"الشيء الآخر" - Translation from Arabic to Turkish

• diğer şey
• diğer şeyi
• diğer şeyde
• şey daha
• Diğer şeyden
• diğer bir şey
• başka bir şey
• diğer işi
• diğer konu
• diğer mesele

Peki ya, orta yaş bunalımında olan erkeklerin yaptığı diğer şey?
حسنـاً، مــاذا بشأن الشيء الآخر ،هل أثرت به أزمة مُنتصف العمر؟

Utanç hakkında bilmeniz gereken diğer şey ise tamamen cinsiyete göre organize olduğu.
الشيء الآخر الذي ينبغي علينا معرفته عن العار بأنه مرتب حسب الجنس.

Yapılması gerektiğine inandığım bir diğer şey de yoksul çiftçiler için teknoloji üretmek. Böylece ürünleri değer kazanacaktır.
الشيء الآخر الذي اؤمن به هو الحاجة لصنع تقنيات للمزارعين الفقراء لاضافة قيمة لمحاصيلهم.

Ama bu diğer şeyi aramaya doğal bir eğilimimiz var.
لكن بداخلنا توقٌ فطريّ تجاه هذا الشيء الآخر.

Ama aslında endüstri öncesi dönemde de yaşanmış ilginç olan başka bir şey daha var.
ولكن الشيء المثير للاهتمام هو الشيء الآخر الذي حدث في العالم ما قبل الصناعي.

Diğer şeyden bahsediyorum.
كما تعرف , الشيء الآخر

Farkına varmaya başladığımız diğer bir şey ise ırkın gerçekten farklıklar için zayıf bir etken olduğudur.
الشيء الآخر الذي بدأنا ندركه هو أن العِرْق هو مؤشر ضعيف على التعددية.

Afrika hakkında hatırlanacak bir diğer şey de tarımlarının çoğunluğunun yağmura dayanmakta olduğu.
و الشيء الآخر الذي يجب أن نتذكر عن أفريقيا هو أن أكثر زراعتهم تعتمد على المطر.

Liderlik hakkında öğrendiğim bir diğer şey, liderlik ve ünlüler arasında bir fark olduğu, değil mi?
الشيء الآخر الذي قد تعلمته عن القيادة بأن هناك اختلاف بين القيادة والشهرة، صحيح؟

Fotoğrafın bize gösterdiği diğer şey ise, buradaki bu güzel mercan ormanı olmasına rağmen resimde hiç balık yok.
الشيء الآخر تظهرك وبالرغم من ذلك توجد هذه الغابه الجميلة من المرجان لايوجد سمك في الصورة

Yaptığı diğer şey ise şudur, suya temas ettiği anda yayılır.
و الشيء الآخر أنه يأخذ في الانتشار لحظة ملامسته للماء

Talebi artırmaya devam ederken yaptığımız diğer şey ise, fiyatlarla bir çeşit bul karayı al parayı oynamak.
الشيء الآخر الذي قمنا بعمله مع ما نقوم به من الاستمرار في زيادة الطلب هو أننا نقوم باللعب مع التكاليف بصورة ما

Kutladığım diğer şey ise bu yıl, tüm hayatıma kıyasla daha iyi şeyler yapmış olmamdı.
الشيء الآخر الذي كنت أحتفل به كان فعلي لأشياء جيدة خلال هذه السنة أكثر مما عملته طوال حياتي

Filmler hakkında öğrendiğim diğer şey ise, özel efeklerin aldatıcı olabileceğiydi.
الشيء الآخر الذي تعلمته عن الأفلام هو أن التأثيرات الخاصة قد تكون مخادعة

diğer şeyi. Düşündüğü şeyi.
الشيء الآخر أنها كانت تفكر بشيء

Baksana, diğer şeyi de müzik olmadan yapabilir misin?
لا تقلقي، أنتِ لن تستطيعين كتابتها حتى مع وجود الموسيقى اسمع.. هل تستطيع عمل الشيء الآخر ...

Başka bir şey daha var o da moda tasarımcılarının bu taklit kültüründe ayakta kalabilmek için kendilerini taklit edebilmeyi öğrenmiş olmaları.
الآن الشيء الآخر الذي قام بعمله مصمموا الأزياء للبقاء في هذه الثقافة للنسخ والتقليد هي أنهم تعلموا كيفية تقليد أنفسهم.

- Diğer şeyden nefret ediyorum.
أكره الشيء الآخر.

diğer bir şey de masrafları çok düşürdük.
الشيء الآخر هو أنه لدينا كلفة أقل بكثير.

Daha sessiz. Yaptığımız başka bir şey ise; yüzünü pürüzsüzleştirdik.
الشيء الآخر الذي قمنا بعمله هو أننا صقلنا الوجه

Bugün çekini alacaksın ve o konuştuğumuz diğer işi halledeceksin.
عليك تسوية أمورك المالية اليوم ونتولى أمر ذاك الشيء الآخر الذي تحدّثنا بشأنه

diğer konu da şu ki, burası tam olarak kamp sayılmaz.
الشيء الآخر إنه ليس بمخيم

Ya diğer mesele?
ماذا عن الشيء الآخر ؟