İzlemesi güç olan bu değişken nedeniyle çoğu profesyonel, hızlıca para kazanmaya çalışmaktansa uzun vadeli, güvenilir yatırımı yeğler. | TED | وذلك المتغير صعب التتبع يعد السبب أن معظم المحترفين يسوقون لاستثمار موثوق طويل الأمد على محاوله الكسب النقدي السريع. |
değişken olan, bir öğrencinin bir konuya tam olarak ne zaman ve ne kadar çalışması gerektiği, sabit olansa konuyu tam olarak öğrendikleridir. | TED | المتغير هو متى وكم المده على الطالب أن يعمل على شيء ما، وما هو ثابت أنهم يتقنون المادة. |
Yani değişken 0'a gelir gelmez Hedge'in düğmeye basması gerek. | TED | وعليه، فإن على هيدج كبس الزرّ حين يؤشر المتغير على رقم صفر. |
Tek değişen şey, organizasyon içerisindeki koşullardır ve bu da liderliğin önemli olduğu yerdir, çünkü lider gidişatı belirler. | TED | المتغير الوحيد هي ظروف العمل داخل المؤسسات، وهنا حيث تبدو أهمية القيادة، لأن القائد هو من يفرض جو العمل. |
1790'larda Avrupa ve Osmanlılar arasındaki değişen güç dengesi bir dönüm noktası yaşadı | Open Subtitles | ،في تسعينات القرن الـ18 توازن القوى المتغير بين أوروبا والعثمانيين في لحظة فارقة |
Birinci değişkende lord, William'ın güvenilir okunu çalması için bir hırsız tutuyor, o da bir köylüden daha kötü bir ok ödünç almak zorunda kalıyor. | TED | المتغير الأولى: يستأجر الأمير لصاً ليسرق أفضل قوس لدى ويليام فيُجبَر ويليام على أن يستعير قوس عادي من فلاح. |
En değişken elemanlarsa güvenlik danışmanlarıdır. | Open Subtitles | المتغير الأكثر قابلية للإستخدام هو المستشار الأمني، |
Neticeye etki edebilecek bir değişken tanımladın mı? | Open Subtitles | هل قدمت المتغير الذي قد يؤثر على النتائج لديك؟ |
Çünkü benimle sadece bir gecen var aslanım ve ben devlet garantili, ön ödemesiz, değişken faizli ev kredisi kadar esneğimdir. | Open Subtitles | لانه لديك ليله واحده فقط معي ايها النمر انا مرنه كمرونه السعر المتغير |
Scratch'de, bir değişken oluşturabilirsiniz, | TED | ففي سكراتش يمكنكم خلق ما يسمى المتغير. |
Sonra depolanan değişken ilk robotun fırın numarası olan 0'a eşitlenene kadar tekrar edecek olan şu döngüyü başlatacak: 1. Dış seri numarası depolanmış numarayla eşleşen robotu bul. | TED | وثم سيقوم بإتباع حلقة سوف تتكرر حتى الرقم التسلسلي المتغير يساوي الـصفر، رقم فرن الآلي الأصلي: 1. جد الآلي الذي الرقم التسلسلي لغطائه يطابق الرقم المخزن. |
değişken, ben Bıçak, mesaj almaya hazırız, tamam. | Open Subtitles | أيها " المتغير" معك "السكين" ، ابق على السمع ، بدل |
değişken, ben Bıçak, mesaj almaya hazırız, tamam. | Open Subtitles | أيها " المتغير" معك "السكين" ، ابق على السمع ، بدل |
Bıçak, ben değişken, sinyaliniz beşe beş, tamam. | Open Subtitles | يا"سكين" ، معك "المتغير" أسمعك بكل وضوح ، بدل |
değişken, ben Ufak Gergedan. Duyuyor musunuz? Tamam. | Open Subtitles | أيها "المتغير" ، معل "راينو السهل" ، أتسمعني ، بدل |
değişken, ben Bıçak. | Open Subtitles | أيها "المتغير" معك "السكين" ، أنا لا أسمعك |
Ama, belki de yapmış olabilir-- belki bu, problemde olması gereken ama reddettiğin bir değişken. | Open Subtitles | حسناً إذاً ولكن فين لم يقتل نفسه حسناً، ولكن لربما أنه إحتمال قد فعل ذلك فحسب ربما أن هذا هو المتغير الذي لم تدخله في المشكلة |
Bazen sabit etkiler değişimi açıklayabilir, ancak sabit etkiler, değişimin değişen şeylerle etkileşimini açıklar. | TED | إلا أنه في بعض الأحايين يمكن تفسير المتغير على ضوء عنصر ثابت, ولكن ذلك في إطار ضيق مقيد ب تفاعلاته مع المتغيرات. |
İnsanlık tarihindeki dünya gözleme uydularının en büyük takım uydusu ve onlar değişen dünyamız hakkında tamamen radikal yeni veri kümeleri sağlayacaklar. | TED | إنها أكبر كوكبة أقمار لتصوير الأرض بالتاريخ وستوفر مجموعة بيانات جديدة تماما عن كوكبنا المتغير |
İkinci değişkende ise, William her geçen saat yeteneklerinden şüphe duymaya başlıyor ve elinde titreme baş gösteriyor. | TED | المتغير الثاني: بدأ ويليام بالشك في مهاراته قبل ساعات من انطلاق التحدي فبدأت يده ترتعش. |