"الجوهر" - Translation from Arabic to Turkish

    • Al-Jahwar
        
    • özü
        
    • elmaslardan
        
    • özünde
        
    Al-Jahwar, güneydeki seçimde hile yapıldığına inanıyor. Open Subtitles يدعي الجوهر ان الانتخابات في الجنوب مزورة
    Hayır. Başkan Al-Jahwar seninle başkent Sahore'de görüşmeyi kabul etti. Open Subtitles الرئيس الجوهر وافق على لقائك في العاصمة قريبا
    Bazı muhabirler Al-Jahwar'la pazarlığa oturduğu için Danimarka'yı taşa tutuyorlar. Open Subtitles بعض المراسلين يهاجم الدنمارك لاشراكها الجوهر
    Hür iradeyle seçim yapmazsanız, istemeyerek, baskıyla inanırsanız, daha sonraki yaptıklarınızdan mesul tutulamazsınız, İslam'ın asıl özü budur. Open Subtitles إختيار حر إرادي للإيمان لا يمكنك تحمل مسؤولية أعمالك فيما بعد هذا هو الجوهر الذى يدور الاسلام حوله
    Bütün planı yapan ve işin özü olan ben değilim. Open Subtitles انا لست مدبرة للمكائد ولا خالية من الجوهر
    Heykelin nadide elmaslardan yapılmış gözleri var. Open Subtitles عينا هذا التمثال مصنوعتان من الجوهر النادر
    Şey, söylerken gözleri farklı görünüyordu ama özünde öyle söylemek istedi. Open Subtitles حسنا عيناه بدت مختلفة عندما قالها لكن هذا هو الجوهر
    Al-Jahwar 20 dakika sonra gelecek. Amir, ben ve Niels Erik onu karşılayacağız. Open Subtitles سيصل الجوهر قريبا وسنكون في استقباله انا وأمير ونيلز ايريك
    Kuzey Kharun Başkanı Omar Al-Jahwar Başbakanın bürosuna geldikten 10 dakika sonra gitti. Open Subtitles غادر الرئيس الجوهر المفاوضات بعد 10 دقائق من وصوله
    Al-Jahwar helikopter olayının haberlere düşmesinden hoşnut değil. Open Subtitles الجوهر غير سعيد بوصول خبر الهيليكوبتر للاعلام
    Maalesef Al-Jahwar petrol pazarlığını yeniden açmak istiyor. Open Subtitles اسف ولكن الجوهر يريد اعادة التفاوض على جزئية النفط
    Evet. Al-Jahwar, İngiltere'de Cambridge'den mezun olmuş. Open Subtitles اجل، الجوهر خريج جامعة كيمبردج
    Kuzey Kharun Başkanı Al-Jahwar, Hague Mahkemesince Güney Kharun halkına karşı insanlık suçu işlemekten aranıyor. Open Subtitles والرئيس الجوهر مطلوب لمحكمة العدل الدولية... ...لمجازر ارتكبها بحق الجنوبيين
    Al-Jahwar ve ekibi görüşmeleri resmen terk ettiler. Open Subtitles الجوهر وطاقمه غادروا المفاوضات رسميا
    İşin özü mühüre asılı olmak değil geçmişe bakmak. Open Subtitles الجوهر ليس شنق الفقمة لكن حول النظر للخلف
    özü değiştiremeyecek ve bu doğru olduğu kanıtlandı. Open Subtitles ستفشل في تغيير الجوهر وتم اثبات حقيقة ذلك
    Kadın vücudu her zaman insan yaşamının özü, gizemi olmuştur. Open Subtitles ... كما ترين، الجسم الأنثوي ... كان دائماً الجوهر
    Tutkumuzu böyle onun özü olarak kullanırız. Open Subtitles الجوهر هنا هو كيف نستخدم عاطفتنا
    "Ölüm, azgın kovanı yönetene, yalnızca bir zamanlar paylaştığı aşkın özü, lütuf ve fedakârlıkla dolu olarak geri dönerse gelecek." Open Subtitles "سيأتي الموت لمن يتزعم السحرة الملتهبين" "فقط إذا عاد الجوهر الذي تشاركته في الحب إليها كاملاً في زينته وتضحيته"
    Heykelin gözleri nadir elmaslardan yapılmıştı. Open Subtitles عينا هذا التمثال مصنوعتان من الجوهر النادر
    Heykelin, nadir elmaslardan yapılmış gözleri vardı. Open Subtitles عينيه مصنوعتان من الجوهر النادر
    Ama özünde her ikisi de imparatora yakın oldukları için statü kazanmış aslında düşük statüden gelen insanlardı. Open Subtitles لكن كليهما في الجوهر كانا شخصين وضيعي الشأن تقلدا شأنا عظيما من خلال قربهما من الامبراطور

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more