"الغرباء" - Translation from Arabic to Turkish

    • yabancılar
        
    • yabancı
        
    • yabancıların
        
    • yabancılara
        
    • yabancılarla
        
    • yabancıları
        
    • yabancılardan
        
    • yabancının
        
    • Uzaylılar
        
    • tuhaf
        
    • uzaylı
        
    • garip
        
    • yabancıyla
        
    • yabancıya
        
    • uzaylıların
        
    Bugün, çok yıllar önce cömert yabancılar bana yardım etmiş olduğu için hayattayım. TED وأنا على قيد الحياة فقط لأنه منذ وقت طويل ساعدني بعض الغرباء الكرام.
    Dikkat edilmesi gereken diğer bir nokta ise, bütün ihtimalsizliklere rağmen bir ispermeçet balinasının yabancı bir gezegenin birkaç kilometre üzerinde vücut bulmasıydı. Open Subtitles من المهم أن نذكر أن فجأة و ضد كل الإحتمالية تم إستدعاء حوت إلى الوجود على بعد عده أميال بأعلى سطح كوكب الغرباء
    yabancıların düşüncelerini kuvvetlendirdikleri makine işte bu, dünyayı değiştirdikleri makine. Open Subtitles هنا مكينة الغرباء يستعملوها ليضخّمون أفكارهم المكينة التي غيّرت عالمهم
    Akıllı biri, sıcak dengeli, romantik yabancılara nazik yaşlılara çok güzel gülen. Open Subtitles شخص ذكي ودافئ مستقر ، شاعري يتعامل بلطف مع الغرباء وكبار السن
    yabancılarla seks yapıyorum çünkü o işi hoşlandığım biriyle yapmaktan acizim. Open Subtitles أجامع الغرباء لأنني غير قادر على فعلها مع شخص أحبه بالفعل
    Yani bu yabancıları evime getiriyorsun, ve böyle acayip şeyler soruyorlar? Open Subtitles أعني، تحضرين هؤلاء الغرباء إلي منزلي و يسألونني عن تلك الأشياء؟
    Charles Haywire, kalabalık fobisi olan yabancılardan ürken bir paranoyak hastadır. Open Subtitles إنه يعاني من الخوف من الحشود مما يجعله يخاف من الغرباء
    Kendisini sunduğu yabancılar aracılığıyla sevgilisine daha fazla ait oluyordu. Open Subtitles انها تنتمي إلى حبيبِها الي كُلّ الغرباء أعطتْ نفسها ايضا
    Hatırlıyorum, çünkü o gün etraftaki tek beyaz yabancılar onlardı. Open Subtitles أتذكر ذلك لأنهم كانوا البيض الغرباء فقط فى ذلك اليوم
    Birbirlerine yabancı bu kişiler, dünyaya daha farklı amaçlar için geldiklerini keşfediyorlar. Open Subtitles إلى الموظف الذي يمكنه كسر حاجز الوقت و الفراغ هؤلاء الغرباء يكتشفون
    Son derece gizli bir dolu elmas tüccarı. Hiçbir yabancı yok. Open Subtitles مجموعة خاصة من التجــار في سوق الماس والذين لا يحبذون الغرباء
    yabancıların düşüncelerini kuvvetlendirdikleri makine işte bu, dünyayı değiştirdikleri makine. Open Subtitles هنا مكينة الغرباء يستعملوها ليضخّمون أفكارهم المكينة التي غيّرت عالمهم
    Korktuğum odur ki yabancıların mevcudiyeti .konuşmadığımız kişileri üzerimize çekecektir. Open Subtitles أخشى أن وجود الغرباء سيجذب هؤلاء الذين لا نتحدث عنهم
    Babasının hasta olmasını isteyebilir belki ama yabancılara yapması için sebebi yok. Open Subtitles أقصد لديه الدافع لجعل أبيه مريضاً ولكن ليس لديه سبب ليهاجم الغرباء
    Eğer sen bakmak istemiyorsan, yabancılara ödeme yapabileceğim uzun bir listem var. Open Subtitles إن لم تريدين فعلها، لدي قائمة طويلة من الغرباء أستطيع التعاقد معهم.
    Sonra doğruca 3 saatliğine spor salonuna gidip, yabancılarla dakikalarca göz kontağı kuracağız. Open Subtitles ومن ثم مباشرة إلى الصالة الرياضية لـ تمارين القرفصاء واتصال بالعين مع الغرباء
    Onu öldürüp işimizi bitirmeliyiz, ve yabancılarla bir daha iş yapmayalım. Open Subtitles علينا فقط قتله والأنتهاء من الأمر والتوقف عن العمل مع الغرباء
    Hikâyeler yabancıları kardeş hâline getirecek merakı uyandırabilir. TED القصص يمكنها أن تخلق العجب الذي يحول الغرباء إلى إخوة وأخوات.
    Daha iyi tanıyana kadar yabancılardan çekinirler. Open Subtitles فهي تخجل من الغرباء حتى تتعرف عليهم جيداً
    Satış ilanı asmayı ve bir sürü yabancının varlığını kaldıramam. Open Subtitles لا أريد وضعه للبيع والحصول على مجموعة من الغرباء يتفقدونه
    Tabii ki, kurallara uygunluk açısından, yaşam emen Uzaylılar broşürün bir parçası değildi. Open Subtitles بالطبع، وبكل الإنصاف، فإن الغرباء الذين يمتصون الحياة لم يكونوا جزءًا من العرض
    Trinculo: Sefalet tuhaf yatak arkadaşları kazandırıyor insana. TED ترينكيلو: يعرف البؤس الرجل ذي الرفقاء الغرباء.
    Pentagon, iletişim kaybedildiğinde sizin bir uzaylı saldırısı altında olduğunuzu düşündü. Open Subtitles البنتاجون يظن أنكم كنتم معرضين لهجوم الغرباء عندما فقدنا الأتصال معكم
    İki yabancının size hayatınızın en güzel hediyesini vermesi çok garip bir şey. Open Subtitles من الصعب التصديق أن أثنين من الغرباء يمكنهم ان يعطوك أعظم هبه لحياتك
    İnsan öyle yaşlı bir kadını iki tane yabancıyla bırakmaz. Open Subtitles انتى لا تتركين سيدة مسنة مثل هذه معإثنينمن الغرباء.
    Bir kilisenin bodrumundaydım, ve etrafımdaki bir grup yabancıya o günün iyi bir gün olduğunu anlatıyordum çünkü.... o gün çöplükten yemek yemiyordum. Open Subtitles وزوجتي السابقة كانت تتزوج مرة ثانية وكنت في سرداب الكنيسة أوجه مجموعة الغرباء ..
    Carl Sagan gibi bazı astronomlar zeki uzaylıların kendini kopyalayan makineler yapmayacağını söyler. TED بعض علماء الفضاء، مثل كارل ساغان، يقولون أنه لن يبني الغرباء الأذكياء آلات تنسخ نفسها على الإطلاق.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more