"الكثير مِنْ" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir sürü
        
    • Çok fazla
        
    • birçok
        
    • pek çok
        
    • Bir çok
        
    • çoğu
        
    • bol bol
        
    • Bolca
        
    • epey
        
    • Çok sayıda
        
    Size sağlık, servet... mutluluk, bir sürü çocuk dilerim ama polis dilemem. Open Subtitles أَتمنّا لكم الصحةَ، الثروة السعادة الكثير مِنْ الأطفال الرُضَّع ، لا شرطة
    Tatlım, harikaydın. Sen harikaydın. Ama bu oyundaki oyuncular, bir sürü numara bilir. Open Subtitles العسل، أنت عَمِلتَ عظيمَ، لكن اللاعبين في هذه اللعبةِ تَعْرفُ الكثير مِنْ الخُدَعِ.
    Çok fazla lekesi var, bu yüzden her şeyle uyar. Open Subtitles هو يُحْصَلُ على الكثير مِنْ اللطخاتِ، لذا يَذْهبُ بكُلّ شيءِ.
    Size hiç dosya verilmediği için Çok fazla boş vaktim var. Open Subtitles ،ليس هنالكَ قضايا مخصصة لَكِ .لذا عِنْدي الكثير مِنْ الوقتِ الفارغ
    Fakat burasıyla ilgilenen birçok kişi var, Ne iş yapıyorsunuz ? Open Subtitles الآن، أثرنَا إهتمام الكثير مِنْ الناسِ، إذن ماذا هو بأنّك تَعمَلُ؟
    Çekici olmak ve birçok kadınla yatmak insanı seri katil yapmaz. Open Subtitles أنْ يَكُونَ ساحِرات ويَشْدُّ الكثير مِنْ النِساءِ لا يَجْعلنَك قاتل محترف.
    Doğru olanı yapman için pek çok şey denedim, tamam mı? Open Subtitles النظرة، حاولتُ الكثير مِنْ الأشياءِ المختلفةِ للحُصُول عليك لتَعمَلُ الذي صحيحُ.
    Bir doktormuş ve lüzumsuz yere Bir çok ameliyat yapmış. Open Subtitles هو كَانَ أيضاً طبيب. أدّتْ الكثير مِنْ الجراحةِ الغير ضروريةِ.
    Üçüncü sınıfta el yazımdan dolayı bir sürü ödül almıştım. Open Subtitles رَبحتُ الكثير مِنْ الجوائزِ ل فن خط في الدرجةِ الثالثةِ.
    Lily'i isteyen bir sürü adam gördüm. Open Subtitles كان هناك كلامُ عن الكثير مِنْ الرجالِ وليلي.
    Büyüye falan inanmam ama bu şehirde bir sürü manyak, kafadan çatlak insan var. Open Subtitles أنا لا أَعتقدُ في السحرِ لكن هناك الكثير مِنْ المجانينِ وناس مجانين في هذه المدينةِ
    Ushi kurnaz biri. Bir seferinde Çok fazla alırsam, fiyatları düşürecektir. Open Subtitles اوشي الخبيث إذا آخذُ الكثير مِنْ في الحال،السعرَ هينزل.
    Çok fazla açılmanı istemiyorum. Zaten başımda bir sürü bela var. Open Subtitles لا تخرج بعيد جداً إن الأمر خطير كَانَ عِنْدَنا الكثير مِنْ المشاكل
    Normal birine göre burada Çok fazla güvenlik önlemi var. Open Subtitles هناك الكثير مِنْ الأنظمة الأمنية لرجل طبيعي؟
    Hollanda'nın birçok önemli gazetesi buradaydı. Open Subtitles كان هناك الكثير مِنْ مهمِ صحفيون مِنْ هولندا.
    birçok insanın uyuşturucu arzı bize bağlı. Open Subtitles هناك الكثير مِنْ الناسِ الذين يَعتمدونَ علينا لتجهيزِهم مِنْ المخدّراتِ.
    birçok insan buraya uyuşturucu için geliyor ama bu doğru. Open Subtitles الكثير مِنْ الناسِ يَعتقدونَ بأنّنا نَجيءُ هنا فقط للمخدّراتِ لكن تلك حقيقيةُ.
    pek çok doğum uzmanı ve jinekolog bu ülkenin kadınlarına olan sevgilerini gösteremiyor. Open Subtitles الكثير مِنْ جِنِّ لَيستْ قادرة على المُزَاوَلَة حبّهم مَع النِساءِ عبر هذه البلادِ.
    pek çok insanla tanışmalısın. Open Subtitles أنت لا بدَّ وأنْ قابلتَ الكثير مِنْ الناسِ
    Bir çok bayan böyle hissediyor. Küçük şirin bir bebek olsun istiyorsunuz. Open Subtitles الكثير مِنْ النِساءِ يَشْعرنَ بهذه الطريق ، تُريدين رضيع صَغير لطيف
    çoğu insan, beni Victoria sanır. Open Subtitles الكثير مِنْ الناسِ إعتقدْواأَني فيكتوريا
    Önemli değil. Guy'a söyle, bol bol fotoğraf göndersin bize, olur mu? Open Subtitles نعم خلي غاي يرسلْنا الكثير مِنْ الصورِ سامعة؟
    Biz çok mesai yaparız ve Bolca iznimiz olur. Open Subtitles نحن نَعمل الكثير مِنْ الوقت الإضافي و نَأْخذُ بعض الوقت
    Acemi birisi olarak, bu işler bana epey zaman kaybettirmişti. Open Subtitles أنا كُنْتُ عاملا يائسا وكُلّ هذه كلفنِي الكثير مِنْ الوقتِ.
    Dışarıda Çok sayıda bağlantısı vardı. Müzikçi adam, değil mi? Open Subtitles كَانَ عِنْدَهُ الكثير مِنْ الإتصالاتِ في الخارج رجل الموسيقى، صحيح؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more