"العموم" - Translation from Arabic to Turkish

    • neyse
        
    • genel
        
    • Herneyse
        
    • genellikle
        
    • Yine
        
    • genelde
        
    Süpermarket yöneticisi, işçi bulma kurumundaki çocuk... ne yaptığını unuttum, neyse, Open Subtitles ..مدير السوق المركزي, من وكالة التوظيف لقد نسيت وظيفته, على العموم
    Her neyse, arabası ofisinin önünde ama ondan bir iz yok. Open Subtitles على العموم .. سيارتها امام مكتبها .. ولكن لا أثر لها
    neyse, gördüm ki senin bu kaçamağın tüm aileyi etkiliyordu! Open Subtitles على العموم, لقد رأيت ان هذه العلاقة ستدمر العائلة كلها
    Herşeye rağmen gömleğini beğendim. Bu genel erkek tarzı mı? Open Subtitles على العموم ، أحب القميص هل يأتي بالستايل الرجالي ؟
    Demiştim ki, eğer dindar biri olsaydım, evrimden korkardım. Daha da ileri giderdim. genel olarak bilimden korkardım. TED حسنا، قلت لو كنت متدينا سأخشى من علم التطور. سأذهب الى أبعد من ذلك. سأخشى من العلم على وجه العموم إذا فهم بشكل جيد.
    Herneyse, o ve Ross birbirlerine bağırmaya başladılar. Open Subtitles على العموم هى و روس بدأوا الصراخ فى بعضهم البعض
    Her neyse, eğer merak ediyorsanız ben oğlum gibi bir savaş kahramanı değildim. Open Subtitles على العموم, لم أكن بطل حرب كولدي, إن كان هذا ما يجول بخاطرك
    Kendini böyle avutmaya devam et. neyse, yeni bir yiyecek servisi bulalım. Open Subtitles حسنا, تستمرين تقنعين نفسك بذلك على العموم, نحتاج لتعيين متعهد حفلات جديد
    Her neyse, bir süredir buralarda değildi, ve sadece son zamanlarda... Open Subtitles على العموم, لم يعد موجودا في الجوار منذ فترة وفقط مؤخرا
    Her neyse, sonda atmosferde aşağı inerken bazı atmosferik ölçümler yaptı, ayrıca panoramik fotoğraflar çekti. TED و لكن على العموم, أخذ المسبار قياسات للغلاف الجوي اثناء هبوطه, و ايضا أخذ صور بانورامية شاملة.
    Her neyse, Tek Ağaç muazzam bir mercan kayalığının hemen yanında. TED على العموم, شجرة واحدة متواجدة بالقرب من شعب مرجانية جميلة
    - Kadın ruhuna nüfuz etmek için. - Her neyse. Open Subtitles المحاوله للدخول للروح النسائية على العموم
    neyse, anlamadığım mevzulara beni sokmayın. Open Subtitles على العموم لا تجعليني أبدأ أموراً لا أفهمها.
    Her neyse, ben ve Eddie, bir şeyler içmeye gittik çok fazla içmiştik... sonra dövme dükkanına gittik, ben bir çöl faresi dövmesi yaptırdım... ve Eddie biraz daha anlamlı bir şeyler yaptırmak istedi. Open Subtitles علي العموم.. ذهبت أنا و ايدي لتناول بعض الشراب وشربنا كثيرا
    Her neyse, altı gün sonra lrak sınırlarında sıradan bir devriye görevi yapıyorduk... ve Eddie, lanet olası, bir tank mayınına bastı. Open Subtitles على العموم . بعد 6 أيام كنا نقوم بحراسة عادية على الحدود العراقية و ايدي خطا على لغم مضاد للدبابات
    Kütüphaneler genel olarak topluluklarıyla gerçekten ilgilenme ününe sahiptir. TED لدى المكتبات في العموم هذه السمعة الرائعة فيما يتعلق بالرعاية الفعلية لمجتمعاتنا.
    Ayrıca pek çoğu, genel kanının aksine güçlü ya da sessiz tipler değildir. Open Subtitles والكثير منهم ليس النوع القوي الصامت المتصور في العموم
    Peki genel anlamda hayatın nasıl? Open Subtitles إذاً كيف هي الحياة على وجه العموم ؟ ماذا ؟
    Biliyorsun, kızın gerçekten zeki onu dikkatli bir şekilde izlemeye devam edeceğiz, ...genel olarak bunlarla başa çıkıyor, okulla arası da iyi. Open Subtitles إنها حقاً ذكيه.. و سنبقي أعيننا حريصه عليها إنها تجتاز الأمر بشكل جيد ,لكن على العموم إنها حقاً سعيده في المدرسه
    - Ahh! Herneyse, 2B'deki Carla, cenaze için para topluyor, yani, eğer istersen... Open Subtitles على العموم ، كارلا الساكنة في ب ٢ تقوم بجمع المال من أجل جنازته
    Ve sonra aynı ortama bırakırsak, bayrak veya araba gibi hatırlamaları gereken yeri genellikle bulup işaretlemekte başarılı oluyorlar. TED ومن ثم، إن وضعناهم مجددا في الوسط، هم على العموم يجيدون وضع العلامة حيث اعتقدوا أن الراية أو سيارتهم كانت.
    Ben "hayır, bu iş yürümez" derim. Ama o Yine de yapar. Open Subtitles كنت أقول , لا , لن تعمل . لكنه فعلها على العموم
    Bu genelde şehrinizdeki ilgili servis numarasını aradığınızda ulaştığınız yer. TED إنه على العموم حيث تصل حين تتصل ب311 في مدينتك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more