"المأساوي" - Translation from Arabic to Turkish

    • trajik
        
    • trajedi
        
    • acıklı
        
    • talihsiz
        
    • feci
        
    Onun trajik ölümüyle, mutlulukla geçen 19 yıl sona ermiş oldu. Open Subtitles زواجنا السعيد الذي دام 19 سنة قد إنتهى بسبب موتها المأساوي
    Kendini 30 katlı bir binadan atıyorsun! Yaptığın bu trajik hatayı göremiyor musun? Open Subtitles ترمين نفسك من بناية بإرتفاع 30طابق ألا ترين الخطأ المأساوي الذي فعلته ؟
    Hangi resmi ifade, bu boktan meselenin trajik gülünçlüğünü özetleyebilir ki? Open Subtitles إعلان رسمي للتعبير عن عدم وجود؟ منطق الوضع المأساوي في الاصابة
    Kral Philip'e oğlunun trajik kaderi ile ilgili neler söyleyeceksiniz? Open Subtitles مالذي ستقولونه للملك فيليب بشأن الظروف المحيطه بموت ابنه المأساوي
    İki hafta sonra, trajik haberi duyduğumda Pete'in yaşadığı sokağın sonunda bir evi boyuyordum. TED بعد أسبوعين، كنت أطلي منزلاً في نهاية شارع بيت حين سمعتُ ذلك الخبر المأساوي.
    Savaş sona erdikten sonra ancak yazarların kimlikleri, hikayeleri ve trajik kaderleri gün yüzüne çıktı. TED ولم تُكشف هوية الكُتاب حتى انتهت الحرب، بالإضافة إلى قصصهم ومصيرهم المأساوي.
    Ama trajik bir kaza ve polisin müdahalesi kaçmalarını önledi. Open Subtitles وبشأن الحادث المأساوي وتدخل الشرطة ومنعهم من الفرار
    Bunu son derece rahatsız edici buluyorum biz burada gençliğin trajik yıkımından söz ediyoruz ve tek konuşmayı düşüneceğimiz yas zamanının uygun olması ve hatalı kullanılan kelimeler. Open Subtitles أجده يزعج بشكل كبير الذي يقال لنا الدمار المأساوي للشاب وكل نحن يمكن أن نعتقد للتحدث عن
    Sizi bilmem ama ben trajik ve anlamsız ölümlere kızıyorum. Open Subtitles لا أعرف عنكم.. لكني غاضب لهذا الموت المأساوي الأحمق
    yetersizliklerinden dolayı bizden daha alt bir form aldıkları trajik kaderlerinden dolayı. Open Subtitles نحن رعيناهم من أجل عدم اكتمالهم، من أجل مصيرهم المأساوي المتخذ من بعيد تحت انفسنا.
    Onlar kaybolur , onlar kendi afterlives içinde sıkışmış, onların trajik kaderin habersiz. Open Subtitles إنهم ضائعون ، إنهم عالقون في ما بعد الحياة . لا يعلمون مصيرهم المأساوي . إنه محزن حقاً في الواقع
    Şerif'in başına gelen bu trajik durum uygunsuz bir zamanda gerçekleşti. Open Subtitles إن كرب العمدة المأساوي ما كان ليكون في وقت أسوأ
    O trajik günden ardından, büyük liderimizi ölümsüzleştirmek için bu heykeli diktik: Open Subtitles بعد ذلك اليوم المأساوي ، بنينا هذا التمثال لتخليد ذكرى قائدنا
    Bu trajik olaydan kurtulduğunuza çok sevindim, Yarbay. Open Subtitles تسرّني نجاتك من ذلك الحادث المأساوي حضرة المقّدم
    Bu hafta, o trajik günün 15. yıl dönümünde Hill Due Okulu'nda orada ölenlerin ve kurtulanların anısına bir tören düzenlenecek. Open Subtitles هذا الأسبوع في الذكرى الـ 15 للتاريخ المأساوي نصب تذكاري في المدرسة الثانوية لتكريم الضحايا و الناجين
    trajik evrene hoş geldiniz, işte benim acıklı hayatım. Open Subtitles مرحبا بكم في الكون المأساوي تلك هي حياتي الحزينة.
    Gerçek şu ki kimse bu trajik kazadan kimin kurtulduğunu bilmiyordu. Open Subtitles الحقيقة هي أنه لا أحد يعرف من .. الذي نجا من تحطم الطائرة المأساوي
    trajik olan gözünü kırpamayacağın kadar maskara sürmektir. Open Subtitles المأساوي هو وضع الكثير من كحلة العين لدرجة أن لا تستطيعي أن تومضي
    Ama ayrıca doğruysa ve buna göre davranmazsak bunun trajedi olacağını da biliyoruz. Open Subtitles ونعلم أيضاً أنّه إذا كان هو فنحن لا نعمل على ذلك المأساوي
    Bu talihsiz durum için çok özür dilerim. Open Subtitles أنا متأسفة عن هذا الوضع المأساوي
    Yerel halktan bir gencin feci ölüm hikayesi için polis merkezinin önündeyim. Open Subtitles أنا في الاسفل هنا بجانب قسم الشرطة. مع قصة الموت المأساوي لشاب اليافع من المحلة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more