , لقد قمت ببعض البحوث على منزل تيرنر , حسناً ؟ |
| Enerji ile ilgili araştırmalarım nihayet son buldu. | Open Subtitles | البحوث الطاقية التي كنت أعمل عليها قد آتت ثمارها للتو |
| ...Almanların araştırmalarını sabote ediyor ve Amerika'ya bilgi sızdırıyordu. | Open Subtitles | بتخريب البحوث الألمانية، وتهريب المعلومات العلمية للأمريكيين. |
| Biz de Silikon Vadisindeki ArGe ve inovasyon laboratuvarlarını incelemeye başladık. | TED | لذا بدأنا بفحص مراكز البحوث والتطوير ومختبرات الابتكار في وادي السيليكون. |
| ...bu işin sadece bir seks araştırması olduğuna inanıyor mu? | Open Subtitles | تعتقد حقا أنها تنتمي إلى الأعمال التجارية في البحوث الجنسية؟ |
| Sağlık araştırmalarına erişim için internete açık. | Open Subtitles | أنه مفتوح على شبكة الإنترنت للحصول على البحوث الطبية |