Pek sayılmaz. Kaşınma izi daha az, ama ısırık izleri yine var. | Open Subtitles | ليس بالضرورة، إنه يُظهر علامات خدش أقل، لكن آثار العض موجود بالتأكيد. |
Bütün kurbanların vücutları ısırık izlerini gizlemek için kesilmişlerdi. | Open Subtitles | ـ إحدى جثث الضحايا مثل بها ـ وحاول إخفاء آثار العض عليها |
Parietal ve sfenoid kemiklerindeki ısırık izleri dışında kafatası bozulmamıştı. | Open Subtitles | علامات العض موجودة على عظامها الداخلية والسفينية الجمجمة كَانتْ سليمةَ بما فيه الكفاية لأنجيلا لتقوم إعادة بناء الوجه |
Kurdun kafası gövdesinden ayrılırsa bile ısırma gücüne sahiptir. | Open Subtitles | حتى لو قطعت رأس الذئب تظل لديه القدره على العض |
Göz oyma, ısırma ve hassas yerlere vurmak yok. | Open Subtitles | ما عدا خرق العين , و الضربات المنشعبة , و العض |
Hayır! Isırmak muhteşemmiş! Öpüşmek gibi, ama bunda kazanan taraf oluyor! | Open Subtitles | العض هو أمر ممتاز مثل التقبيل، لكن هنالك رابح |
Acı bir deneyimle öğrendim ki, arkadaşımız ısırmayı seviyor. | Open Subtitles | لقد تعلمت بالطريقة الصعبة أن صديقتنا تحب العض هل عضتك؟ |
Sherman'ın elmasındaki diş izlerini çocuğun kol kemiğindeki izler ile eşleştirebileceğini gerçekten düşünüyor musun? | Open Subtitles | أتعتقدين حقاً أنه بإمكانكِ مطابقة علامات العض من على تفاحة شيرمان مع علامات العض من على ذراع ذاك الصبي؟ |
Savunma yaraları, ısırık izleri, yüzünde, ellerinde ve kollarında tırmalama izleri, bu çocuğun, Katie ve Lindsey'nin kaçırılmasına ve cinayetine karıştığını gösteriyor. | Open Subtitles | جروح دفاعية,أثلام بسبب العض,علامات خدوش على وجهه,يديه و ذراعيه كلها تشير |
Sen biliyorsun, ben biliyorum. Dondurucudaki ısırık izli jambon biliyor. | Open Subtitles | انا اعرف ذلك , انتي تعرفين ذلك , اللحم الذي عليه علامات العض في الثلاجة يعرف ذلك |
Dilimdeki ısırık izleri eminim iyileşecektir. Dedektiflik testini almam için ikisinin de bastırmasına ne demeli? | Open Subtitles | أنا متأكدة أن علامات العض على لساني ستشفى ماذا عندما أصرا علي أن أقدم اختبار المحققين؟ |
Pençe izlerinin bitip, ısırık izlerinin başladığı yer belirsiz. | Open Subtitles | لا استطيع أن أعرف أينَ تنتهي علامات المخالب وتبدأ علامات العض. |
Yani her türlü ısırık izlerine olanak tanıyor. | Open Subtitles | مما يعنى انه بطريقة او بأخرى يسهل هجمات العض |
1.85 boylarında, esmer, vücudunda bir çok ısırık izi var. | Open Subtitles | ستّةاقدام الشعر الأسود. العديد من علامات العض على الجذع. |
Aslında, son kurbandaki ısırma izlerini ve tükürüğündeki DNA'yı incelediğimizde muhtemelen ölüm sonrası yapıldığı izlenimi ortaya çıktı. | Open Subtitles | في الحقيقة ، أثار العض على الضحيّة الأخيرة لا تُظهر أثارا للعاب ما يشير إلى أنها حدثت بعد الوفاة |
Sonuçta olayın içinde ciddi yaralanmalar, işkence izleri, ısırma veya bir insan cesediyle cinsel ilişki olmuş olabilir. | Open Subtitles | مما يؤدي إلي إصابة خطيرة لبعض المشتركين أو محتوية على التعذيب و العض والتدخل الجنسي في جثة الانسان. |
Kaval kemiği ve incik kemiğindeki ısırma izlerini görebilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنك رؤية علامات العض على عظمها الشظوي و عظم الساق |
Yukarıda tut! Isırmak yok, hile yapmak yok ve... | Open Subtitles | ..حسناً, ممنوع العض, ممنوع التضييق, ممنوع |
Isırmak, tekmelemek, oymak... | Open Subtitles | العض , الركل , التلاعب جميعها جيدة |
Gece onu bulur ve ısırırım, sadece ısırmayı bırakmam. | Open Subtitles | سأجدها بالليل , وسأعُضها ولكني لن أتوقف عن العض |
Bir köpeğin ısırmayı bırakmasını istiyorsan, dişlerini çek. | Open Subtitles | إذا أردت منع كلبٍ من العض , فاقتلع أسنانه |
diş izleri, hiç fark edilmiyor. | Open Subtitles | بالنسبه لعلامات العض اولا و قبل كل شيء غير مدرك |
- Isırması bitti mi? | Open Subtitles | -هل مقطع العض انتهى ؟ |
Isırmanın, tırmalamamanın, koparmanın ve gıdıklamanın olmadığı bir yol. | Open Subtitles | شيئ لا يحتوي على العض والنخز والـــ والجري صعودا ونزولا على جسدي بقدميك الصغيرتين عض , لا , نخز , لا |
Evet. Dişlerin çiğnemek ve ısırmak için. | Open Subtitles | - تعلمين ان الاسنان للمضغ و العض |