"السَنَواتِ" - Translation from Arabic to Turkish

• yıldır
• yıldan
• yıllar
• Yıllardır
• senedir
• yıllarca
• yıl boyunca
• bunca
• yıllık
• yıl sonra

Milyonlarca yıldır ayrı kalmış ve hiç değişmemiş yeni bir örümcek türüydü.
هو كَانَ فعلاً نوع جديد مِنْ العنكبوتِ. انعَزلَ بدون تغيير لملايينِ السَنَواتِ.

Türlerin milyonlarca yıldır, tecrit edilmiş olarak yaşadıkları yerler.
المكان حيث النوع بَقى في العزلةِ لملايينِ السَنَواتِ.

Onca yıldan sonra hâlâ seni şaşırtabilmem ne güzel değil mi?
يَعمَلُ ذلك في مكتبِي! ألَمْ هو لطيف؟ بعد كل هذه السَنَواتِ

Şimdi çok yıllar geçti ve sen beni hiç yanıltmadın.
مضت العديد مِنْ السَنَواتِ الآن، لو لم تخيب ظني ابداً.

Bana Yıllardır herşeyi kitaptan öğrettiğini mi düşünüyorsun?
تَعتقدُي بأنّك تُعلّمُني كُلّ هذه السَنَواتِ مِنْ الدليلِ؟

Bak, her şey... senin inanılmaz zekan... bunca senedir arıyordu... hep içindeydi.
كُلّ شيء عقلكَ الإستثنائي يُريدُ كُلّ هذه السَنَواتِ

Söylemem gereken bir şey var, bunu yıllarca kendime sakladım.
سوف اخبرك بشيءِ احتفظته لنفسي خلال هذه السَنَواتِ.

bunca yıl boyunca mektuplarında kendinden ne kadar da az bahsetmişti.
هكذا قليلاً أخبرتْني عن نفسها في كُلّ رسائلِها كُلّ تلك السَنَواتِ

bunca yıldır bana elkitabından bir şeyler öğrettiğini mi sanıyorsun?
تَعتقدُي بأنّك تُعلّمُني كُلّ هذه السَنَواتِ مِنْ الدليلِ؟

- bunca yıldır hiç bir şey değişmedi mi?
لا شيء تَغيّرَ فيك بعد كُلّ هذه السَنَواتِ.

bunca yıldır sefil birisiydin, şimdi sana bakıyorum da. Parıl parıl parlıyorsun.
كُلّ تلك السَنَواتِ كُنْتَ بائس أنْظرُ لنفسك الآن، أنت متَوهّجُ.

Onlarca yıldır takip ettiğim ödül.
الجائزة التي أنت تُطاردُ كُلّ هذه السَنَواتِ.

Maureen'i neredeyse 15 yıldır görmedim.
أنا مَا رَأيتُ مورين في، مثل، قريب من السَنَواتِ الـ15.

bunca yıldan sonra... sen hâlâ burada işlerin nasıl yürüdüğünü bilmiyorsun, değil mi?
بعد كل هذه السَنَواتِ... ... أنتما زِلتَلاتَعْرفُ هكذا تَعْملُ الأشياءَ هنا، يَعمَلُ أنت!

bunca yıldan sonra, bunlar hala olmaya devam ediyor.
بعد كل هذه السَنَواتِ ما زالَتْ تَحْدثُ

Yıkımdan sağladığım kazançları topladığım yıllar boyunca yanımda yer aldın.
وَقفتَ بجانب جانبِي كُلّ هذه السَنَواتِ بينما حَصدتُ منافع الدمارِ.

Birlikte yaşadığınız yıllar boyunca bir kez bile demedin mi?
حتى عندما. عندما في كُلّ السَنَواتِ عِشتَ سوية؟

- Yıllardır yaşanan en büyük felaket.
أسوأ أعصار منذ العديد مِنْ السَنَواتِ.

Yıllardır hiç bu kadar uykusuz olmamıştım.
لقد أستيقظت بعد غفوة كل هذه السَنَواتِ.

Her şey... senin inanılmaz zekan bunca senedir... arıyordu, hep içindeydi.
كُلّ شيء يريده عقلكَ الإستثنائي كُلّ هذه السَنَواتِ

Banliyöde orta üst düzey gelir durumunda biri olarak yıllarca yaşamanın ne kadar zor olabileceğini bilirim.
أنا أعرف كيف كان صعب عليكي التَغَلُّب على كُلّ تلك السَنَواتِ... طبقة متوسطةِ علياِ إضطهاد طبقي.

Akıntı binlerce yıl boyunca kayayı oymuş.
مكان من آلاف السَنَواتِ لمجَري الماءِ مزّق الصخرةُ.

Buranın binlerce yıllık tarihi var.
أنا كُنْتُ أَعتقدُ، آلاف السَنَواتِ هنا.

Bir çok yıl sonra Fazar orijinal nüshayı tamamladı...
العديد مِنْ السَنَواتِ بعد إكْتمال فازار الأصلي