Ve güneşin Kırmızı renginden Forest Glade'e Barış gelir. | Open Subtitles | وقبل غروب الشمس القرمزي يأتي السلام إلى الغابة الفسيحة |
Vadideki korunaklı, Kırmızı halılı Çiftlik Evi, | Open Subtitles | مكان محمي في حضن الوادي مفروش بالون القرمزي |
Bayanlar ve baylar, şu anda Kleopatra'nın Kızıl Kalbi'ne bakıyorsunuz. | Open Subtitles | ايها السيدات والسادة أنتم تنظرون الى القلب القرمزي الحقيقي لكليوباترا |
Kızıl Aslan ve Saimurh Kuşu, bunlar bir çok erkeği paramparça etti. | Open Subtitles | ومن الاسد القرمزي و الطير الملون الذي يلتهم الكثير من الناس |
mor Kalp, Bronz Yıldız... bütün bu şeref madalyaları, hiçbir anlamı olmayan... süprüntüler. | Open Subtitles | القلب القرمزي النجمة البرونزية كل الاوسمة الشرفية كل باقي القمامة |
"Crimson Manual de temiz ve güzel olarak yazılmış.. | Open Subtitles | فى الكتب الصغير القرمزي الذى كتب سهلاً وواضحاً |
Her ne kadar, utancının dışa vuran bir simgesini üstüne giymese de babam kendi Kırmızı harfini ruhunun sinesine iliştirmişti bile. | Open Subtitles | على الرغم أنه لم يرتدي آي رمز يعبر عن العار فقد إرتدى والدي حرفه القرمزي في صدر روحه |
Kırmızı ispinozlar. | Open Subtitles | طائر التاننجر القرمزي طائر أمريكي صغير الحجم معروف بعذابة صوته : : |
Eski Kırmızı simyacı dibe çakıldı. | Open Subtitles | الخيميائي القرمزي السابق حبس في قاع الصخور |
Kırmızı senin peçen , kırmızılar parlatıyor saçlarını... Kırmızı alnında nokta olmuş, miskle güzel koku. | Open Subtitles | الأحمر هو وشاحك، واللون القرمزي في جبينك والنقطة الحمراء في جبينك، عبيرها مثل المسك |
Hanımefendi, bana göndermiş olduğunuz Kırmızı kadife ve beyaz saten kumaşlar için teşekkür etmeye geldim. | Open Subtitles | سيدتي , لقد جئت لأشكرك على اللباس المخملي القرمزي والساتان الأبيض الذي ارسلتيه ألي |
Bu Kızıl çeltik kargaları besleyici çamurun içinde zengin besin kaynağı bulabilen hayvanlar arasındadır. | Open Subtitles | هذه آباء المنجلِ القرمزي المبهر بين الحيواناتِ التي تَجِدُ تجهيز غني مِنْ الغذاءِ في الطينِ المغذّيِ. |
Kızıl çeltik kargaları bu adanın en renkli manzaralarından biridir. | Open Subtitles | آباء المنجل القرمزي أحد أكثر النظاراتِ الملوّنةِ لهذه الجزيرةِ |
Birbirimizden ayrı yaşamanın buruk acısı günlerimi Kızıl bir mateme bürüdü... | Open Subtitles | على الرغبات اللطيفة المغلفة يسكب القرمزي خلال أيامي |
Kızıl çiçekler tepelerde. | Open Subtitles | أزهار الهضبة تتوهج باللون الأحمر القرمزي |
Deriyle ilgili Kızıl felaketlere yabancı değilim ben de. | Open Subtitles | أنا لست غريباً على الجلد القرمزي الذي يُلهب البشرة |
mor kalmamış ama bir altın param var. | Open Subtitles | و لكن القرمزي نفذ و لكن تبقي لدي حلقه ذهبيه |
Bugün okulda mor gömlek günü. | Open Subtitles | أنه في هذا اليوم يجب ارتداء القميص القرمزي في المدرسة |
Herkes mor kolyeler ve başlıklarla çıkmıyor? | Open Subtitles | ماذا عن كلّ شخص في اللون القرمزي بالخرز والنقد قديم؟ |
Böylece kendilerini bırakırlar ve acı ve ızdırap onlara Crimson Manual de farklı anlatılır, onlar görevlerini bilir | Open Subtitles | ولذا هم يطوفون بسهوله مذهله ويهزأون من الأذى والألم ويقرئون كتيبهم القرمزي |
Dikkatimi ve düşkünlüğümü, restoran ve Crimson Tide gibi birlikteliğimize de vermem gerekiyordu. | Open Subtitles | علاقتنا إحتاجت إلى الكثير من إهتمامي والولاء كما أعطيته للمطعم والمد القرمزي |
Carmine'ın inşaat dışında da büyük geliri var. | Open Subtitles | شاهدْ، حَصلَ القرمزي على الدخلِ الرئيسيِ إضافةً إلى بناء، جوني لا. |
Şehirleri ve tarlaları kaplayan kıpkırmızı kanla, ayı da kaplayabilir miyiz? | Open Subtitles | ,يا أيها الدم القرمزي الذي غطّى المدن والسهول هل ستستطيع أن تغطّي القمر أيضاً ؟ |
Toz, al kırmızının üstünü örtüp, onu gün geçtikce yumuşatıyor. | Open Subtitles | يتم كتم الأحمر القرمزي بالغبار أن تدفن أكثر وأكثر كل يوم. |