Burası Beaver Mills hemen acil yardım talep ediyoruz. | Open Subtitles | نعم , هنا قندس ميلز , لدينا التماس لوقف الاجراءات. |
Bayan Riller ve Bayan Riller mahkemenin hoşgürüsünü talep etme konusunda mütabık kaldılar. | Open Subtitles | السيدة ريلر والسيد ريلر وافقا على تقديم التماس للمحكمة لتخفيف الحكم |
Şube müdürüne bir istisna yapmaları için dilekçe verebilirim. | Open Subtitles | يُمكنني تقديم التماس للمُفوَّض ليمنحَ استثناءً |
- dilekçe bir şiirdir. - Evet, ve şiir de dilekçedir. | Open Subtitles | . ولكن الألتماس قصيدة - . نعم , والقصيدة التماس - |
Bu dava da aldığımız bir teklif... Pardon... içki istemiştin. Yani. | Open Subtitles | إنّه التماس من أجل قضية أعمل عليها, متأسف, تريدين أن تتناولي مشروباً |
Onlardan anlaşma koparmaya çalışıyor. | Open Subtitles | وهو يحاول عقد صفقة التماس معهم بدلاً من ذلك |
Müvekkiliniz suçlamaları reddetti, biz de ölüm cezası talep edeceğiz. | Open Subtitles | التماس موكلك بارتكابه الذنب سنقوم بتقديم عقوبة الأعدام. |
Ya alabileceğiniz en iyi koşullarda barış talep edersiniz ya da savaşırsınız. | Open Subtitles | يمكنكم التماس الهدنة مع أفضل الشروط التي يمكنكم الحصول عليها. أو يمكنكم القتال. |
Düşmanın gücünü belirleyince babamdan destek birlik talep ederiz. | Open Subtitles | حالما أتبيّن حجم أعدائنا، يمكننا التماس مزيدًا من الجنود من أبينا. |
Bu, Johann ve Brandt'I affetmesi için Christian'a bir talep. | Open Subtitles | هذا التماس من (كريستيان) للعفو عن ! (جوهان) و (براندت) |
Eğer Kaidu desteğimi talep ediyorsa kampıma uğrayabilir dizi çökük şekilde. | Open Subtitles | إن كان يود "كايدو" التماس دعمي له, يمكنه المجيء إلى مخيمي, جاثياً على ركبتيه. |
Jeanine'in konseyden sıkıyönetim ilân etmesini talep etmek için bir sebebe ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | واحتاجت (جينين) سبباً لتقديم التماس للمجلس حتى يتمكنوا من إعلان الأحكام العرفيّة |
- dilekçe bir şiirdir. - Evet, ve şiir de dilekçedir. | Open Subtitles | . ولكن الألتماس قصيدة - . نعم , والقصيدة التماس - |
Manhattan projesinde çalışan 155 bilim adamı Başkan Truman'a dilekçe yazdı bombayı kullanmaması için yalvardı ama onlar karşı konulması çok güç bir şeytan yaratmışlardı. | Open Subtitles | 155 مشروع مانهاتن العلماء بعث التماس إلى الرئيس ترومان توسول له بعدم استخدام القنبلة |
Kocamın Bastille'den çıkması için dilekçe vermek isterim. | Open Subtitles | أود تقديم التماس للأفراج عن زوجي من الباستيل |
Ve yasa yapıcılara dilekçe hakkım var. | Open Subtitles | لدي الحق في تقديم التماس المشرعين |
Cheyenne'da borçlarının resmi olarak silinmesi için dilekçe yazmana yardım edecekler. | Open Subtitles | ..وايضا سياعدوك في رد التماس لكي تستطيع (ازالة ديون ضرائبك رسميا مع (شاين لا .. |
Aracılık için Jedi konseyine dilekçe verebilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنك تقديم التماس لمجلس الـ (جيداى) من اجل التدخل |
- Unutma, mahkeme masraflarını dava etmek için anlaşmadık. | Open Subtitles | حسناً, لا تنسوا بأننا اتفقنا على عدم التماس |
Başta verdiğim brifinge göre hareket edelim ve sen de velayet için dava aç. | Open Subtitles | ونحن سنكمل ملف القضية الاصلي ويمكنك تقديم التماس للحضانة |
Hukuki dava için cevap basitti; anlaşma yoluna gitmedi ve bir dava tarihi belirlendi. | Open Subtitles | في حالته القانونية كان الجواب سهلا: رفض صفقة التماس أخيرة فتحدد موعد للمحاكمة |
- Şiddet suçu işlemiş biri anlaşma yapıyor ama sen açıklama yapmadan davayı düşürüyorsun? | Open Subtitles | مجرم عنيف وقع علي طلب التماس وانت ضربت بهذا عرض الحائط ولا تريد توضيح ذلك؟ |