"العمل مع" - Translation from Arabic to Turkish

    • çalışmak
        
    • çalışmayı
        
    • çalışmaya
        
    •   
    • çalışmaktan
        
    • çalışmanın
        
    • uğraşmak
        
    • çalışamam
        
    • çalışabilirim
        
    • ile çalışma
        
    • insanlarla
        
    • toplumla birlikte
        
    Ve kadınlarla birlikte çalışmak konusunda bir sorunun olmadığını biliyorum çünkü Dr. Brennan ile ortaksınız, bu yüzden sorunun benimle olmalı. Open Subtitles كما اعرف بأن ليس لديك شيء ضد العمل مع النساء لأنك و الطبيبة برينان شركاء لذا فإن مشكلتك هي معي أنا
    Birkaç özel bölgede bu, deniz canlılarıyla beraber çalışmak anlamına geliyor. Open Subtitles وفي أماكن مميزة قليلة , وهذا يعني العمل مع مخلوقات البحر.
    CIA ile çalışmayı kabul etsem bile seninle bir daha görüşemeyeceğiz. Open Subtitles حتى لو وافقت على العمل مع الاستخبارات فلن أكون أتحدث معك
    Eğer Karanlık Fae ile çalışmayı kabul edersem, bu benim şartlarımla olacak. Open Subtitles إن وافقت على العمل مع فاي الظلام فسيكون ذلك وفقا لشروطي الخاصة
    2003 yılında Sierre Leone’deki yasal danışmanlarla çalışmaya başladığımda hukukla ilgili tekrar umutlu hissetmeye başladım ve o zamandan beri takıntılıyım. TED ولم أشعر بالأمل من جديد إلا عام 2003 في سيراليون، عندما بدأت العمل مع مساعدي المحامين، ومن وقتها وأن مغرم بالقانون.
    Chris Anderson: Demek istediğim, senin daha kibar, nazik felsefeni başarılı bir ekonomi ile birleştirebileceğine inanıyor musun? TED كريس أندرسون : أعني هل تؤمن أنه يمكن التوفيق بين فلسفتك الودية والعادلة عن العمل مع مفاهيم الاقتصاد الناجح
    Deli fişek olmadığına çok seviniyorum. Öyle biriyle çalışmaktan nefret ederdim. Open Subtitles مسرورٌ جداً بأنّك لست متهوراً لأنّي أكره العمل مع شخص كذلك
    Söyle bakalım Vera, bir ortakla çalışmak nasıl bir duygu? Open Subtitles اذن ، اخبريني فيرا كيف تفضلين العمل مع الشريك ؟
    Jack üzerinde çalışmak yerine mal üzerinde çalışabilirsiniz. İşini yap. Open Subtitles أعني أنك تستطيع العمل على حاجاتك بدل العمل مع جاك
    Gerektiğinda başını başka tarafa çok güzel çevirdiğini iyi biliyorum, ...çünkü uluslararası suçlularla çalışmak dünyaya iyilik getirme şansını veriyor sana. Open Subtitles أعلم جيداً أنك تنظر إلى الإتجاه الآخر عندما تحتاج لذلك لإن العمل مع مُجرم دولي يسمح لك بإرساء الخير في العالم
    çalışmak için niye ortağını seçtin ve onlar niye seni seçti? Open Subtitles لماذا اخترت العمل مع شريكك ولماذا اختار هو العمل معك ؟
    Ve BM ile çalışmak inanılmaz bir şeydi, TED وكان العمل مع منظمة الأمم المتحدة شيء لا يصدق
    Bize organizasyonlarımızda büyük veriyle çalışmak nasıldır bilen insanlar lazım. TED نحتاج في هيئاتنا إلى أشخاص يعرفون ما يعنيه العمل مع بيانات ضخمة.
    Emma'nın hikayesi oldukça basit ve kolayca gerçekleşmiş gibi gelebilir, ama 20'lerindekilerle çalışmayı sevmemin sebebi de bu. TED الآن قصة إيما جعلت الأمر يبدو سهلاً، لكن ذلك ما أحبه في العمل مع الأشخاص في العشرينات.
