Daha önce şansım hiç bu kadar kötü gitmemişti. | Open Subtitles | أنا عمري ما كَانَ عِنْدي مثل هذا الحظِّ السيئِ قبل ذلك. |
Senin bütün şakalarına rağmen o kadar kötü biri değilim. | Open Subtitles | لَستُ ذلك السيئِ a رجل على الرغم مِنْ كُلّ التَنكيت. |
Bahse girerim, o kadar kötü bir şey değildir. | Open Subtitles | حَسناً، أنا رَاهنتُ بأنّه ما كَانَ ذلك السيئِ. |
Bu kötü çocuğu yoldan biraz çıkarmak seni mutlu ederdi eminim. | Open Subtitles | أنت فقط تَكُونُ gettin سعيد ' ذلك الولدِ السيئِ خارج المتنزهِ. |
Bu kötü çocuğu hissetmen lazım! | Open Subtitles | يجب أن تشْعرُى بهذا الولدِ السيئِ! |
O kadar kötü olamaz. Ver bakayım. | Open Subtitles | هو لا يُمكنُ أَنْ يَكُونَ ذلك السيئِ. |
-Yapma, o kadar kötü değil. | Open Subtitles | لذا الذي؟ هو لَيسَ ذلك السيئِ. أوه، لا؟ |
Seni Şekeristan*'ın gerçek bir ülke olmadığını öğrendiğinden beri bu kadar kötü görmemiştim. | Open Subtitles | أنا مَا رَأيتُ بأنّك تُشاهدُ هذا السيئِ منذك إكتشفَ candyland لَيسَ a بلاد حقيقية. |
- Bu mahalle hiçte o kadar kötü değilmiş. | Open Subtitles | انة ليست بالحيِّ السيئِ. |
O kadar kötü değil. | Open Subtitles | هو لَيسَ كُلّ ذلك السيئِ. |
Kulağa o kadar kötü gelmiyor. | Open Subtitles | لا يُصوّتُ ذلك السيئِ. |
Tabii eğer gömlek giymiş veya pizza yiyor olsaydım o kadar kötü olmazdı. | Open Subtitles | الذي لا كَانَ ذلك السيئِ... إذا أنا كُنْتُ أَلْبسُ a قميص. أَو أكل بيتزا. |
O kadar kötü değilim. | Open Subtitles | أنا لَستُ ذلك السيئِ. |
O kadar kötü demek? | Open Subtitles | ذلك السيئِ , huh؟ |
Ben ne kadar kötü bir babayım. | Open Subtitles | l صباحاً مثل هذا الأبِّ السيئِ... |
Earl Amca o kadar kötü değildir. | Open Subtitles | العم (إيرل) ليس بذلك السيئِ |