"البوليس" - Translation from Arabic to Turkish

• Polis
• polise
• Polisin
• Polisi
• polisler
• Polisten
• polisle
• Polislere
• polisine
• polisleri
• Muhafız
• geçirmeye
• Polislerin

Senin için endişelendim. Polisi bile aradım. - Polis mi?
كنت قلقا أن تكونى الضحيه التاليه حتى أننى هاتفت البوليس

Sanırım küçük bir kasabadaki Polis şefinin bu işi kıvıramayacağını düşünüyorlar.
انا اعتقد انهم يظنون ان رجل البوليس المحلى مثلى ضيق الافق

Sırf bir iç işleri pisliği Polis şefi olmaya yaklaştı diye mi?
لأن بعض رجال الشئون الداخلية أصبح قريبا من أن يصبح قائد البوليس

Wilmer'in polise her şeyi anlatmasına... şahinle ilgili tüm ayrıntıları vermesine...
ما الذى قد يمنع ويلمر من اخبار البوليس ... . ب

Polisin bu adam hakkında herhangi bir iz bulup bulamadığını merak diyorum.
إننى لأتعجب لو كان البوليس لديه أى خيط يدل عن ذلك الرجل

Polis kaza demişti. Onun için de soruşturmaya gitmesi şart değildi.
لقد كانت حادثة كما يقول البوليس, ولا داعى لعمل اى تحقيق,

Sorabilir miyim, kar küreme aracıyla birlikte Polis de gelecek mi?
هل يمكننى معرفة ان كان البوليس سيصل مع جرافة الجليد ؟

Polis başka fikirdeydi fakat dava açmağa yetecek kanıtları yoktu.
البوليس كان له رأى آخر, ولكنه لايملك أدلة كافية لأدانتها

Yerel Polis mezarı açanın onları hatıra olarak... sakladığını düşünüyor.
البوليس يعتقد أن من فتح القبر يحتفظ بيهم كا هدايا

Senden başka bir şey duymak istemiyorum. Polis gidip onu bulmadan önce doğruca sinemaya gidip o kuş kafesini buraya getir.
اذهب الى هذه السينما فورا واسترجع قفص الطيور هذا قبل ان يعثر عليه البوليس

Polis gerçekten o adamı senin öldürdüğünü mü düşünüyor?
هل يعتقد البوليس حقا انك من اطلقت النار على ذلك الرجل ؟

- Hayır, İngiliz. Bir kaç hafta saklanması gerekiyor. Suçlu değil ama Polis onu arıyor.
يجب ان يختبئ لفترة, انه ليس مذنبا, ولكن البوليس يبحث عنه

Belki bayanlar, Polis kuvvetlerine saldırmanın komik olduğunu düşünüyordur.
ربما انتن تعتقدن انه من المضحك التهجم على قوات البوليس

Biliyorum ki Polis korkunç bir hata yapıyor.
ولاداعى ان تخبرينى بأن البوليس قد ارتكب خطأ فظيعا

Bu tür bir sorununuz varsa polise gitmelisiniz.
لو تعانى من هذا النوع من المشكلات, فيجب ان تذهب الى البوليس

Paine'nin polise gitmesinden korktuğu için... işini bitirsin diye birini gönderdi.
و كان يخشى ان يذهب بيين الى البوليس لذا, فقد ارسل شخص ما ليُنهى حياتى

Önümüzdeki Pazartesi, herşey yoluna girmiş olacak ve profesör ile birlikte diğer bütün çete üyeleri Polisin eline geçmiş olacaklar.
فى يوم الاثنين القادم,ستكون الأمور فى طريقها الصحيح ولكن الأستاذ وكل الأعضاء الرئيسيون لعصابته سيكونون فى ايدى البوليس.

Sanıyorum ki, Brod Polisi birinci çözümün basitliğini tercih edecektir.
أظن أن البوليس فى برود سوف يفضل بساطة الحل الأول

Bende bu şans varken, birileri öldürülür... polisler de gelip orayı kapatır.
و لحظي السيئ سيقتل شخص ما هناك ثم يأتي البوليس ليغلق المكان

Uyurgezeri incelemek için... Polisten izin isteyeceğim.
سأحصل على إذن البوليس لأفحص هذا المنوَّم

polisle görüşmeden önce sanırım babanızla konuşacağım ve babanızın karısıyla.
قبل ان اقابل البوليس, أظن انه يجب ان اتحدث الى والدك و زوجة ابيك

Polislere bildiğin her şeyi anlatmadığın için üzgünsündür belki.
ربما انت آسفة انك لم تخبرى البوليس بكل شئ تعرفينه

Brod polisine hangi çözümü sunacağımızı siz söyleyeceksiniz.
لإختيار الحل الذى سنقدمه إلى البوليس فى برود

polisleri çağırıp kadınları almaları söylendi.
يتم إستدعاء البوليس لتحريك النساء بالقوة.

Yedek Ordu bütün Muhafız Alayı, Gestapo ve Nazi memurlarını tutuklayacak.
الجيش الإحتياطي سيعتقل كل البوليس النازي و الجستابو و الرسميون النازيون

Muhafız Alayı'nda radikal bir grup devletin kontrolünü ele geçirmeye çalışmaktadır.
مجموعة متطرفة من البوليس النازي تحاول أن تستولي على سلطة الحكومة

- Kendi kuyruklarını kovalayan Polislerin meselesi. - Buna kızıyorum!
انها مسألة ان البوليس يطارد ذيله أنا مستاء من قولك