"الذكور" - Translation from Arabic to Turkish

• erkek
• erkekler
• erkeklerin
• erkekleri
• erkeğin
• erkeklere
• erkeklerde
• erkeği
• erkeklerle
• erkeklerden
• erkeksi
• erkektir
• dişi
• erkeğe

Çoğu erkek olan yüz civarında Wolf Creek sakininin önünde ata eyersiz binmişti.
وقالت إنها تعاني من سرج الوقوف من خلال 100 نسمة، ومعظمهم من الذكور.

Eti avla, eti öldür, eti ye. Bu erkek cinsiyetini özetliyor.
صِد اللحم،إقتل اللحم، كُل اللحم هذه هى الفكرة الجنسية عند الذكور

Bu sırada erkek, diğer rakiplerinin dişiyle çiftleşmesini önlemek için nöbet tutar.
وطوال الوقت يبقى الذكر يحرسها, خشية أن تحاول الذكور الأخرى التزاوج معها.

Şimdi sivrisinek biyolojisinin bu projede bize gerçekten yardımı dokunacak iki özelliği var, bunlardan ilki şu, erkekler ısırmaz.
هناك ملمحان في علم الأحياء الخاص بهذه البعوضة يقومان بمساعدتنا حقًا في هذا المشروع، وهما: أولًا، الذكور لا تعض.

Gıdıklama stratejisinde erkekler aslında dişilerin onları seçmesini sağlayacak hoş davranışlar sergiliyorlar.
ايضًا رأينا استراتيجية الدغدغة حيث ان الذكور يرضون الإناث كي يختاروهم كشريك

erkeklerin ve kadınların mutluluğu birbirine çok yakın seviyelerde kaydettiği sonucuna varıldı.
وقد تبين ان الذكور و الاناث لديهم نفس المستوى من السعادة

erkek beyinlerinin kadın beyinlerinden daha yavaş. Bu kanıtlanmış bir gerçek.
لقد أثبت العلم أنّ أدمغة الذكور تنضج أبطأ مقارنة بأدمغة الإناث.

erkek sürüsü sığ sularda yayılarak spermlerini bir süt bulutu gibi saçıyor.
مجموعات الذكور تتحرّك عبر المياه الضحلة ويُخرجون منيّهم في سحوب لبنيّة واسعة

İki erkek kurbanın saçları da siyaha boyanmış, kadın olan da esmer.
كلا الضحيتين الذكور تم صبغ شعره بالأسود و الإمرأة ذات شعر داكن

Bakın, benim işim kulaklıklarınızı geniş bir sarhoş erkek kitleye tanıtmak.
انظر، وظيفتي هي أن أقدّم سمّاعاتك لأكبر شريحة من الذكور الثملين.

erkek solunumunun 98. gözlemi dört aşama boyunca takip edildi.
الملاحظة رقم 98 لتنفس الذكور تم رصدها خلال المراحل الأربعة.

Otoriteye karşı gelerek erkek iş arkadaşlarınızdan beklediğiniz saygıyı alabileceğinizi düşünürsünüz.
تظنين بتمثيلك القانون ستحصلين على الاحترام الذي ترغبينه من رفقائك الذكور

Pederi ve pederin ilgilendiği bütün erkek çocukları da bulsun.
يجب عليه البحث عن الكاهن وأي طفل من الذكور يستلطفه

Demek istediğim, o beyaz erkek milletinin parçası ama çok da şirin.
اقصد , انهُ جزء من مؤسسة الذكور البيض ولكنه ايضًا لطيف جدًا

Birlikte toplanarak, erkekler dişilere evlilik yerinin neresi olduğunu bildiriyor.
بالتجمع سويةً، يتيقن الذكور أن الإناث تعلم مكان سوق الزواج

Sağlıklı, genç erkekler, her gün 11'den 20'ye kadar ereksiyon yaşar.
الذكور من المراهقين يواجهون ما بين 11 إلى 20 انتصاب يوميا

Bunun yerine, erkekler kabararak olabildiğince tehditkar görünür sonra öfkeli renk ve şekil gösterileriyle savaşmaya hazır olduklarını belli ederler.
بدلا من ذلك ، الذكور ينفخون أنفسهم مع نظرة تهديد قدر الإمكان ثم تتصل رغبتهم للمحاربة بعروض ألوان ونمط غاضبة

Çünkü birebir karşılaştırıldığında erkeklerin ortalama yaşam süresi Hintli kadınlara göre iki yıl fazla.
لأنه بإعتبارك من الذكور, ستحظى بنحو سنتين على حسب متوسط العمر المأمول بالنسبة للمرأة.

erkeklerin, hayatlarının en aktif zamanlarında bir kaza sonucu ölme ihtimalleri çok daha yüksektir.
الذكور أكثر عرضةً للموت العرضي في شبابهم.

Ben zooloji doktoru değilim. erkekleri ve dişileri ne bileyim?
لست دكتورة في علم الحيوان كيف أفرق بين الذكور والإناث؟

Bana ülkenin bu kısmında şık görünümlü bir erkeğin hep hoş karşılandığı söylendi.
قيل لي أن الذكور المؤهلين هم علاج نادر في هذا الجزء من البلاد

Bence, toplumsal olarak, erkeklere başarılı olmaları konusunda kadınlardan daha çok baskı uyguluyoruz.
اعتقد، كمجتمع، نحن نضع المزيد من الضغط على اولادنا الذكور ليحققوا النجاح اكثر من البنات.

Fonksiyon bozuklukları üzerindeki çalışmamıza erkeklerde iktidarsızlıkla başlamaya karar verdik.
قرّرنا بدء عملنا عن الخلل الوظيفي لدى الذكور العاجزين جنسياً.

Dolayısıyla bu erkeği yeni kur yapma sinyallerini gösteren yüzlerce erkeğe katılırken kırlara takip edebiliriz.
يمكننا أن نتبع هذا الذكر إلى الحقل أثناء انضمامه إلى مئات الذكور الآخرين الذين يستعرضون إشارات التودد الجديدة خاصتهم.

Problemlerimin bir çoğunun nedeni evdeki erkeklerle geçimsizliğimden dolayı.
أغلب مشاكلي تَنجم من علاقاتي ونزاعاتي مع الذكور في المنزل

Şimdi, bu pupal evresi ve bu evrede dişiler erkeklerden daha iri.
الآن، هذه هي طور الشرنقة، وفي هذه المرحلة الإناث أكبر من الذكور.

Okullardaki tüm erkeksi öğeleri çıkartıp dünyayı yoğurt yiyicilerle doldurmak istiyorlar.
انهم يريدون إزالة كافة الذكور من المدارس سد العالم بأكلة الزبادي

Suçlu veri tabanındakilerin yüzde 95'i erkektir biliyorum.
أنا أعرف، أنا أعرف. 95٪ من العينات في قاعدة البيانات الجاني من الذكور.

Böylece erkekler dışarı çıkacak, dişi arayacaklar, çiftleşecekler. Başarılı bir şekilde çiftleşirlerse, döl oluşmayacaktır.
إذن سيخرج الذكور وسيبحثون عن الإناث وسيتزاوجون. لو تم التزاوج بنجاح، فلن ينتج عن ذلك ذرية.

Çoğalmak için erkeğe ihtiyacı vardı, bu yüzden kız o kadar çabuk öldürüldü.
إنها في حاجة إلى الذكور من أجل الإنجاب، وهذا هو سبب قتل خليلته