"التكلم معه" - Translation from Arabic to Turkish

    • Onunla konuşmam
        
    • onunla konuşmak
        
    • Onunla konuşabilir
        
    • Onunla konuşmayı
        
    • konuşabileceğim
        
    • onunla konuşabileceksiniz
        
    • konuşmaya
        
    Resim projesi hakkında Onunla konuşmam gerek. Open Subtitles يلزمني التكلم معه بشأن مشروع فني،
    Çünkü Onunla konuşmam gerekiyor. Open Subtitles لأني أريد التكلم معه
    Bende kalan eşyalarını istiyor ve ben onunla konuşmak istemiyorum Open Subtitles لأنه يريد أن أعيد بقية أشيائه وأنا لا أريد التكلم معه
    Evet, demek istediğim, eğer mümkünse onunla konuşmak istiyorum. Open Subtitles أجل، أعني، أود التكلم معه إذا كان بمقدوري.
    -Herkes Onunla konuşabilir. Open Subtitles أي أحد يستطيع التكلم معه
    Fi Onunla konuşmayı denedi, o ona bir bakış attı... ağlamaya başladı. Open Subtitles في حاولت التكلم معه ولكنه نظر نظرة واحدة لها...
    Yatakta konuşabileceğim biri. Open Subtitles شخص ما يمكنني التكلم معه في السرير
    Siz de tapınağın kapsının ardından onunla konuşabileceksiniz... son kez veda edebileceksiniz. Open Subtitles ‫وهكذا تتمكنين من التكلم معه... ‫عبر باب المعبد ‫وتوديعه الوداع الأخير
    Onunla konuşmam gerekiyordu. Open Subtitles أُريد التكلم معه
    - Onunla konuşmam lazım. Open Subtitles -اريد التكلم معه
    - Onunla konuşmam lazım. Open Subtitles -اريد التكلم معه
    Aslında onunla konuşmak istemiştim, seninle değil. Open Subtitles في الواقع كنت أريد التكلم معه لا معك
    Belki onunla konuşmak istersin. Open Subtitles ربما قد يكون من الجيد التكلم معه
    Eninde sonunda onunla konuşmak zorunda kalacaksın. Open Subtitles ستتمكين أخيرا من التكلم معه
    Onunla konuşmayı tercih ederim. Open Subtitles أفضل التكلم معه
    - Onunla konuşmayı bırak. Open Subtitles توقفي عن التكلم معه
    Los Angeles'ta konuşabileceğim tek kişi sensin. Open Subtitles أنت الشخص الوحيد الذي أعرفه في "لوس أنجليس"، وأستطيع التكلم معه.
    Oliver, tapınakta size geldiğinde, onunla konuşabileceksiniz. Open Subtitles ‫عندما يأتي "أوليفر" إليك في المعبد ‫ستتمكنين من التكلم معه
    O zaman onunla konuşmaya mahkum olacağım. Şu an karanlıktayım. Open Subtitles سوف أُدان بسبب التكلم معه ولكن يجب أن أعرف لا أستطيع أن أكون في الظلام

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more