"التأكّد" - Translation from Arabic to Turkish

    • emin olmak
        
    • sağlamak
        
    • teyit
        
    • sağlamalıyız
        
    • emin olmalıyız
        
    • olup
        
    Seni ispiyonlamam. Biz arkadaşız. İyi olduğundan emin olmak istiyorum. Open Subtitles لن أشي بكِ، فنحن أصدقاء أريد التأكّد فقط من سلامتكِ
    Sadece takım arkadaşlarımın aptalca bir şey yapmadıklarından emin olmak istedim. Open Subtitles أُريد التأكّد من أنّ شُركائي ليسوا، بالخارج و يتصرّفوا تصرُّفًا أحمقًا
    Evet, ben sadece kanındaki pıhtılaşmanın normale dönüp dönmediğinden emin olmak istedim. Open Subtitles أجل أُريد التأكّد فحسب أنّ عوامل، الدّم لديه عادت إلى وضعها الطبيعيّ.
    Bak, tek yapmamız gereken adaletin tecelli etmesini sağlamak. Open Subtitles اسمعي، ما علينا فعله هو التأكّد من أن تحلّ عليه العدالة الكونيّة
    Kardeşim bu gebeliği teyit etmek için gereken büyüyü yapmak uğruna canını verdi. Open Subtitles أختي ضحّت بحياتها لإجراء تعويذة التأكّد من حملها.
    O halde herkesin yeterli sıcaklık ile korunmasını sağlamalıyız. Open Subtitles إذن علينا التأكّد أنّ الجميع محميين، وأنّ لديهم حرارة كافية.
    Bu şeyin kapısının açılmayacağından emin olmalıyız. Open Subtitles يجب التأكّد من أن هذا سيبقى إلى وقت لاحق
    Doktorunuz bu tıbbi sürece bilerekve anlayarak razı olduğunuzdan emin olmak zorundadır. TED يجب على طبيبك التأكّد من أنك راضٍ عن هذا الإجراء الطبي وأنك مدرك للأمر.
    Buraya getirilme şekliniz için bizi bağışlayın ama sizin doğru kişiler olduğunuzdan emin olmak zorundaydık. Open Subtitles سامِحوني للطريقة التي أحضرتكم بها إلى هنا، لكن علينا التأكّد بأنكم مَنْ كُنّا نُنشادهم
    Cherkasov'un Chicago inişinde iyi olduğuna emin olmak istiyorum Jer. Open Subtitles أريد التأكّد أن شيركاسوف بخير بهبوط شيكاغو
    CTU'nun kurallara göre hareket ettiğinden emin olmak istediklerini söylediler. Open Subtitles لقد ذكر أنّهم كانوا يريدون التأكّد من .. أنّ الوحدة تعمل بإنضباط كامل
    Sadece, değişim ya da öyle bir şey olmadığından emin olmak istiyorum... Open Subtitles أنت تعلم، عليك التأكّد بأن ليس هناك... . تكيّف أو ما شابه
    Eğer evlilik, iki insanın sonsuza dek birleşmesiyse şundan emin olmak istedim: Open Subtitles إذا الزواج هو دمج شخصين للأبد أردت التأكّد
    Her şeye karşı hazır olduğumdan emin olmak istiyor hatta hayatımı onun için kurban etmeme. Open Subtitles يريد التأكّد من أني جاهزة لأيّ شئ حتى التضحية بحياتي من أجله
    Müzik kutunu aldığından emin olmak istedim. Open Subtitles أردتُ فقط التأكّد أنّكَ استعدتَ صندوق الموسيقى
    Kız kardeşimi kurtarmak için elinizden gelen her şeyi yaptığınızdan emin olmak istiyorum. Open Subtitles أريد التأكّد من أنّكَ تحاول كلّ شيء لإنقاذ شقيقتي
    Burada sadece bir şartla misafir olabiliyorsun. O da sistemin vadedildiği şekilde çalışmasını sağlamak. Open Subtitles أنت ضيف هُنا ولديك دور واحد، وهُو التأكّد أنّ يعمل النظام كما وُعد.
    Ama ona yardım edebilmemin tek yolu programa uymasını sağlamak ona hayat koçluğu yapmak değil. Open Subtitles لكنّ الطريقة الوحيدةَ التي يمكنني مساعدتُها بها هي التأكّد من اتباعها لنظامها العلاجي لا عبر أن أكونَ مدرّبها في حياتها اليوميّة
    Avukatın olarak mahkemede donup kalmadan konuşmanı sağlamak benim görevim. Open Subtitles بصفتي مُحاميتُكِ، فإنّ مُهمّتي هي التأكّد ألاّ تتجمّدي على المنصّة. -حسناً . -حسناً؟
    Verinin bütünlüğünü teyit etmem gerekiyor. Open Subtitles عليّ التأكّد من سلامة البيانات
    Merlyn'in başka bir çocuğu olduğuna dair dedikodular duymuştuk. Hiçbirini teyit edemedik. Open Subtitles سمعنا إشاعات بأن (ميرلن) لديه نجل آخر، وما أمكننا التأكّد منها.
    Pekâlâ, o adamların Livingston'dan uzak durmasını sağlamalıyız. Open Subtitles حسناً، علينا التأكّد ألاّ يصل أؤلئك إلى (ليفينغستون)
    Ayrıca baskı altında imzalamadığından da emin olmalıyız. Bir de şu 291 bin 570 dolar meselesi var. Open Subtitles وعليّنا التأكّد بأنّه لم يوقع مجبوراً، و هناك 291,570 دولار
    Seninle güvende olup olmadığını bilmek istiyorlar. Open Subtitles يريدون التأكّد من بقائه في سلام في مأمنٍ بمنأى عنك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more