Dinle beni, Doktor, Seninle konuşmak istiyorum... Kızımın son durumu hakkında. Gerçekten mi? | Open Subtitles | اسمع يا دكتور، أود التحدّث معك بخصوص مشكلة صغيرة تواجهها ابنتي |
Evet, Seninle konuşmak istiyorum. Lütfen otur. | Open Subtitles | أجل, أردتُ التحدّث معك, تفضّلي بالجلوس, رجاءاً. |
Adami üç saattir ofiste tutuyoruz ama hâlâ Seninle konuşmak istiyor. | Open Subtitles | لذا أحضرناه للمكتب لثلاث ساعات، ولا زال يريد التحدّث معك. |
Ne? -Söyleyecek hiçbir şeyim yok. -Sadece Seninle konuşmam lazım. | Open Subtitles | ـ ليس لدىّ ما أقوله ـ فقط أريد التحدّث معك لثانية |
Seninle konuşmam daha bitmedi. | Open Subtitles | أنتَ , مهلاً لحظة . لم أنتهي بعد من التحدّث معك |
Bu konuda Sizinle konuşmak istiyordum. | Open Subtitles | حسنٌ، إذا كان لديك وقت، أريد التحدّث معك بشأنها |
Charlie, seninle şu John Ford filmi hakkında konuşmamız gerek. | Open Subtitles | شارلي)، أريد التحدّث معك عن فيلم) (جون فورد). |
Adamı üç saattir ofiste tutuyoruz ama hâlâ Seninle konuşmak istiyor. | Open Subtitles | لذا أحضرناه للمكتب لثلاث ساعات، ولا زال يريد التحدّث معك. |
Dün Seninle konuşmak isterken arkanı dönüp gittin. | Open Subtitles | لقد خرجت في الليلة الماضية حينما كنتُ أرغب في التحدّث معك |
Annen fikir ayrılıklarınızı çözmeniz için Seninle konuşmak istiyor. | Open Subtitles | أمكِ تريد التحدّث معك الآن لكي تقوم بتسوية الخلافات. |
Seninle konuşmak istediğim daha önemli bir mevzu var. | Open Subtitles | هنالك أمرٌ أهمّ من ذلك، أريد التحدّث معك بشأنه |
Notlarım iyi, baba. "İşe alım memuru bu yüzden Seninle konuşmak istiyor." | Open Subtitles | حصلت على درجات جيدة، أبي. لهذا يريد المُعيّن التحدّث معك. |
Evet, gönderdiğiniz e-posta ile ilgili Seninle konuşmak istedim. | Open Subtitles | أجل، أردت التحدّث معك بخصوص البريد الذي أرسلته. |
- Bekle, Seninle konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | انتظر، أنا حقاً أودّ التحدّث معك |
Seninle konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | انتظر، أنا حقاً أودّ التحدّث معك |
Seninle konuşmak ve sana bazı sorular sormak istiyorum. | Open Subtitles | أودّ التحدّث معك و طرح بعض الأسئلة |
Ama benim Seninle konuşmam bitti. | Open Subtitles | لكنني انتهيتُ من التحدّث معك |
Seninle konuşmam lazım. | Open Subtitles | أريد التحدّث معك |
Seninle konuşmam gerek. | Open Subtitles | أريد التحدّث معك |
Biliyorsunuz, Sizinle konuşmak bana kendi ailemle olan bazı şeyleri çözmemde yardımcı oldu. | Open Subtitles | التحدّث معك ساعدني بإكتشاف أشياء في عائلتي. |
Mors kodunun ne olduğunu biliyorum Murph. Ama yine de kitaplığının seninle konuşmaya çalıştığını düşünmüyorum. | Open Subtitles | لكنّي لا أعتقد أنّ رفّ كتبك يحاول التحدّث معك |
Seninle konuşmaktan kaçmıyorum. Sadece... yalnız kalmaya ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنا لا أتجنّب التحدّث معك إنّما أريد البقاء لوحدي |
Bir saniye konuşabilir miyiz? Elbette. | Open Subtitles | ـ أيّمكننى التحدّث معك قليلاً؟ |