Sorun şu ki, aslında eşyaları nasıl tasarladığımızı tekrar ele almaya başladığımızı bir düşünün. | TED | المشكلة ان . تخيلو اذا نحن حقا بدانا في التفكير في كيفية تصميم الاشياء |
Ama Sorun şu ki insanlar eski golf topları istemez. | TED | ولكن المشكلة ان الناس لم تكن تريد الكرات القديمة |
Sorun şu ki, bazı üyelerimiz dövmelerin hakkında şikayete başladı. | Open Subtitles | المشكلة ان بعض الأعضاء بدأوا بالتذمر بخصوص أوشامك |
Sorun şu ki iş yoğunluğundan dolayı... hislerimi ona açıklayacak zaman bulamıyorum. | Open Subtitles | المشكلة ان عملي من هذا النوع لم يكن عندي وقت أعبر في عن مشاعري |
- Sorun şu ki Amelia bulunmak istemiyor. | Open Subtitles | المشكلة ان اميليا لاتريد ان يجدها اي احد |
Sorun şu ki, hayatının nasıl olması gerektiği aklındaki resme uymuyor. Benim hakkımda düşündüğün kadar şey bilmiyorsun. | Open Subtitles | المشكلة ان هذه الخيارات لا تتمشي مع الصورة التي رسمتها في خيالك لما يجب ان تكون عليه الحياة انت لا تعرف عني بقدر ما تظن |
Pekala, Sorun şu ki, senin köpeğin, benim eşyalarıma işeyip, dağıtıyor... | Open Subtitles | حسناً, المشكلة ان كلبــّك يتبولُ ويعبث ِ هنا |
Fakat Sorun şu ki, bu tür şeyler sürekli olmakta ve bu sadece gazetelerde okuduğunuz haberleri etkilemiyor ayrıca raflarda gördüğünüz ürünleri de etkiliyor. | TED | و لكن المشكلة ان هذا النوع من الاخبار يحدث كثيرا ويؤثر ليس فقط على الاخبار التي نقرأها في الصحف و لكن على منتجات نراها على رفوف المتاجر |
Sorun şu ki Cole tüfeğin ön tarafındaydı. | Open Subtitles | المشكلة ان كول كان امام البندقية |
Sorun şu ki, göktaşı kuşağı muntazam değil. | Open Subtitles | المشكلة ان الحزام النجمي ليس موحد |
Sorun şu ki; en iyi adamlarımdan biri iş yapamaz durumda. | Open Subtitles | المشكلة ان احدى أفضل عميلاتى مقيدة |
Sorun şu ki, iş Stokholm'de. | Open Subtitles | المشكلة ان الوظيفة في ستوكهولم |
Sorun şu ki, benim vicdanım kırmızı bayraklar sallıyor. | Open Subtitles | المشكلة ان حاسبي يرُسل علامات حمراء |
Ama Sorun şu ki, biri yayınlayacaktır. | Open Subtitles | المشكلة ان حد تاني ممكن ينشرها |
Sorun şu ki, Jimmy hep ulaşamayacağı kızlardan hoşlandı. | Open Subtitles | المشكلة ان (جيمي) أعجب بالفتيات الاتي أعلى من مستواه بكثير. |
Sorun şu ki babası hahamım oluyor. | Open Subtitles | المشكلة ان اباها هو حاخامي |
- Yani, Sorun şu ki iş henüz bitmedi. | Open Subtitles | المشكلة ان المهمة لم تنتهي . |