"المخاط" - Translation from Arabic to Turkish

    • sümük
        
    • mukus
        
    • sümüklü
        
    • Balgam
        
    • sümüğü
        
    • sümüksü
        
    • sümükleri
        
    • mukusu
        
    • mukusla
        
    • sümüğünü
        
    Gidip ellerimi yıkayayım. Her taraf sümük. Çok iğrenç görünüyor. Open Subtitles اذهبي واغسلي يديك ,المخاط في كل مكان يبدو سيئا كالجحيم
    Okul gezisi,sümük topağından kaçış,kızkardeş öldürme. Open Subtitles رحلة الفصل ، تفادي كرات المخاط ، قتل أختها
    Benim kadar çok yunus yiyince bir ya da iki sümük karışabiliyor. Open Subtitles حين تأكل الكمية التي أكلتها أنا من الدلافين لابد أن يكون بها بعض المخاط
    Ha bir de balık asalağının mukus üretme videosunu izledim. Open Subtitles أوه، أنا شاهدت الفيديو من المخاط سمك الجريث إنتاج و
    Cheerios'larımı geri ver, ben de sana zavallı ve sümüklü takımını geri vereyim. Open Subtitles ستنجح مشجعاتي , واعيد لك فريقك من الخاسريين وحنفيات المخاط
    İnsanlar bakteriyel menenjite, hastalığı kapmış birinin hapşırması veya öksürmesiyle havaya karışan küçük Balgam veya salya zerreciklerini nefes yoluyla içine çekerek yakalanır. TED جزيئات صغيرة من المخاط واللعاب موجودة في الهواء من رذاذ شخص مصاب يُطلقها عندما يعطس أو يسعل.
    Burnundan sarkan o koca sümüğü silmedikçe bu konuşmaya devam etmeyeceğim. Open Subtitles لن أكمل هذا الحوار حتى تزيل قطعة المخاط النازلة من أنفك
    Tütün... sümük, sakız... patlamış mısır, bir sürü kıyafet, çikolata... Open Subtitles التبغ المخاط, اللعاب الفشار, الكثير من الملابس, شوكولا
    Her zamanki berbat halimde olurum sandın değil mi salya sümük olurum falan? Open Subtitles ظننت انني سأتي بشكلي الكئيب من المخاط والدموع اليس كذلك؟
    Sonra sümük salgılıyorlar ve bu sümük güneş kremi gibi davranıyor, ve miktarda cimrilik yok. Open Subtitles ثم يفرزون المخاط. لواقيمنالشمس, وليس هناك عمل بتعجل على الكمية.
    Sen iki günlükken burnundan tüple sümük çekmem dışında seninle çok az tanışıyor sayılırız. Open Subtitles غير سحب المخاط من أنفسك بأنبوب عندما كان عمرك يومان انا بالكاد أكون معك
    Valla burnundan akan sümük kadar beyninden iyi fikir aksa çok iyi durumda olurduk. Open Subtitles لو كانت الافكار تاتي من عقلك بقدر ما يخرج المخاط من انفط، سنكون بافضل حال
    2000 yılını bir sümük torbasını aramakla mı geçirdin? Open Subtitles هل قضيت 2000 سنة بحثا عن حوض من المخاط
    sümük bataryaları bazı tozları tatak kaplıyor. Open Subtitles إنها مدافع المخاط تصطاد التراب
    mukus partikülleri, virüsleri, olası alerjenleri temizler. Ve bu ufacık cilia hareket ederek mukusu dışarı taşır. TED المخاط يحبس الجزيئات و الفيروسات و المواد التي قد تسبّب الحساسية و هذه الأهداب الصغيرة تحرّك و تخرج المخاط من الرّئة.
    Cilia ve mukusun temizlenememesi kistik fibrozis (mukus yoğunlaşması) gibi başka berbat hastalıklara da sebep olabilir. TED الأهداب و إخراج المخاط مرتبطة أيضا بأمراض خطيرة مثل التليف الكيسي.
    Çevresindeki mukus ortamını inceltmek için kimyasal salgılar ve yapışkanın arasından kayarak ilerler. TED تفرز مادة كيميائية، تميع المخاط حولها لتنزلق عليه بكل سهولة
    Hatırlatmama gerek var mı tanıştığımızda nasıl yaşadığınızı sen ve sümüklü oğlunun sokak köşesinde çiçek sattığını? Open Subtitles هل أنا بحاجة لأذكركِ بطريقة عيشك عندما قابلناكِ أنتِ وابنك ذو الأنف الذي يسيل منه المخاط
    Dik dur ve sümüklü burnunu temizle. Open Subtitles قف بصورة صحيحة وأمسح أنفك من المخاط
    Her öksürüşünüzde insanların üzerine Balgam saçmak ister miydiniz? Open Subtitles ايمكنك تخيل انه فى كل مره تقومينا باخراج كتله من المخاط اثناء السعال تهلل الناس؟
    Birbirlere vurduklarında, şiddetinden burunlarındaki sümüğü çıkaran, kafese kapatılmış iki adam. Open Subtitles رجلين في قفص يضربون بعضهم لحد إخراج المخاط
    Ve birden tutundukları dalı bırakıp sümüksü bir ip boyunca aşağı doğru kaymaya başlıyorlar. Open Subtitles ثم فجأة, يحرر الزوجان نفسهما من الغصن ويبدأن بالتزحلق للأسفل على حبل من المخاط
    İnsanların fırlatıp yapıştırdıkları sümükleri bile yalayabilirsin belki o zaman. Open Subtitles ربما يمكنك حتى لعق كل المخاط الذي الصقته الناس هناك
    Cilia (tüycükler) adı verilen bu yapılar aslında mukusu akciğerden dışarıya taşıyor. TED هذه الهياكل تسمّى أهدابا، وهي قادرة على تحريك المخاط نحو خارج الرئة.
    Ama çiçeğin üzerinde mukusla uyumlu bir madde buldum. Open Subtitles ولكنني وجدت مادة على زهرة متسقة مع المخاط.
    Ellerini de yıkasın. Milletin yüzüne de sümüğünü attırmasın. Open Subtitles وعليك غسل يديك كي يقذف المخاط في وجوه الآخرين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more