Öğretmenliğin en Zor kısmı onlarla arkadaş olmadan arkadaş gibi davranmaktır. | Open Subtitles | الجزء الصعب في التعليم أن تكوني لطيفة دون أن تكوني صديقة |
Ama Zor kısmı dönmeyi sürdürmektir. | TED | لكن الجزء الصعب هو المحافظة على الدوران |
İşin Zor kısmı ilaç tedavisi almadan bunu böyle devam ettirmek. | Open Subtitles | الجزء الصعب هو أنه يجب أن أبقي حالتي في مرحلة لا تحتاج لدواء |
Bak, işte zor kısım burası, şuna bak. | Open Subtitles | شاهد، هذا هو الجزء الصعب هنا، أنظر إلى ذلك |
Bildiğin üzere, kimyasal silahlardaki zor olan kısım kimyasallar değil. | Open Subtitles | وكما تعلم الجزء الصعب في الأسلحة الكيميائية ليس المواد الكيميائية |
Şimdi işin Zor kısmı. | Open Subtitles | هذا كفيل بحل المشكله رقم واحد الآن الجزء الصعب |
Ayrıca babamın kalbini kazandın bile, ve işin Zor kısmı da buydu. | Open Subtitles | بجانب انك بالفعل نجحت فى الحصول على موافقة ابى, وهذا هو الجزء الصعب. |
Ayrıca babamın kalbini kazandın bile, ve işin Zor kısmı da buydu. | Open Subtitles | بجانب انك بالفعل نجحت فى الحصول على موافقة ابى, وهذا هو الجزء الصعب. |
Zor kısmı henüz geçmedik sanırım. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد اننا وصلنا إلى الجزء الصعب حتى الان. |
Bu işin Zor kısmı, baylar. Sizin çaydanlıklarla yapılamaz! | Open Subtitles | هذا هو الجزء الصعب أيها السادة ثم ستتعودون عليها بسهولة |
Bak, endişelenmiş gibi gözükme. Zor kısmı çoktan bitti. | Open Subtitles | لاتكن كثير القلق,لقد أنتهينا من الجزء الصعب |
Bak, endişelenmiş gibi gözükme. Zor kısmı çoktan bitti. | Open Subtitles | لاتكن كثير القلق,لقد أنتهينا من الجزء الصعب |
Geliştirmesi kolay oldu ama Zor kısmı isim bulmaktı. | Open Subtitles | الجزء العلمي كان سهلاً، لكن الآن الجزء الصعب هو ابتكار الاسم |
Zor kısmı bitti. Her an doğurabilirsin. | Open Subtitles | الجزء الصعب عدا يمكنكِ أن تلدي في أي وقت |
Ve işte asıl zor kısmı: O söylediğim şeyleri gerçekten yapmak. | Open Subtitles | وإليك الجزء الصعب في الحقيقة يجب أن تنفذي ما تسمعينه |
Yumurtlamalarıyla ilgili çok güzel çekimler yaptık ama işin Zor kısmı onları uçarken çekebilmek. | Open Subtitles | لدينا بعض اللقطات الرّائعة من التناسل لكن الجزء الصعب الآن، تصويرهم طائرين. |
İşte bu zor kısım. | Open Subtitles | إذاً ماذا سيحدث الآن؟ حسناً ، هذا هو الجزء الصعب |
Bak şimdi Jimmy senin gibi bir puşt için zor kısım bu işte. | Open Subtitles | هذا هو الجزء الصعب بالنسبة إلى سافل مثلك |
Esas zor olan kendimi iyi hissetmemeye başlayıp sonunda istifa etmemdi. | Open Subtitles | الجزء الصعب كَانَ عندما بَدأتُ اشَعرَ بعدم الارتياح وكان لا بُدَّ أنْ اتْركَه. |
Şimdi zor kısma geldik. | Open Subtitles | لقد وصلنا الى الجزء الصعب |
Zor kısımı hala atlatmadın. | Open Subtitles | مازال أمامك الجزء الصعب |
Zor tarafı ise bu yaptığınızla yaşamaktır. | Open Subtitles | ولكن الجزء الصعب هو أن تتمكن من قبول نفسك بعد أن تفعلها |
İşin zor kısmını NYPD'ye mi bırakıyorsunuz? | Open Subtitles | تترك الجزء الصعب على مدينة نيويورك |