Bir parça İsviçre peynirinde görüldüğü gibi siyah bir zeminde bir küp olarak. | TED | كمكعب , على خلفية سوداء كما يرى من خلال قطعة من الجبن السويسري |
Doğum gününde sana aldığım İsviçre çakısını görüyorum ve o... | Open Subtitles | ارى سكين الجيس السويسري الذي جلبته لك في يوم ميلادك |
A.B.D Gizli Servisi, iki ay önce, buradaki Bay Sam Jain'in İsviçre banka hesabını dondurdu. ve dondurulduğunda bu banka hesabında 14.9 milyon dolar vardı. Bay Jain bir kaçak; | TED | قامت الشرطة الأمنية الامريكية قبل شهرين بتجميد الحساب المصرفي السويسري للسيد سام جين الظاهر هنا وذلك الحساب كان يحتوي على 14.9 مليون دولار عندما تم تجميده السيد جين ذاته مختفي, |
Beni sikip ortada birakir misin, onu soruyorum isviçreli hiyar? | Open Subtitles | ما أسألك أيها أيها السويسري الحقير هو هل ستغدر بي؟ |
Aslında genetik bir İsveç ordu çakısı gibidir. | TED | هي في الحقيقة شبيهة بسكين الجيش السويسري. |
Bu yüzden donanımımız tamamen yasaldı ve İsviçre Büyükelçisi, Şansölye Merkel'e bundan bahsetti. | TED | كان وضعنا لهذه الهوائيات قانونيًا تمامًا، كما أبلغ السفير السويسري المستشارة ميركل بشأن هذا الموضوع. |
kendi buzullarını yetiştiriyorlar. İsviçleri insanlar modern buzul yetiştirme teknolojisini kullanarak İsviçre Alpleri'nde 2016 yılında ilk stupalarını yaptılar. | TED | فمثلًا قام الشعب السويسري باستخدام التقنيات الحديثة ببناء أول ستوبا في عام 2016 في جبال اﻷلب السويسرية. |
Ya da Google'ın İsviçre'deki ofisinde bulunan ve büyük ihtimalle aralarında en kaçık fikir olan. | TED | بل حتى مكتب غوغل السويسري يشتمل على أكثر الأفكار غرابة من بينهم جميعا. |
Bu şekilde en güçlü hayat iksiriyle yeniden buluşabiliriz, sağlığın çok amaçlı İsviçre çakısı gibi. | TED | وبفعلنا ذلك، نستطيع أن نتحد مع أقوى إكسير للخلود، السّكين السويسري للصحة، إذا جاز التعبير. |
Bana inanmayabilirsiniz ama Avrupa Uzay Ajansı ve İsviçre Uzay Merkezi tam da bu konsepti destekliyor. | TED | قد أكون مخطئة، ولكن وكالة الفضاء الأوروبية والمركز الفضائي السويسري يقومون برعاية هذا المفهوم بالضبط. |
Tabii, işlemin sonunda kolumda ağrı ve elimde nasır oluşuyor. Kalçası, şundan daha beter olan, İsviçre peyniri gibi delik deşik olan Bob'dan bahsetmiyorum bile! | TED | وفي نهاية ذلك تؤلمني ذراعي، ولدي دعوات في يدي هذا غير بوب الذي تبدو مؤخرته شيئا كهذا مثل الجبن السويسري |
Milli Gelir İdaresi İsviçre hesaplarını görmez ya, ondan. | Open Subtitles | سيبقى الأمر سري مثل سرية ايراداتي المالية الموجودة في حسابي المصرفي السويسري |
İsviçre'deki hesaplarından birini boşaltıver. Bu işin başka yolu yok. | Open Subtitles | من الأفضل أن تفرغ أحد حسابات البنك السويسري لأنه لا يوجد حل آخر |
Alman markına karşı değil... ya da İsviçre frangı veya diğer para birimlerine karşı değil. | Open Subtitles | ليس ضدّ المارك الألماني أو ضدّ الفرنك السويسري أو أيّ عملة أخرى |
Artık emekli oluyorsun, o İsviçre bankasındaki hesap çok işine yarayacak. | Open Subtitles | اعتقد انك ستتقاعد والحساب في البنك السويسري سيكون مفيد جداً |
Üretim maliyetleri yarım puan düşerse ... isviçre frangı, lire karşısında değer kazanacak. | Open Subtitles | . . إذا هبطت النسبة نصف نقطة للفرنك السويسري فستنخفض قيمة الليرة |
Beni sikip ortada bırakır mısın, onu soruyorum İsviçreli hıyar? | Open Subtitles | ما أسألكَ إياه أيّها الأحمق السويسري هو هل ستغدر بي؟ |
Eski Vadi Yolundaki büyük evde oturan İsviçreli adam. | Open Subtitles | الرجل السويسري صاحب المنزل الكبير على طريق الوادي القديم؟ |
İsviçreli çocuğun para istemeye geldiği gündü. | Open Subtitles | كان هذا في اليوم الذي أتى به الولد السويسري للإستجداء؟ |
İsveç takımının kavgasını görüyor musunuz? | Open Subtitles | أنت لم ترى الفريق السويسري يقاتل, أليس كذلك |
İsveçli ekip çekilişte birinci sırada yer aldı. | Open Subtitles | حسناً, الفريق السويسري محظوظ كثيراً ليكون في المركز الأول من المسابقة |
Swiss Işık Kaynağı aslında Swiss X-ışını Kaynağı. | Open Subtitles | مصدر الضوء السويسري هو في الحقيقة مصدر لأشعة إكس |
Ernesto Olivetti, Vatikan Polisi Müfettiş Generali. | Open Subtitles | من هذا الطريق , لو سمحت. سنجتمع في مبنى قيادة الحرس السويسري. |