Evimde sos hazırlıyordum ve bu gürültüleri duydum. | Open Subtitles | أعلم ذلك لقد كنت في المنزل أصنع المرق وسمعت إضطراب |
Bir keresinde sos tabagim yoktu diye aglamistim... buna inanabiliyormusun? | Open Subtitles | اذا اخبرتك اني بكيت ذات مره لاني لم املك سفينه المرق هل تصدقينني ؟ |
Küvette sos yapmaya çalıştığım için özür dilerim. | Open Subtitles | آسف عن تلك المرة عندما طبخت المرق في حوض الإستحمام |
Bunu eve götürüp tencereye atıp üzerine de biraz et suyu ve bir patates eklersen al sana mis gibi bir yahni işte. | Open Subtitles | بإمكانك أخذ هذه إلى المنزل وتضعها في قدر مع القليل من المرق والبطاطس وستحصل على بعض الطعام ياعزيزي |
Et suyu Çorba yapmak için kemik satın alabileceğiniz bir bakkalı vardı. | Open Subtitles | كان هناك بقالة ، حيث يمكنك شراء عظم لعمل المرق |
Paris'in en iyi yanı yemekleri. sosu yemek suyu gibi kullanıyorlar. | Open Subtitles | ان افضل جزئية عن باريس هي انهم يستخدمون الصلصة كما نستخدم المرق |
Üstüne sos koyarsanız, fare bile yerim. Kahvaltı için bunu aklımda tutarım. | Open Subtitles | أستطيع أن أتناول نصف فأر رصيف إذا وضعت بعض المرق عليه |
Benimkine Gravy sos koyacağına 10 dolarına bahse girerim. | Open Subtitles | أراهن بـ 10 دولارات أنها ستضع المرق في طبقي |
Bir adet ayıp ama keşke ben de öyle düşünseydim sos kabı. | Open Subtitles | واحد غير مناسب، رغم هذا أتمنى لو أني فكرت في صحن المرق هذا |
Bu sos tabakları kendi başlarına yerleşmezler, biliyorsun. | Open Subtitles | لن توضع أوعية المرق في مكانها لوحدها كما تعلم. |
Ama bugün domuz pirzolası Salı'sı değil ki. ya da sos Salı'sı! | Open Subtitles | لكن اليوم ليس ثلاثاء الشرائح أو خميس المرق |
Ben de rozbif, patates püresi ve sos alayım. | Open Subtitles | أجل، أنا سأتناول لحم البقر المشوي والبطاطس المهروسة و صلصة المرق |
Doğranmış soğan, tereyağı, kereviz, biraz da et suyu. | Open Subtitles | حسناًَ، بصل مقلّى، زبده، كرفس قليلا من المرق. |
Gerçi karım et suyu dışında herhângi bir şeyin anılmasına dahi izin vermeyecektir. | Open Subtitles | على الرغم أن زوجتي لا تسمح بإحضار سوى المرق |
Tamam. Et suyu farklı çeşnilerde geliyor mu? | Open Subtitles | حسناً ، هل يأتي هذا المرق بنكهات مختلفة ؟ |
Şimdi cin hastanesine gitmem Grönland'la anlaşmamıza bakmam ve yemek sosu yapmam lazım. | Open Subtitles | الآن ،لقد حصلت للتو على زيارة في مستشفى الأقزام لصنع المرق |
BiIIy, sosu uzat_BAR_r m_BAR_s_BAR_n? | Open Subtitles | بيلي , هل يمكنك أن تناوليني المرق ؟ |
Çoğu insan da sosu baştan savma yapar zaten. | Open Subtitles | انظر، الكثير من الناس يتخلون عن المرق |
Ve bir sene boyunca her gece bir kase sıcak Çorba, borcum için verdiğiniz iki hafta yüzünden duyduğum minnetin ifadesi. | Open Subtitles | سوف يكون هناك علبة من المرق مجاناً كل ليلة و لمدة سنة عرفاناً بلطفك الذي لا ينضب بإعطائي إسبوعان إضافيان لأدفع. |
O meşe yaprağı pişirecek, sosunu da ben; belki bir tavuğumuz bile olur bir gün. | TED | سوف تطبخ هي " العوامات " وسوف أطبق أنا " المرق " وقد نطبخُ يوماً الدجاج .. ربما |
- Bunu yapar mısın, Cruchot? - Evet, ama bu tavuk suyunu içerseniz. | Open Subtitles | أنا سَأَجْلب لُك دزينة منهم ،ايها العريف اذا شربت من هذة المرق |
Et suyunda kaynatın; tadı daha az yağlı oluyor. | Open Subtitles | اغلى المرق ببطئ المره القادمه حتى يكون مذاقه اقل دهنى |