"الشاق" - Translation from Arabic to Turkish

    • sıkı
        
    • zor
        
    • ağır
        
    • zorlu
        
    • Bütün
        
    • kadar çok
        
    • çalışmanın
        
    • yorucu bir
        
    • karşılığını
        
    • çok çalışmaya
        
    Çok sıkı çalışma demek. Altın yoksa, zafer yok demek. Open Subtitles هذا يعنى الكثير من العمل الشاق لا ذهب، لا مجد
    sıkı çalışmalarınızdan ve süreci korumak için tetikte olacağınızdan eminim. Open Subtitles وأنا أعتمد على عملكم الشاق ويقظتكم لإبقائها على ذلك النحو
    Öyleyse iyi bir ilişki de sıkı çalışma gerektirir aşkım. Open Subtitles حسنا. العلاقة الجيدة ، تتطلب العمل الشاق أيضا ، ياعزيزى.
    Bu hedefe ulaşmak 10 yıllık zor bir çalışmaya mal oldu. TED استغرقت من 10 سنوات من العمل الشاق لنصل إلى هذا الهدف
    Bütün bu zor işin altından kalktığını taktir ettiğini biliyorum. Open Subtitles وأنا أعلم أنه يقدر كل ما تبذلونه من العمل الشاق
    Tabii... bir erkek tarafından yetiştirilince... ağır işlere uygun olduğuna şüphe yok. Open Subtitles بما أنكِ تربيتي على يد رجل لا عجب أنكِ خُلقتي للعمل الشاق
    Gerçekten yıl boyunca ortaya koyduğumuz sıkı çalışmadan vaz mı geçeceksin? Open Subtitles أنت حقاً ستتخلين عن كل العمل الشاق الذي بذلنا طوال السنة
    Bu sıkı çalışmanın tam karşılığı var elimde. Ev yapımı reçel. Open Subtitles حسناً، أحضرت لكِ العلاج المناسب لعملكِ الشاق مربى أعددتها في المنزل
    Fakat sıkı çalışmalarınız meyvesini vermiş çünkü 30 yıllık meslek hayatımda sizinkinden daha kusursuz bir yavru vatanı olan bayan görmedim. Open Subtitles بالتأكيد عملكِ الشاق أتى ثماره لأنه منذ أكثر من 30 سنة في هذا المجال لم أرى جسم لسيدة أجمل من هذا
    sıkı çalışmaları ve kendilerini bu işe adamalarıyla insan üstü bir güç ve çaba gösteren lisans öğrencileri. TED طلبة مرحلة البكالوريوس الذين أظهروا قوى خارقة خلال عملهم الشاق والمتفاني.
    Bununla beraber, sıkı çalışmanıza ödül olarak terfi almanızdan bir zarar gelmez. TED هذا يعني، لا يضرّ عندما تحصل على ترقية مقابل عملك الشاق.
    Hamile kadın çok sıkı çalışmadı, sakız çiğnemedi ya da çok ağır şeyler kaldırmadı. TED لا يجب على الأم الحامل العمل الشاق أو مضغ علكة، أو رفع أشياء ثقيلة.
    Eğer doğru iş verildiyse, oyuncular her zaman sıkı çalışmayı istiyorlar, TED واللاعبون مستعدون للعمل الشاق طوال الوقت، إذا أُعطوا العمل المناسب.
    ve Kuzey, Güney'deki Afrika kökenli Amerikalılar anlamına gelen, çoğu zor iş için bile para ödenmeyen, topraklardaki en ucuz iş gücünü bulmaya karar verdi. TED وعليه قرر الشمال البحث عن أرخص عمالة في البلد وهم الأمريكيون من أصل أفريقي المتواجدون في الجنوب، والكثير منهم لم يتقاضوا أجرًا مقابل عملهم الشاق.
    Ben bir öğretmenim. Yabani otları temizlemeyi, zor iş yapmayı sevmem. TED ولا أحب الحشيش، ولا أحب العمل الشاق الذي يقصم الظهر.
    İşçiler yorucu ve zor iş günlerinden geri dönüyorlardı ve Bangladeşli bir inşaat işçisi ile sohbet etmeye başladım. TED كان الموظفون يتوافدون عائدين من عملهم الشاق تحدثت إلى موظف بناء من بنغلادش
    Onları öldüren insanlardaki kurtarıcı ilişki değerini görüp göremeyeceğimi soruyorum kendime, çünkü kendi değerimi görmem zor bir iş. TED أطلب من نفسي أن أرى قيمة الخلاص في الإنتماء في هؤلاء الناس الذين قتلوهم، بسبب العمل الشاق الذي بذلته لأراها في نفسي
    Jason, Medea ve Argonauts’ın darmadağınık takımı, Altın Post’u almak için zor kazanılmış meceralarından geri dönüyordu. TED الطاقم الغيرمنظم المكون من جيسون، وميديا والأورجنوتس كانوا عائدين من مسعاهم الشاق لاسترجاع قطعة الصوف الذهبية.
    Ancak iş koşulları ağır ve bu yüzden yaşam süreleri kısa. Open Subtitles ولكن متوسط العمر قصير جدا والعمل الشاق يأخذ الحصة الأكبر منها
    Bak bak, galiba zorlu yol, Savaş Kahramanı Bay Lucas'ı bile yorgunluktan bitirdi. Open Subtitles مرهق تماما. يبدو أن الطريق الشاق نال أخيرا من لوكاس , بكل الحرب
    ama aynı zamanda gerçekten bu kadar çok çalışmak zamanıma değecek mi diye düşündüğüm zamanlarda oluyor. TED ولكن في نفس الوقت سوف تكون هناك فترات أفكر فيها فيما إذا كان كلّ هذا العمل الشاق يستحق حقّا هذا العناء؟
    Watson yorucu bir yürüyüşe hazır mısın? Open Subtitles واطسون.. هل لك فى بعضا من السير الشاق على الاقدام ?
    Saminu gibi genç çiftçiler tarım ürünleri almak, çalışmalarının karşılığını almak, başarılı olmak için nakit para almak zorunda değil. TED المزارعون الشباب أمثال سامينو لا يملكون أموالاً لشراء المنتجات الزراعية بما يتوافق مع عملهم الشاق ليكونوا ناجحين.
    Başarılı olmak için çok çalışmaya istekli boykot topluluğuna sahip olmamız gerek. Open Subtitles ,كي ننجح ,يجب أن نكون جيش للقيام بالعمل الشاق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more