    Medya ve teknoloji ile çalışmayı seviyorum çünkü, A) birbirimize aşinayiz ve sahip oldukları gücü seviyorum TED أعشق العمل مع التكنولوجيا ووسائل الإعلام أولاً: لأنني مطلعٌ عليها، و معجبٌ بمدى قوتها.
    Ayrıca biz bu YZ'lerle çalışmayı öğreneceğiz çünkü onlar bizden farklı düşünüyorlar. TED كما أننا سنتعلم العمل مع أنواع الذكاء الاصطناعي، لأنها تفكر بطريقة مختلفة عنا.
    Dairenizle çalışmayı dört gözle bekliyorum. Sizinkiyle de Albay. Open Subtitles وإنني أتطلع إلى العمل مع مكتبك، لك، العقيد.
    Ve geçenlerde, supermax olanaklar diye nitelediğimiz bu birikimli adamlar ile çalışmaya başladık. TED و مؤخرا، شرعنا في العمل مع أولائك الأشخاص المعزولين فيما نسميه مرافق سوبرماكس.
    Ofisimiz bu vakanın hızlı çözülmesi için polis ile birlikte çalışmaya devam edecektir. Open Subtitles ومكتبنا سوف يستمر في العمل مع الشرطة من أجل قرار سريع لهذه القضية
    O zaman neden geceni gündüzünü benim erkek arkadaşımla yerinde geçiriyorsun? Open Subtitles لِمَ تقضين كل أيامكِ وكل لياليك في العمل مع رفيقي؟ اوه ..
    Ve kendilerini, hayatları boyunca tanıdıkları insanlarla çalışmaktan, etraflarını sarmalayan yabancılara kanıtlamak zorunda buldular. TED وبدلا من العمل مع أشخاص يعرفونهم طيلة حياتهم، أصبح يتوجب عليهم الآن ان يثبتوا أانفسهم ضمن جمع من الغرباء.
    Bu işbirliği içinde olduklarımızla çalışmanın belki de en önemli ve değerli yanı, insansız hava araçlarımızı nasıl daha iyi hale getireceğimiz konusunda bize verdikleri geribildirimler. TED ولعل الجزء الأفضل والأكثر جدوى حول العمل مع المتعاونين هي التغذية الراجعة التي يعطونا حول كيفية تحسين طائراتنا.
    Ölecek hastalarla uğraşmak her zaman zordur. Open Subtitles من الصعب دائماً العمل مع مريض حالته ميؤوسة
    Param yüzünden bana vicdan azabı çektirecek biri ile çalışamam. Open Subtitles لا أستطيع العمل مع شخص سيجعلني أشعر بالذنب بسبب أموالي،
    Evet, sanırım Elena'yı zombi hacklediğimiz zaman duyduğumuz ses ile çalışabilirim, sonografik bir porte oluşturup, mekanın ultrason görüntüsünü çıkarırım. Open Subtitles نعم ، أعتقد أنه يمكنني العمل مع صوت منذ قمنا بإاختراق جثة ألينا نبني تخطيط صوتي صورة صورة صوتية للموقع
    Şimdi başka bir örnek üzerinden düşünelim: bakıma ihtiyacı olan çocuklar ile çalışma. TED لذلك دعونا نفكر في مثال آخر: العمل مع الأطفال في الرعاية.
    Üç yıl sonra -- çok uzun süren programlama, diğer öğrencilerle laboratuvarda yapılan çalışmalar -- Kismet insanlarla etkileşime hazırdı. TED و هكذا بعد ثلاثة سنوات الكثير من البرمجة العمل مع طلاب اخرين في المختبر كيسميت كان مستعدا للتفاعل مع الناس
    Ve bu noktada o toplumla birlikte çalışma firsatını yakaladım, ve o insanları, tasarım ve ölçüm konularında eğitmeye ve geliştirmeye başladım. TED وأتحيت لي الفرصة لبدء العمل مع هذا المجتمع في ذلك الوقت، وبدأ التطوير، حقيقةً وإرشادهم في إطار الحجم، في إطار التصميم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more