Ayrıca burada insan bir yere, gittiği yolu geri dönerek ulaşamaz. | Open Subtitles | . بجانب, المرء لا يعود هنا من الطريق الذى أتى منه |
Ama bir insan, ilk önce eline geçen fırsatları değerlendirmeli. | Open Subtitles | تخصصى الوحيد ,ولكن المرء لابد ان يحصل على مايجده اولا. |
İnsanın karar vermesi bir şey, dile getirmesi ayrı şeydir. | Open Subtitles | أن يقرر المرء شيئا و أن يتحدث عنه شيئ آخر |
Evet, büyükanne ama bazen böyle durumlarda, insan daha esnek düşünmeli. | Open Subtitles | أجل يا جدتي، ولكن في حالة مماثلة، على المرء التحلي بالمرونة |
Eğer Ruslardan biri, bir Alman'ın tipini beğenmezse, onu götüreceği düşüncesi vardı. | Open Subtitles | تملّك المرء شعور أنّ الروسي إن لم يرقه منظر الألماني سيحتجزه عنده |
Öldüğü için memnun olduğun Birinin yasını tutmak çok daha kolay oluyor. | Open Subtitles | الـحُـزن على شخص ما يكون أسهل بكثير حينما يكون المرء سعيد بموته. |
İnsan onu korumak için bedeli ne olursa olsun ödemeye hazır olmalı. | Open Subtitles | على المرء أن يدفع أي ثمن لحمايتها. ألا توافقني؟ أجل، أوافقك كلياً. |
Evet, büyükanne ama bazen böyle durumlarda, insan daha esnek düşünmeli. | Open Subtitles | أجل يا جدتي، ولكن في حالة مماثلة، على المرء التحلي بالمرونة |
Yemek yapmayı hiç bilmiyorum ama insan aşık olunca çılgınca şeyler yapıyor! | Open Subtitles | لا أطهو في العادة، ولكن حينما يحب المرء فهو يقوم بأمور جنونية |
İnsan dostlarını nasıl dikkatli seçiyorsa, kelimelerini de öyle seçmeli. | Open Subtitles | يجب على المرء أن يختار كلامه بحرص مثلما يختار أصدقاءه |
Öyle de olsa, tatlım, insan öyle bir şey yapmaz. | Open Subtitles | كل شئ يا عزيزتى, المرء لا يفعل مثل هذه الأشياء |
Zengin ama gösterişsiz olsun. Çünkü kıyafet, insanın mihengidir çok kez. | Open Subtitles | ثمينة ولكن بعيدة عن الفخفخة فكثيرا ما ينبىء عن المرء مظهره |
Düzenli tırnak bakımı, insanın görmezden geldiği en kolay şeydir. | Open Subtitles | الاعتناء الجيد بالأظافر من أكثر الأشياء التي يحسد المرء عليها |
Her bakımdan sana bağımlı biri olunca insanın bakış açısı değişiveriyor. | Open Subtitles | تتغير أفكار المرء عندما يعتمد شخص ما عليه لفعل كل شئ |
Bu da, insani kolayca yanlis hedefe yönlendiren olaylardan biri sanirim. | Open Subtitles | إحدى تلك القضايا حيث المرء يمكنه بسهولة النباح على الشجرة الخطأ |
Birinin önceliklerinin, hemen sonrasında değiştiği kesinlikle doğru. | TED | من المؤكد أن أولويات المرء تخضع نوعًا ما لشكل من إعادة الترتيب بعد ذلك مباشرة. |
Uzun zaman boyunca psikologlar ve hastaları arasında gizli tutulan bu gizemli resimlerin, kişinin zihninin işleyişini ortaya çıkardığı söyleniyordu. | TED | والذي ظل سرياً لمدة طويلة ومقصوراً على الأطباء النفسيين ومرضاهم، قيل عن الصور الغامضة أنها تخرج أسلوب عمل عقل المرء. |
İnsanı hayatta tutan tek şey budur. Sadece kurduğu düşler. | Open Subtitles | هذا ما يُبقي المرء حياً يجب أن يكون لديه حلم |
erkek, ancak yapması gereken şeyleri yaptıktan sonra istediği adam olabilir. | Open Subtitles | المرء يقوم بالشيء الذي يحتاجه ليصبح المرء الذي يريد أن يكون |
Bir lider olma niyetinde olan yeni modellere ihtiyaç duyuyoruz. | TED | نحتاج نماذج جديدة تعبر عن معنى ان يكون المرء قائدا. |
Peki insanlar nasıl bir suç yüzünden tutuklanır biliyor musun? | Open Subtitles | أجل هل تعلم ما يمكن أن يجعل المرء يعتقل ؟ |
Biraz olsun kişi, toplumun görüşlerine ayak uydurmalı ahlak anlayışına boyun eğmelidir. | Open Subtitles | إلى حد ما، على المرء بأن يخضع لرأي العالم ويتقبل رمزهم الأخلاقي |
birisi, söylemesi gerekenden fazlasını söylüyorsa, sizin gerçek bir kadın olduğunuz, kalbinizin hala yandığı içindir, aleyhinize olduğu için değil. | Open Subtitles | إذا كان هناك شيء لجَعْل المرء يقول أكثر مِنْ يجب فهو لأنك إمرأة حقيقية وقلب جسد يحترق لَك، ولَيسَ ضدّك |
Tabii ki içten içe bir dostu kaybetmenin hüznü olurdu. | Open Subtitles | بالطبع كان المرء منا يشعر بالألم الناجم عن فقدان الصديق |
Ve bizi tanıyan insanların ikimizin hakkında neler düşündüklerini de gayet iyi biliyorum. | Open Subtitles | أنا يجب أن تكون أقل تخضع للاشتباه من معظم الناس يرى المرء العزق. |