"المهارات" - Translation from Arabic to Turkish

    • becerileri
        
    • yetenekleri
        
    • beceriler
        
    • yetenek
        
    • beceri
        
    • yeteneği
        
    • yeteneklere
        
    • yeteneklerini
        
    • yetenekli
        
    • becerilerini
        
    • yeteneklerin
        
    • yeteneğim
        
    • becerilere
        
    • becerilerin
        
    • yeteneklerim
        
    Bana öğrettiğin becerileri kullandım. Gazetede senin için çalıştığım zamanki. Open Subtitles استخدمت المهارات التى علمتنى إياها عندما عملت لديك فى الجريده
    Bu adamlar her kimse bu işte harbi yetenekleri var. Open Subtitles أجل، حسناً، أياً كانوا، فإنّ لديهم بالتأكيد بعض المهارات الحِرفيّة.
    becerilere sahip olmanız lazım. Ve bu beceriler teknik becerilerden tutun, TED لإستمرار الشركة . وتلك المهارات تتضمن كل شئ من المهارات التقنية,
    Bu, para, yetenek ve zaman gibi şeylerin paylaşımı ve kaynakları. TED هذا هو التشارك وموارد من أشياء مثل المهارات ، والمال والوقت.
    Fakat bunun için gerekli bütün beceri ve uzmanlığın takımda bulunması lazım. TED لكن للقيام بذلك، نحتاج إلى المهارات والخبرة لاتخاذ ذلك القرار داخل الفريق.
    Yapabildiği söylevsel olmayan birkaç yeteneği vardı. TED و كان لديه زوج من المهارات البسيطة الغير لفظية باستطاعته ان يفعلها
    Belki analitik yeteneklere ihtiyaç duyarlar diye çocuklarımıza satranç öğretiriz. TED نعلم أطفالنا الشطرنج، لربما يحتاجون المهارات التحليلية.
    Bu yüzden seni, yeteneklerini daha iyi kullanabileceğin bir yere alıyoruz. Open Subtitles لهذا السبب فإنه الوقت المناسب لتلك المهارات لكي تستخدم الإستخدام الآمثل
    Mühendislik ve teknik alanda becerileri olan yolcuların sınıfı 38 numaralı Öğrenme sınıfındasın. Open Subtitles لقد تم تسجيلك في دروس الصف 38 المخصص للركاب أصحاب المهارات التقنية والفنية
    Burada da Mozambik'teki ekibimiz var. İçlerinden biri Mozambikli kardeşlerine gerekli becerileri öğreten Tanzanyalı bir eğitmen. TED هذا هو فريقنا في موزامبيق. مدرب واحد من تنزانيا ، الذي نقل المهارات لثلاثة من زملاءه في الموزمبيق.
    Çünkü okullar, çocukların aktif vatandaş olmaları ve dünyayı değiştirmek için gerekli olan becerileri öğrenmeleri için önemli yerlerdir. TED لأن المدارس أماكن مهمة للأطفال لكي يصبحوا مواطنين نشطين وتعلم المهارات والآليات التي يحتاجونها لتغيير العالم.
    Onun yok edici yetenekleri sadece dinin üyeleri tarafından bilinir. Open Subtitles لديهِ في جعبتهِ بعض المهارات التي تعرف في قومهِ فقط
    Bunu atlatması için diğerleriyle başa çıkabilmesi için gerekli yetenekleri öğrenmesi? Open Subtitles لنجعله يتخطى هذه الأمور ويكتسب المهارات اللازمه للتعامل مع المواقف الحرجه
    Ancak bunlar, çoğunlukla ders kitaplarından öğrenilen beceriler ve bebek maskesi kırık. TED لكن هذه المهارات تعلموها غالباً من الكتب المدرسية، وقناع الأطفال هذا محطم.
    Kontrol edebileceğiniz etkenleri baz alarak çözümler formüle edersiniz. İster beceriler, ister gübre, isterseniz de bitki seçimi olsun. TED فتضع إجراء مستندا إلى العوامل التي يمكنك السيطرة عليها. سواء أكان ذلك في المهارات أو الأسمدة أو اختيار النباتات.
    Şimdi sıkışık bir durum biliyorum Honey ama sende yetenek var. Open Subtitles أعرف بأنّك تحت الضغط الآن لكن هوني, لقد حصلت على المهارات
    Evet iş gücümüzün özel yeteneğe ihtiyacı var ama bu yetenek, titiz ve resmi eğitimi geçmişte olduğundan çok daha az gerektiriyor. TED أجل، قوانا العاملة تحتاج مهارات متخصصة. لكن، هذه المهارات لا تحتاج إلى تعليم صارم ورسمي أكثر مما احتاجته في الماضي.
    Bunlardan; paragliding ve bütün diğer skydiving disiplinlerinden aldığım bütün bilgi ve beceri ile Sabit alan atlayışlarına başladım. TED من هناك ومع كل المهارات والمعرفه من القفز المظلي إلى مختلف أنواعه في الغوص الجوي ، إلى القفز القاعدي
    işte öğrenme yeteneği -- yüksek hızda bir arabada kaza yapmak gibi. TED وتعلم المهارات كـ التواجد في حادث سيارة عالية السرعة
    İşbirliği için gerekli yeteneklere ihtiyaç duyarlar diye takım sporlarına yazdırırız. Örneğin; Harvard İşletme Okulu'na gittiklerinde. TED ندخلهم في فرق رياضية، لربما يحتاجون المهارات التعاونية، تحضيرًا لحينما يذهبون إلى مدرسة هارفرد للأعمال
    Bir teknoloji meraklısının yeteneklerini suç dünyasının sosyal imkanları ile birleştirdi. TED فقد جمع بين المهارات الهائلة لشخص مهووس بالكمبيوتر مع مهارات اللباقة الاجتماعية لمجرم بارع.
    Büyük başarılara sahip ve yetenekli insanlar diğerlerini de yetenekli görmeye yatkındır. TED الأشخاص من ذوي المهارات والإنجازات الرفيعة يميلون للتفكير بأن الآخرين بنفس المهارات.
    İkinci olarak, eğitim sürecine hafifletilmiş konuşma becerilerini ekledik ve kaba kuvvet sürecinin bir parçası haline getirdik. TED ثانيًا: أضفنا المهارات اللفظية للتدريب المتواصل وجعلناه جزء من استخدام القوة المتواصل.
    Simon ve Binet, testlerinin ölçtüğü yeteneklerin genel bir zekayı yansıtacağını düşündüler. TED اعتقد سيمون وبينيه أن المهارات التي قيمها اختبارهما ستعكس الذكاء العام.
    Spor yapmak için gerekli olan yeteneğim yoksa beynim bunu benim için yapar. Open Subtitles إذا لم تكن لدي المهارات المعنية للعب الرياضة اذاً دماغي يمكنه بالتأكيد تعوّيض هـذا
    Benzer şekilde, inanç temelli organizasyonlar kritik becerilerin ve bilginin transferini destekleyebilir. TED بالمثل، يمكنُ للمؤسـسات الدينية دعم نقل المهارات المهمة والمعرفة.
    Bazı yeteneklerim var. İkna kabiliyetim oldukça güçlüdür ve başkalarının göremediklerini görebilirim. Open Subtitles لدىّ مجموعة خاصة من المهارات ، يُمكننى أن أكون مُقنع مع الأشخاص

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more