Eğer bu ölümsüz çocuk her yüz senede bir âşık olacak bir arkadaş bulursa, bir milyon senede on bin tane kız arkadaşı olur. | TED | إذا وجد هذا الصبي الخالد فتاة مرة كل مئة سنة ليقع في حبها، سيملك عشرة آلاف حبيبة في مليون سنة. |
Onun için hayatını riske atmaya istekliliğinden etkilenen Yaşlı Adam, ölümsüz bitkiyle birlikte dağdan ayrılmasına izin verdi. | TED | رق قلب العجوز بعد أن رأى استعدادها للتضحية من أجله، فسمح لها بمغادرة الجبل ومعها العشب الخالد. |
Bir gün ölümsüz zaferleriyle birlikte- efsane olucaktır.. | Open Subtitles | وفى يوم ما سيملأ هذا الأسم كل الأرجاء مقترناً بالمجد الخالد |
Ölümsüs'le birlikte yürümeliydim, tüm kahramanlarla ziyafet çekmeliydim. | Open Subtitles | ،كان عليّ الذهاب مع الخالد .والإحتفال مع الأبطال على مر الأزمان |
Onu Merhametli Kollarınıza, ebedi barışa kutsal huzurunuza, ve göklerdeki meleklerinizin arasına alın. | Open Subtitles | تقبلها بين أذرع رحمتك فى مستقر رحمتك الخالد وفى رفقة القديسين العظام بالأعالى |
Çünkü ben artık ölümsüzüm, şifre kırıcı. | Open Subtitles | لأني الآن الخالد ياكاسرة الرموز |
Belki. Belki de değil. Onun ölümsüz kanını taşıyorum, Ama annem insan, bu beni ne yapar bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لدي دمه الخالد لكن, أمي بشرية إذاً, لا أعلم ما سيجعلني ذلك |
"Tüm müziğim ve mülkümün karşılığının tamamı tek varisim olan, ölümsüz aşkımındır." | Open Subtitles | "جميع موسيقاي" "وجميع ممتلكاتي" "يجب أن تذهب إلى وريثة روحي" "حبي الخالد" |
İyi, oyununa devam et. Bende gidip ölümsüz düşmanımı kurtarayım. | Open Subtitles | حسناً,العب لعبتك الصغيرة وأنا سأنقذ عدوي الخالد |
Şah Jahan, karısına olan ölümsüz aşkının anıtı olarak Taj Mahal 'i inşa etti. | Open Subtitles | شاه جهان بنى تاج محل كرمز لحبه الخالد لزوجته |
Şah Jahan, karısına olan ölümsüz aşkının anıtı olarak Taj Mahal 'i inşa etti. | Open Subtitles | شاه جهان بنى تاج محل كرمز لحبه الخالد لزوجته |
ölümsüz sevgisini kanıtlamak için parçaları delice birleştirmiş. | Open Subtitles | لذا قام بجمع هذه الأجزاء بإصرار ليثبت لها حبه الخالد |
Bizi öldürmek isteyen ölümsüz bir avcı var onu ihmal edebiliriz bak. | Open Subtitles | بغض النظر عن الصيّاد الخالد الذي يحاول قتلنا. |
Bizi öldürmek isteyen ölümsüz bir avcı var onu ihmal edebiliriz bak. | Open Subtitles | بغض النظر عن الصيّاد الخالد الذي يحاول قتلنا |
Bu nedenle ölümsüz olarak adlandırılıyor. | Open Subtitles | هذا هو السبب الذي من اجله اطلقوا عليه لقب الخالد |
Büyük, kötü ölümsüz için ayak işleri mi yapıyorsun? | Open Subtitles | تقومين بهمّات لصالح ذلك الخالد العتيّ الطالح |
Ölümsüs Joe! | Open Subtitles | فليّحا الخالد جو |
Anne sütü! Verin coşkuyu Ölümsüs Joe için! | Open Subtitles | الحليب الأمهات! هيّا حيّوا الخالد (جو)! |
Bir şekilde, ebedi tanrı yaşayanların ruhlarına girebiliyor ve içimizde çektiğimiz işkenceyi deneyimleyebiliyor olmalı | TED | بطريقة ما, ينبغي أن يكون الرب الخالد قادراً على الدخول إلى أرواح البشر وأن يشعر بالحرقة الموجودة داخلها. |
Din ve Monarşi ebedi ülkemizin iki dayanağıdır ve Batı Hristiyan uygarlığının. | Open Subtitles | الدين و النظام الملكى هما الدعامتان الأساسيتان لوطننا الخالد و للمدنيه الغربيه المسيحيه |
Hadi iyileştir kendini... benim sevgili ölümsüzüm. | Open Subtitles | دعني أرى قُوتك إذهبلتشفينفسك... يا حبيبي الخالد |
Vampir ısırığını sonsuz aşkın göstergesi sanan küçük kızlar için değil. | Open Subtitles | ليس من وجهت نظر المراهقين الذي يعتقدون عضة مصاص الدماء علامة على الحب الخالد |
"Bu zamansız yazı biçip giderken bu altın orağı | Open Subtitles | الذي حصد هذا الصيف الخالد سقطت بكسل في الرحيل |
Siz soylu adamlar, isimlerinizi, ölümsüzlük taşına çok derin kazıdınız. | Open Subtitles | أنتم أيها النبلاء قد حفرتم أسمكم . عميقا فى الحجر الخالد |
Efendim, o bir Ölümlü ama Tanrı'nın lütfu ile bana ait. | Open Subtitles | سيدي, إنها فانية لكن بحكم القدر الخالد, إنها زوجتي |