| Charlie baksana, sence altı haftada ne kadar patates soymuşsundur? | Open Subtitles | أخبرني، كم تعتقد عدد البطاطس التي قشرتها فى ستة أسابيع؟ |
| Roka salatasıyla başlayacağım... ve sonra patates kızartmasıyla... biberiyeli tavuk istiyorum. | Open Subtitles | أود أن أبدأ بسلطة الجرجير وأريد الدجاج بالروزماري مع البطاطس المقلي |
| Bir günde kaç kişi öğle yemeği için patates kızartması yiyor? | Open Subtitles | ـ لا .. أنا فقط كم واحد يطلب البطاطس المحمرة تقريباً؟ |
| Masayı kurdum patatesleri pişirdim... ve o evde değil. | Open Subtitles | جهزت طاولة الطعام وطبخت البطاطس ولم تأتي بعد |
| Evet, bu yılki patatesler geçen senekinden daha büyük. | Open Subtitles | أجل، البطاطس هذا العام أكبر من العام السابق |
| Adam başına bir parça tavuk ve bir patates. Gerisini saklayalım. | Open Subtitles | قطعة دجاج و أخرى من البطاطس لكل واحد و سنوفر الباقى. |
| İlk komadan önce biftek ve patates yemişti, ikincisinden önce hastanede balık yedi. | Open Subtitles | تناول اللحم و البطاطس قبل غيبوبته الأولى و قدمت المستشفى السمك قبل الثانية |
| Taşıyıcı kayışa yerleştirirsin, hava yağ yüzünden ağırlaşır patates cipslerinin pişmesini izlersin. | Open Subtitles | أجلس بجانب حزام حامل, في جو معبق بالزيت تشاهدين قطع البطاطس المقلية |
| Sadece kendi için eve patates, et ve tereyağı getiriyor. | Open Subtitles | انه يجلب للمنزل البطاطس ، والزبد ، واللحوم لنفسه فقط |
| Bunu patates çuvalı diye çağırıyorlardır. Hey, şişko, işte gidiyor! | Open Subtitles | هذا ما يسمونه البطاطس الساخنة أيها السمين ، إنه هناك |
| Buraya sürüklediği ölü kızın bir çuval patates olmadığına bakarsak, evet. | Open Subtitles | ليست في الواقع كيساً من البطاطس كما يقول , فإذاً نعم |
| Ben bir biftek alacagim, elma dilim patates ve kenarda sogan halkalari. | Open Subtitles | و أنا سآكل شريحة فيليه مع البطاطس المقرمشة و بعض حلقات البصل |
| Çok ciddiyim. İki porsiyon patates, vanilyalı şeyk ve jambonlu bir şey. | Open Subtitles | أنا جاد جداً ، طلبان من البطاطس المقلية و الـفانيلا المخفوقة السميكة |
| İçine patates, lahana ve biraz da İrlanda viskisi koyarım. | Open Subtitles | أتناوله مع البطاطس و الكرنب و جرعة من الويسكي الإيرلندي |
| Eğer eve giderken patates kızartması yemek istersem, onları yerim. Hayır. | Open Subtitles | إذا كنت أريد تناول البطاطس المقلية في طريق عودتي للمنزل، سأفعل |
| Hadi şöyle kocaman birer biftekle içinde her şeyden olan fırında patates alalım. | Open Subtitles | أجل، لنتناول بعضاً من قطع اللحم الكبيرة وبعض البطاطس المحمّص المغطّى بكلّ شيء |
| İki baharatlı pizza, her şeyi koy kızarmış patates de alalım. | Open Subtitles | ايطاليان حار، كل شيء إضافي، ويجب ان تحصل على رقائق البطاطس. |
| patatesleri böyle pişiren birisini hiç görmemiştim. | Open Subtitles | أنا لم أر أمن قبل شخصا يطهو البطاطس بهذه الطريقة |
| Ve patatesler, onları da yeterince derine gömmedi! | Open Subtitles | وقام بدفع البطاطس أيضاً تحت الارض بشكل عميق جداً |
| Ve size tavsiyem, patatesi kabuğuyla pişirmeniz ve kendi soğanlarınızı yetiştirmenizdir. | Open Subtitles | وقتها تكونون بالفعل قد ساعدتم على كسب هذه الحرب ونصيحتى لكم أن تطهو البطاطس بقشرتها |
| Bir Duble Çizburger alacağım, büyük cips ve büyük kola. | Open Subtitles | سأخذ تشيزبرجر و بعض قطع البطاطس و كوكاكولا كبيرة الحجم |
| patatesli ve mantarlı bir şeyler al. Misafirler gelene kadar tok tutar. | Open Subtitles | تناول بعض من البطاطس والكمأة سوف تجعلك تصمد إلى أن يأتي الضيوف |
| Birazını otobüse ve yağda kızarmış patatese harcadım. | Open Subtitles | صرفت بعضا منها في ركوب الحافلة وتناول البطاطس المقلية |
| Bu yıl patatesin az olmasına şaşırmamalı! | Open Subtitles | لا عجب في أن حصاد البطاطس الخاص بنا كان سيئًا هذه السنة |
| Şu kızarmış patateslerden bir iki tane alabilir miyim? | Open Subtitles | هل يمكنني الحصول على بعض من تلك البطاطس المقلية؟ |
| Ellerimi arkamda birleştirmiş bir biçimde orada olacağım Kızartma yerken. | Open Subtitles | سأكون هناك ويداي مقيدتان خلفي أأكل علب البطاطس المقلية |
| Çok kötü. Bu yağlı parça ziyan mı olacak? Canım, patatesini yiyecek misin? | Open Subtitles | اوه ,هذا سئ جد ويبدد بعضا من اللحم الجيد هل تأكلين البطاطس يا عزيزتى ؟ |
| patates kızartmaları nerede? | Open Subtitles | مثل عدم وصول البطاطس المقلية التي لم أطلبها |
| - Bana pirzola ya da çifte pişirilmiş patatesle teşekkür edebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك شكري بضلع مشوي أو ربما عبوة كبيرة من البطاطس المخبوزة |
| Şu küçük şirin patateslere bakar mısın? | Open Subtitles | هلا نظرت إلى تلك أصابع البطاطس الصغيرة الجميلة ؟ |
| - Ben de bu kıvırcık patateslerin daimi bağımızı simgelediğini düşünüyordum. | Open Subtitles | و أنا الذى أعتقدت أن البطاطس المقليه كانت رمزاً لربطتنا الثابته |