"الحرب و" - Translation from Arabic to Turkish

    • Savaş ve
        
    • savaştan ve
        
    • savaşa
        
    • savaşta
        
    • savaşın
        
    • ve savaşı
        
    • halat çekme
        
    Ve o zamandan beri sadece Savaş ve kargaşa oldu. Open Subtitles . و لاشئ سوى الحرب و الفوضى منذ ذلك الحين
    Savaş ve kovboy filmlerini John Ford'a bırakalım, oldu mu? Open Subtitles لا، دعنا نترك أفلام الحرب و أفلام الغرب لجون فورد
    İlk olarak, Savaş ve Barış'ın yalnızca ilk çeyreğine gelmiştim. Open Subtitles لسبب محدد ، فأنا لم أنتهى سوى من ربع رواية الحرب و السلام
    Daha cübbesinin süsleri bozulmamış Praetor gelmiş savaştan ve şöhretten bahsediyor. Open Subtitles .. ثوب القاضى المُزين لم يَتجَعد بعد و رغم هذا يتكلم عن الحرب و أكاليل النصر
    Öyleyse Afrika'ya git, savaşa, sıcağa, akreplere meleklere söyle sana iyi baksınlar, hoşçakal. Open Subtitles إذن أذهب إلى أفريقيا ، إلى الحرب و الحرارة و العقارب أطلب من الملائكة أن ترعاك وداعاً
    savaşta birçok adam dürüst kalabildi. Ama ya barışta? Open Subtitles رجال كثيرون كانوا شرفاء فى الحرب و لكن فى السلام
    Bu Savaş ve her gün öyle kararlar veren kadınları ve erkekleri desteklemeliyiz. Open Subtitles هذه هي الحرب , و علينا أن ندعم الرجال و النساء الذين يتخذون هذه القرارت كل يوم
    Medeniyetin düzeltilmesi sırasında , Savaş ve yoksulluğun ortadan kaldırılması , ve bu nedenle, atomsal tehdit. Open Subtitles و نحن نصحح الحضارة و نمنع الحرب و الفقر و أيضاً التهديد النووي
    7 yıllık Savaş ve dehşetten sonra bile, Deliler birbirlerini hâlâ öldürüyordu. Open Subtitles بعد مرور 7 سنوات من الحرب و الرّعب مجانينُ مازالت لديهم القوّة على تمزيق بعضهمُ البعض
    Savaş ve hayat anlamında bana uzun tezler sunmayacak mısın? Open Subtitles ألت تعطيني أيّ إطروحات عن معنى الحرب و الحياة؟
    Bin yıl kadar önce bu diyarlara Savaş ve kargaşa hakimmiş. Open Subtitles قبل ألف أو عدة سنوات من الآن , الأرض قد تم جرها إلى الحرب و الدمار.
    Onun ellerine birkaç santimden daha fazla yaklaşmamak için ve 'oraya' doğru 'Savaş ve Barışı"ın tamamını yazmasını istememek için tüm irademi kullanmak zorundaydım. Open Subtitles اضطررت لان استخدم كل ارادتي حتى لا يحرك يده بضع سنتيمترات اخرى وأساله ليكتب كل حروف الحرب و السلام
    Kuzey hiçbir şey ama buz ve Savaş ve korsanlar var. Open Subtitles لا شيء في الشمال سوى الثلج و الحرب و القراصنة.
    Ki bu da bildiğiniz gibi eşit taraflar olarak bizi Savaş ve çekişmeden uzak tutar. Open Subtitles الذي يجعلنا في أمور الحرب و التخاصم متساويين, ألا تظن ذلك؟
    Savaş ve intihar arasında fark vardır. Open Subtitles هناك فرق ما بين الحرب و الأنتحار
    Başkan Roosvelt Savaş ve Deniz kuvvetleri bakanları ile acil bir toplantıya başladı. Open Subtitles العاصمة تملئها الإثارة الرئيس (روزفلت) في حالة إجتماع مع سكريتير الحرب و البحرية
    Geleceğin Savaş ve silahlarına hoş geldiniz. Open Subtitles مرحباً بكم في مستقبل الحرب و الأسلحة
    Dört yıllık savaştan ve altı yüz bin can kaybından sonra, bu savaşa şu anda son verebileceğimize inanıyor. Open Subtitles ...بعد 4 سنوات من الحرب و مات 600 ألف شخص تقريباً يعتقد أن بإمكاننا إنهاء الحرب الآن
    Ama iş aşka gelince, bir kişi vardır ve o da savaşa gidip beş ay sonra ölürse hayatının sonuna kadar yas tutmak zorunda kalırsın. Open Subtitles لكن في الحب يوجد رجل واحد فقط و عندما يذهب إلى الحرب و يموت بعد 5 أشهر عليك أن تحزن لبقية حياتك
    savaşta 20,000 melek adamlarımın önünde ilerleyecek, ve şiddet düşmanlarıma eziyet verip, boyun eğdirecek Open Subtitles عشرون ألفا من الملائكة سوف يتقدمون رجالى فى الحرب و سوف ينشرون الارهاب و سيخضع اعدائى
    savaşın, yoksulluğun bittiğini görmek isteyenlerdensiniz. TED انتم اشخاص تريدون أن تنتهي الحرب و لا تريدون الفقر
    O zaman zannımca son yüz yıllık ıstırabı ve savaşı hayal etmiş olmalıyım. Open Subtitles إذاً لا بد أنني كنت أتخيل آخر 100 عام من الحرب و المعاناة
    Seksek, halat çekme ve halka çevirme. Open Subtitles لعبة المربعات و شدة الحرب و الحلقة الوردية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more