Ve zamanda yolculuk yaparak 3 Şubat'a gidersek, O tarihte Hilary Clinton Demokrat'ların başkan adayı olacak gibi görünüyordu. | TED | اذا رجعتم الى ذلك الوقت في الثالث من فبراير، لقد بدى أن هيلاري كلينتون ستحصل على ترشيح الحزب الديموقراطي. |
Çok ilginçti, gözlerim dinleyiciler arasında beyaz giymeyen Demokrat kadın vekiller arıyordu. | TED | كان الأمر مشوقا، لأنني كنت أرقب الحضور، محاولة لرؤية نساء الحزب الديموقراطي اللاتي لم تردين الزي الأبيض. |
1968 senesinde Demokrat Parti kurultayı olmuştu. -Halloldu Lemon. | Open Subtitles | كان عام 1968 م أثناء المؤتمر الديموقراطي |
Güney Brooklyn Demokratlar Klubü. | Open Subtitles | النادي الديموقراطي في جنوب بروكلين |
Sanat ve politika müze duvarları dışında muğlak bir alanı işgal ediyor, ama müzenin merkezinde kendi havasını Mall'un demokratik havasıyla karıştırıyor. | TED | الفن والسياسة تحتلان موقعا غامضا خارج جدران المتحف، ولكن داخل جوهر المتحف، تمزج جوه مع الجو الديموقراطي للمول. |
Çin'in siyasi modeli asla temsili demokrasi ile yer değişmeyecek çünkü Batılıların aksine evrenselmiş gibi davranmıyor. | TED | نموذج الصين السياسي لن يزيح أبداً النظام الديموقراطي الإنتخابي، لأنه بخلاف الأخير، لا يتظاهر بأنه عالمي. |
Demokratların genel merkezinde haneye tecavüz olayı oldu. | Open Subtitles | هناك عملية إقتحام حدثت في مقر الحزب الديموقراطي. |
Amerika Birleşik Devletleri'nin başkanlığı için Demokrat bir aday olarak yok ettiğimiz için, şimdi bilmiyoruz... | Open Subtitles | أعلن المشرح الديموقراطي لرئاسة الولايات المتحدة في شهادته |
Amerika Birleşik Devletleri'nin başkanlığı için Demokrat bir aday olarak yok ettiğimiz için, şimdi bilmiyoruz... | Open Subtitles | أعلن المشرح الديموقراطي لرئاسة الولايات المتحدة في شهادته |
Demokrat, Cumhuriyetçi ve Özgürlükçü. | Open Subtitles | لقد وجدتها الديموقراطي والجمهوري والليبرالي |
Demokrat Parti'de antikapitalist anlayış hala canlı. | Open Subtitles | أن الأجندة المضادة للرأسمالية لا تزال حية وبخير في الحزب الديموقراطي. |
Babamdan, emek yanlısı, Demokrat Parti doktrinini aldım. | Open Subtitles | من والديّ ورثت الإحترافية في العمل إيماني بالحزب الديموقراطي انا سياسيًا إبنُ والدي |
Demokrat Parti ömrümün, belki senin ömrünün sonuna kadar | Open Subtitles | الحزب الديموقراطي قد خسر لتوه الجنوب لبقية حياتي |
Bu duyulsun istemezsin, ben de Demokrat Parti kurultayına sekiz hafta kala olay çıkarmayı hiç istemem. | Open Subtitles | أنت لا تريد الدعاية المسيئة وأنا متأكدٌ جداً أنني لا أريد فوضى قبل ثمان اسابيع فقط على مؤتمر الحزب الديموقراطي |
Demokrat Parti kurallarına bağlı kalmayı denedik ama bizi dışladılar. | Open Subtitles | -مهلاً لقد حاولنا اللعب بالقوانين بالحزب الديموقراطي الاعتيادي لكنهم أقصونا |
Peki. O zaman kendi Demokrat Partimizi kurarız ama bir farkla. | Open Subtitles | حسناً، لذا بنينا حزبنا الديموقراطي ولكن باختلافات |
Galiba iç savaş günlerinden beri Demokrat Parti kurultayında yaşanmamış bir şey bu. | Open Subtitles | إنه شيءٌ لا أظن أنه حدث في في مؤتمر الحزب الديموقراطي ربما منذ تأسيسه |
Bugün dost canlısı mahalle komşunuz Demokrat kongresi tarafından size getirilen büyük hükümet kapanmasının dördüncü günü. | Open Subtitles | إنّه اليوم الرابع من الإغلاق الحكومي العظيم مقدم لكم من جاركم الكونغرس الديموقراطي |
Emek Partisi'ndeki sosyal Demokratlar mı? | Open Subtitles | أهم مسؤولو حزب العمّال الديموقراطي ؟ |
Demokratlar kazanabilir. | Open Subtitles | الديموقراطي يستطيع الفوز |
demokratik sistemlerin özelliklerinden birtanesi toplumun kendisini ifade edebilme özgürlüğüdür. | TED | أحد خصائص النظام الديموقراطي هو توفير مساحة للمجتمع المدني ليعبر عن نفسه من خلالها. |
Şunu demek istiyorum. Politika ve ... isterseniz önce politik sisteme özellikle odaklaşalim: politika bir demokrasi sistemidir. | TED | هذا ما أقصده. السياسة و-- دعونا نركز على النظام السياسي والسؤال المطروح هنا على وجه الخصوص ، وهو النظام الديموقراطي |
Yeşil Sosyal Demokratların rengi. | Open Subtitles | :و الأخضر بالتأكيد يرمز لـ الحزب الديموقراطي الإشتراكي |