"المتعفن" - Translation from Arabic to Turkish

    • çürümüş
        
    • çürüyen
        
    • Çürük
        
    • kokuşmuş
        
    çürümüş bedenleri yemeye kalkışmıştım. Yoldaşlarımın bedenlerini. Birisi bana yardım etti. TED وأنني كنت أحاول أكل اللحم المتعفن لرفيقي في السلاح. أعطاني الراحة.
    Perdeyi açtığım anda aldığım o çürümüş et kokusunu halen hatırlayabiliyorum. TED ما زلت أتذكر شيئاً من رائحة اللحم المتعفن في قدمها وأنا أفتح الستارة لأراها.
    Toprakta, çürüyen tahtada sonsuz karanlıkta bizler görüp duyacak ve hissedeceğiz. Open Subtitles في الأرضِ، في الخشبِ المتعفن في الظلامِ الابدي سنرى
    Bu neredeyse 30 yıl önceydi, ama çürüyen cesedi hala k eşfedilmeyi orada bekliyor. Open Subtitles لقد كان هذا منذ 30 سنة, لكن جسدها المتعفن كان هنا0000 منتظر أن يتم أستكشافه
    Radha senin Çürük botuna binmeyecek. - senin teknene mi binecek? Open Subtitles رادها لن تجلس فى قاربك المتعفن إذن هل ستجلس فى حوضك ؟
    Benim geldiğim yerde, Çürük elmaları seçip domuzlara verirdik. Open Subtitles في المكان الذي أتيت منه, كنا ننتقي التفاح المتعفن من البراميل و من ثم نطعمهم للخنازير
    Bu kokuşmuş orospu çocuğunun yakasını bırakmayacağım. Open Subtitles و أتبع هذا الوغد المتعفن أينما ذهب ، سأذهب وراءه
    Umarım ebediyen bu iğrenç, çürümüş kitabın içinde kalırsın... ve cayır cayır yanarsın. Open Subtitles أتمنى بأنك تعيش للخلود في ذلك الكتاب المتعفن الكريه لا تتوقف عن الإحتراق لمدة دقيقة
    Bu oda, evin soğuk, çürümüş kalbi. Open Subtitles هذه الغرفة هي القلب المتعفن البارد للبيت
    On dolar mı? Bak, bu çürümüş sınıfa eğitim vermek için 20 dolar kazanıyorum. Open Subtitles إنظر أنا أخذ 20دولار لتعليم هذا الصف المتعفن
    Peynir referansı için üzgünüm ama çürümüş peynirin bacakta ne işi var? Open Subtitles و لكن ما قصة الجريير المتعفن في هذه الساق؟
    Bıçağı indir, evlat yoksa çürümüş derini yüzer yoksullara yardım fonu yaparım. Open Subtitles أبعد السكين يا فتى أو سأستخدمها لقطع أجزاء ... من جلدك المتعفن
    Bir gemi dolusu çürümüş balığı kim almak ister ki? Open Subtitles من يريد أن يشتري سفينة مليئة بالسمك المتعفن ؟
    Şu anda tek istediğim, o çürüyen et parçasının ananasımın üzerine düşmemesi. Open Subtitles جلّ ما أعرفه أنّي أتمنى أنّ ذلك اللحم الميّت المتعفن أن لا يأتي على الأناناس
    Son kez söylüyorum; çürüyen balkabaklarını biz almıyoruz. Open Subtitles للمرة الأخيرة التخلص من اليقطين المتعفن ليس من مسؤولياتنا
    çürüyen vücudumu ve tanık koruma programındaymış gibi süren hayatımı kabul etseydin muhteşem bir ilişkimiz olabilirdi. Open Subtitles حسناً, اسمع, لقد كنت اكثر تقبلأ من جسدي المتعفن و مراقب حماية من نمط حياتي, اعني, ان لدينا اشياء حقيقة عظيمة.
    çürüyen vücudum ya da kan büyüsü fedakarlıkları hakkında değil. Open Subtitles و ليس عن اللحم المتعفن أو تضحيات الدماء السحرية.
    Çekiciliği olan yakışıklı bir peygamber olarak değil de, yerde çürüyen bir et yığını olarak. Open Subtitles ليس كنبي انيق و جاذب ولكن كما انه كومة من اللحم المتعفن على الارض
    İnsanların kraliyet armasına, Çürük yumurta atmasına rağmen ona bağlılıkla hizmet ediyorsun. Open Subtitles مازلت تخدمه بأخلاص بالرغم من ان الناس يقذفون شعاره بالبيض المتعفن
    Çürük et kokusuna geliyoruz. Open Subtitles نحنُ الصحفيون تجذبنا رائحة اللحم المتعفن
    İnsanlar Çürük elmalar misali daldan düşüp yok olurlar! Open Subtitles إستمعوا أيّها البشر .سأسحقكم كالتفاح المتعفن
    İsa Mesih kokuşmuş mezarından sürünerek çıkana kadar insanlar hindiba ve kırmızı biberle yumurta boyarlardı. Open Subtitles إلى اليوم الذي خرج به يسّوع المسيح من قبره المتعفن القديم كان الناس يلونون البيض بالهندباء والبابريكا.
    Bunu nasıl yapabilirsin bilmiyorum, bu kokuşmuş dünyaya... bir canlı daha getirmek. Open Subtitles لا أعلم كيف تستطيعي فعل ذلك, بأن تجلبي مخلوق جديد إلى هذه الحياة... هذا العالم المتعفن...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more