"الرائعة" - Translation from Arabic to Turkish

• harika
• güzel
• muhteşem
• mükemmel
• iyi
• müthiş
• havalı
• inanılmaz
• büyük
• şahane
• olağanüstü
• hoş
• süper
• parlak
• sevgili

Üçüncü sınıfta, bilgisayar grafikleri profesörüm bize o harika kısa filmleri gösterdi.
في سنتي الاولى، عرض علينا أستاذ الرسومات الحاسوبية تلك الأفلام القصيرة الرائعة.

BütünyazıJaponyalıdedemizyüzünden eski moda ve gerçekten harika ninja oyunlarıyla geçirdik.
قضينا الصيف نتعلم أمور النينجا القديمة الرائعة بواسطة جدنا اليابانى

Bu yüzden bu güzel canlıları alıp süper kahraman takımı yaratmaya karar verdim.
لذا قررت أن آخذ هذه المخلوقات الرائعة و أصنع فريقاً من الأبطال الخارقين.

Mussolini'nin Roma'sının en güzel yolları Palatino ve Celio'da büyük bir kalabalık var.
فى قاعدة بالاتينو و تشليو من خلال طرق موسولينى الرائعة الجمال المزدحمة بالناس

Fakat bu muhteşem gezintide bir şey kayıp; O da "zaman".
لكن هناك شيء مفقود في هذه الجولة الرائعة: لقد حان الوقت.

Beni devam etmekten alıkoyan üçüncü şey ise giydiği tam anlamıyla mükemmel yeleği.
والسبب الثالث الذي جعلني اتوقف عند هذه اللوحة هو صدريته الرائعة للغاية

7. bölümde Jacob, eviyle ilgileniyor... ve harika bir iş çıkarıyor.
:الفصل السابع وفيه يعقوب يهتم بأمور منزله ويؤدي بعض الحيل الرائعة

Sen o harika şeyleri söylediğinde çok kötü karşılık verdim.
كنت فظيعة بتصرفي اتجاهك خاصة أن قلت تلك الأشياء الرائعة

Bu harika ailenin bir parçası olduğun için ne şanslı olduğunu anlayamadın.
لم تدركي كم أنتِ سعيدة الحظ بكونك فرد من هذه العائلة الرائعة

Aynen öyle ve başka birçok harika özelliğin daha var.
إنك محق ، ولديك العديد من الصفات الرائعة الأخرى أيضاً

Tamam. Biliyorum o şehir için harika şeyler yaptılar, ama, bilirsin, benim için--
أعلم أن هناك الكثير من الأشياء الرائعة فى هذه المدينة ولكن بالنسبة لى

Pekâlâ, şimdi kadehimi damat ve onun güzel eşi şerefine kaldırıyorum.
لذا, أنا الاّن أريد أن أقدم نخبا إلى العريس وعروسه الرائعة

Postanedeki o tatlı İtalyan kadın... bana güzel bir yemek getirdi.
تلك السيدة الإيطالية الرائعة في مكتب البريد جلبت لي عشاء فاخر

Bu güzel mücevheri aramaya bir rahibe takımını yeni dünyaya gönderdi.
لقد أرسلت فريقاً من الراهبات للعالم الجديد لكي يجدن الجوهرة الرائعة

Aslında, Hazlitt de muhteşem denemesinde daha sonra bunu kabulleniyor.
وفي واقع الأمر، يعترف هازليت لاحقًا في مقالته الرائعة بهذا.

Bu arada muhteşem çiçekler için çok teşekkürler. Çok büyüktü.
شكرا جزيلا على تلك الزهور الرائعة بالمناسبة إنهم ضخمين جدا

Hayır. Ne zaman gözlerimi kapatsam bu muhteşem rüyaları görüyorum...
لا , أنا فقط تراودني هذه الأحلام الرائعة .بإستمراركلماأغمضتعيني و.

Tamam. Şimdi, En mükemmel deneyim beş duyu grafiğinde göründüğü gibi nedir?
حسنا. والآن, على أي نحو يجب أن تُمثّل التجربة الرائعة على الرسم البياني للحواس الخمسة؟

Erkeğimin şehvetli poposunu almak için iyi bir nedenin vardır umarım.
من الأفضل لك أن يكون لديك سبب لأخذ مؤخرة رجلي الرائعة

müthiş bir ebeveynlik örneği, gerçek bir yılın annesi hikayesi.
,بعضاً من الأبوّة الرائعة الجميلة وشكل فريد من حنوّة الأم

Yani bilirsiniz, suç filmlerinde olan tüm o havalı şeyler.
تعرفين, كل تلك الاشياء الرائعة التي تريها فقط في الافلام

Pulsar her dönüşünde aniden parlayan bir ışık size ulaşacak ve siz onu inanılmaz parlak bir işaret olarak göreceksiniz.
ستكون في مسار شعاع النجم النابض وهكذا ، مع كل دوران سيومض الشعاع أمامك ، وسترى هذه المنارة الساطعة الرائعة

Her zaman, aynı zamanda içinde yaşayabileceğimiz olağanüstü büyük ölçekli yapılar ürettik.
نحن نأتي دومًا بهذه المجسمات الكبيرة الرائعة التي يمكننا أن نسكنها بالفعل.

Ama unutmayın, kazandığım para yalnızca şahane yaşam tarzımı karşılamıyor, aynı zamanda çok pahalı avukatları da hizmetimde tutuyor.
لا أصرفه فقط على الحياة الرائعة التي لدي و لكنه يبقي بعض المحامين المكلفين للغاية على بعد اتصال واحد

Birçok varlığa yardımcı olacak her türden olağanüstü şeyi ezberleyebilir.
يمكن ان يحفظ كل تلك الأشياء الرائعة ليساعد الكائنات الأخرى

Bu Bank Müzesi. Orada oyun kartları ve birçok hoş şeyler var.
لديهم بطاقات تجارية. وجميع أنواع الأشياء الرائعة.

Gort. Şimdi, sevgili doktor güzel kızınızı dışarı çıkaracağız.
لكن ،حان الوقت عزيزي الدكتور أن أخرج إبنتك الرائعة من هنا