"الحاجز" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bariyer
        
    • bariyeri
        
    • barikatı
        
    • bariyerin
        
    • Barikatın
        
    • barikat
        
    • engel
        
    • duvar
        
    • duvarı
        
    • Septal
        
    • engeli
        
    • barikata
        
    • bariyere
        
    • Set
        
    • sınırı
        
    Saatler 12'yi gösterdiğinde Bariyer kalkınca Bir İngiliz Cipi, Berlin yarışına öncülük etti. Open Subtitles عند تمام الساعة الـ 12 سيرتفع الحاجز وتتسابق سيارات الجيب البريطانية نحو برلين
    Senden aldığımız karanlık enerjiyi bariyeri yok etmek için kullanabiliriz. Open Subtitles القوة المظلمة ستنسحب منك وسيتم توجيهها نحو الحاجز ، وستحطمه
    İki hafta önce geldim ve arka taraftaki barikatı kırdım. İşte buradaki işimiz bu. Open Subtitles منذ أسبوعين، جئت هنا وعطلت الحاجز الخلفي
    Fotoğraflarını görmüştüm ama... burada bariyerin içinde olmak çok farklı birşey. Open Subtitles سبق ورأيت الصور لكن المجيء إلى هنا داخل الحاجز مختلف كلياً
    Barikatın arkasına geçin! Open Subtitles انا لا يهمني أين تذهب المهم ان يكون بعد الحاجز
    Neden peki? Emrettiğiniz üzere barikat dışında tutuklama yapılmıyor. Open Subtitles ألم تأمر بعدم القبض على أحد خارج الحاجز الأمنى
    Bu, bilginin birbirimize engel olduğu değil, bizi birbirimize bağladığı bir takımın şimdi bir parçası olduğumuz fikriydi. TED كانت الفكرة أننا الآن جزء من فريق حيث تشكل المعلومة الرابط الأساسي بيننا جميعا، وليس الحاجز الذي بيننا.
    İlk raporlara göre, Büyük Bariyer'deki kapılardan biri kapanırken arızalanmış. Open Subtitles تشير التقارير الأولية أن أحد بوابات الحاجز العظيم أخفقت بالإغلاق
    Bizimle sörf arasında Bariyer oluşturmuşlardı, sadece suda yerimizi almak için bu labirent gibi şeylerin arasından geçmemiz gerekiyordu, TED وقد صنعت هذا الحاجز بيننا وبين الأمواج، وكان علينا أن نمر خلاله وكأننا نسير في متاهة فعلنا كل هذا فقط لكي نقف بالصف.
    Hareketsizlik bunu sağladı çünkü ince bir Bariyer zayıf bir bariyerdir ve zayıf bir Bariyer, eğer bir memeli ciğerinde olduğu gibi sürekli havalandırmaya maruz kalırsa parçalanır. TED يسمح عامل التوَقُّف بذلك لأن الحاجز الرقيق رخو؛ ولأنه رخو سيتمزق إذا ما كانت تتم تهويته بنشاط مثل رئة الثدييات.
    Oradan da hızla vücut dokularına ulaşır ve bunlar arasında kan beyin bariyeri denen bir zar da vardır. TED ومن هناك فإن الجراثيم تستطيع الوصول بسرعة إلى أنسجة الجسم ومن بينها نسيج يُدعى الحاجز الدماغي الدموي.
    Ama bilim insanlarının hâlâ çözemediği bir yöntemle menenjit bakterisi bu bariyeri kandırarak içeri girmeyi başarabilir. TED ولكن بطرقٍ يحاول العلماء للآن فهمها وفهم كيف تخدع الجراثيم المسببة لالتهاب السحايا هذا الحاجز لكي تسمح لها بالعبور.
    Başka bir deyişle, siz ve diğer insanlar arasındaki bariyeri yok ettiniz. TED أي بمعنى آخر لقد قمت بإزالة الحاجز بينك وبين الأفراد الآخرين
    Silah ve maden taşıtı toplayıp kurdukları barikatı aşabiliriz. Open Subtitles يمكننا أن نجمع بعض الأسلحة و السيارات و ندمر هذا الحاجز.
    Kanamanın kontrol altına alınması ve bariyerin kapatılmasıyla vücut içeri girmiş olabilecek patojenlerle savaşması için özel hücreler gönderir. TED بعد تكون الحاجز العازل وتوقف النزف فإن الجسم يرسل خلايا خاصة للتخلص من أي طفيل استطاع الدخول
    Ve lanet olası habercileri Barikatın arkasında tutun! Open Subtitles وأخرج فريق الأخبار اللعين إلى خلف ذلك الحاجز
    Hey, dinleyin birinin burada kalması gerekiyor ve biz barikat üzerinde çalışırken o aracı takip etmeli. Open Subtitles مهلا,هناك شخص يجب ان يبقي هنا بالاسفل يشاهد السياره حين نحن نقوم بعمل الحاجز
    Gördüğümde ise aramıza bir engel dikiyorsun. Open Subtitles وعندما اعمل أضع ذلك الحاجز بأعلى بيننا..
    Evet, seyirci ile benim aramda bir duvar. Open Subtitles نعم، الحاجز الذي سيكون بيني وبين الجمهور
    Önce yatak odamda bir ev cini buluyorum sonra peron dokuz üç çeyrekteki duvarı geçemiyoruz bir ağaç bizi öldürmeye çalışıyor. Open Subtitles ظهر قزم منزل سحري فى غرفة نومي عجزنا عن عبور الحاجز إلى الرصيف 9 وثلاثة أرباع وكادنا أن نموت من شجرة
    Akciğer otogrefti için Septal ayrım tekniğini... Open Subtitles ونستبدل بالصمّام الرئوي صماماً حيوانياً هل ستستعملين تقنيّة استبقاء الحاجز في استخراج الصمام الرئوي؟
    Alçak bir zemine sahip olmak insanları projelerini tamamlamaktan alıkoyan mali engeli kaldırmak demektir. TED ووجود أرضية منخفضة يعني أيضاً أننا نزيلُ الحاجز المالي الذي يمنع الأشخاص من انجاز المشروع.
    Kırmızı Muhafızlar barikata saldırır ve bu kontrolden çıkmış olayı başladığı gibi bitiririz. Open Subtitles الحرس الاحمر سوف يهاجمون الحاجز ونحن سننهي هذا الغضب بسرعه كما بدأ
    O zamana kadar, sadece birkaç canlı bu buzdan bariyere hakim olabilir. Open Subtitles حتّئذ، لا يستطيع من الحيوانات اختراق هذا الحاجز الثلجيّ إلا القليل
    Dünyadaki her yerideki mercan resiflerinde, özellikle Büyük Set Resifi'nde, bu olay çok yaşandı. TED وهناك قدر كبير من هذا حدث في الحاجز المرجاني العظيم، تحديداً في الشعب المرجانية في كل أنحاء العالم.
    Bugün, sınır hakkında konuşarak başladık. Ama eğer bu sınırı kaldırırsak, geriye kalan tek sınır hayallerimiz olur. TED اليوم، بدأنا بالحديث عن الحاجز، لكن إن أزلنا هذا الحاجز، الحاجز الوحيد المتبقي هو مخيلتكم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more