"الكريبتون" - Translation from Arabic to Turkish

    • Kripton
        
    • Krypton
        
    • Kriptonit
        
    • kryptonite
        
    • kriptoniti
        
    Çünkü baban Kripton'u kurtarmaya çalışmayı bırakmadı ve annende onun yanından ayrılmadı. Open Subtitles لأنه لم يتوقف عن انقاذ الكريبتون و أمك لم تكن لتتخلى عنه
    İnsan çağının bitişine ve Kripton'un dirilişine tanıklık etmen için. Open Subtitles للشهادة على نهاية العصر الإنساني و إنبعاث الكريبتون
    Silah patlamalarının gecesi Kripton'a döndü. Open Subtitles لقد عاد الى كوكب الكريبتون بليلة اطلاق النار
    Krypton'un yer çekimi oranını ölçebilir misin? Open Subtitles افترضت انك اضطررت ان تقدر قوة الجاذبية علي الكريبتون
    Ama Krypton'un patlamasıyla oluşan şok dalgası gemimi yörüngesinden çıkarıp Hayalet Bölge'ye kapılmasına sebep oldu. Open Subtitles لكن الدمار الكريبتون وبعث وحدثت الهزة الارضية أن طرقت سفينتي خارج بالطبع في المنطقة الوهمية.
    Kriptonit hariç hiçbir şey ona zarar vermiyor. - Ve asla yalan söylemiyor. Open Subtitles يواجه أي شيء ماعدا الكريبتون ولا يكذب أبدا
    Belkide , superman'e bir çift kryptonite vermeliyiz Open Subtitles ربما علينا إعطاء "سوبرمان" شبشب ...من حجر الكريبتون ليرتديه
    Bana Kripton'u hatırlatır da evimi özlerim diye düşündüm. Open Subtitles وأعتقد أنه سيكون يذكرني الكريبتون وتجعلني بالحنين إلى الوطن.
    Kripton'un savunma sistemi kapatmaya çalışırken yakalanmıştı. Open Subtitles تم القبض إنها أثناء محاولة اغلاق نظام الدفاع الكريبتون و.
    Kripton'un enerjisinden geriye kalan herşey sende Open Subtitles كلّ تلك البقايا طاقة الكريبتون
    Anlayacağın, bizim hantal ve toprağa bağlı yapılarımızdan farklı olarak Superman'in gezegeni Kripton'un teknolojisi kristallerin büyümesini kontrol etmeye dayanmış. Open Subtitles حاولي أن تفهمي ، على عكس بناءاتنا المحلية والبالية فإن التكنولوجيا الموجودة في الكريبتون عالم سوبرمان المنزلي قائم على عملية تطور البلورات
    Jor-el Kripton'u kurtarmaya çalışırken kendini feda etti. Open Subtitles ضحى "جور-أل" بنفسه وهو يحاول انقاذ الكريبتون
    Medeniyetiniz aynı Kripton gibi kendini yok edecek. Open Subtitles حظارتك ستحطم نفسها مثل الكريبتون
    Krypton... Krypton'dan bir şey çıkmaz. Open Subtitles لن نحصل على شيءٍ من من الكريبتون
    Şimdi, görüşüne göre uyuyan güzelimiz, Krypton'dan buraya yolculuğunda Segara Beyal denilen bir şeyin içinden geçmiş. Open Subtitles الآن، يبدو النوم الجمال في رحلته من الكريبتون مرت من خلال ما يسمى سيغارا Beyal.
    - Ben de. Ve Kale'de bulunan belgeler sayesinde Krypton hakkındaki tüm bilgilere sahibim. Open Subtitles وأنا أعرف كل شيء هناك لمعرفة الكريبتون
    Krypton Christiane'ı gülümsetecek bir seraptı, o kadar. Open Subtitles الكريبتون مجرد واجهة لإسعاد (كريستين) هذا كلّ مافي الأمر
    Süper güçlerimi kullanmamı durdurmak için kafamın içine Kriptonit koydu. Open Subtitles لقد وضع حجر الكريبتون بداخل رأسي لمنعي من استخدام قدراتي الخارقة
    Süpermen'in en büyük zayıflığı kendi gezegeninden gelen Kriptonit. Open Subtitles نقطة ضعف سوبر مان الاكبر هي حجر الكريبتون القادمة من كوكبه
    Tıpkı kafasına mızrak saplanmış süper balina gibi kafasındaki Kriptonit gizemi hala devam ediyor. Open Subtitles مثل الحوت الضخم الذي غرس الرمح برأسه انه يمتلك سر حجر الكريبتون في رأسه
    Belkide , superman'e bir çift kryptonite vermeliyiz Open Subtitles ربما علينا إعطاء "سوبرمان" شبشب ...من حجر الكريبتون ليرتديه
    Daha kırmızı kriptoniti bile bulmadılar ki. Open Subtitles هم الى حد الأن لم يكتشفوا الكريبتون الأحمر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more