Uzaylılarla birlikte yaşamaktansa ölmeyi tercih eden bir grup yabancı düşmanı. | Open Subtitles | جماعة عنصرية تفضل الموت على العيش في سلام مع المخلوقات الفضائية. |
Dinle Ivo, sen Estonyalısın sözümden dönmektense ölmeyi yeğlerim diyorsun. | Open Subtitles | أنصِت إيفو, أنت إستوني و تفضل الموت على نكثك العهد |
Evet, bir gün daha bu normalmiş gibi davranmaktansa ölmeyi tercih ederdim. | Open Subtitles | أجل، أفضل الموت على أن أتظاهر بأن كل شئ عادي ليوم آخر |
Baban para tasarruf etmek için insanlara zarar vermektense Ölürüm derdi. | Open Subtitles | أخبرني والدك أنّك تفضّل الموت على أن تنفق مالاً لإنقاذ الناس. |
Ama eğer Ölürüm de ondan ayrılamam diye düşünüyorsan başka bir seçeneğin var. | Open Subtitles | لكن اذا لم تستطيعي وفضلت الموت على فعل هذا فأمامك خيار واحد متبقي |
Son dualarını ediyor. Aramis ölümü çok ciddiye alır. - Rahip mi? | Open Subtitles | الطقوس الأخيرة , أراميس يأخذ الموت على محمل الجد |
İblis tarafından öldürülmek kadar iyi bir intikam şekli yoktur. | Open Subtitles | ليس هناك انتقام أفضل من الموت على يد شيطان. |
Sık rastlanmış şeyler uçaklar ve gemilerdeki ölüler, seyahat eden ruhlar gibi. | Open Subtitles | هناك العديد من القصص عن أرواح و طالع الموت على الطائرات و السفن مثل المسافرين الأشباح |
Bir şekilde bazı insanların ölmeyi hak ettiğine inanılır aksi takdirde iyi insanlar kendilerini yaşam şansının çok çarpıtıldığı yerlerde yaşamaya ikna ederler. | TED | عبر الاقتناع أن بعض الأشخاص يستحقون الموت على نحو ما، يسمح الأشخاص الجيدون لأنفسهم بالعيش في أماكن حيث تكون فرص العيش شديدة الانحراف. |
Dünyada birkaç kahrolası Kuruş için vücutlarını sergilemek yerine ölmeyi tercih edecek senden daha fakir milyonlarca kadın var. | Open Subtitles | هناك الملايين من النساء و الكثيرات ممن هم أفقر منكِ في هذا العالم و كلهن يفضلن الموت على بيع أجسادهن مقابل بضعة شلنات |
Ben sert, savaşmayı seven, kazanmak için savaşan ve vazgeçmektense ölmeyi tercih eden adamlar isterim. | Open Subtitles | كل ما أريده هو رجال أشداء يحبون القتال, يحبون الانتصار في القتال و يفضلون الموت على الاستسلام |
Japon askerler teslim olacaklarına ölmeyi tercih ederlerdi. | Open Subtitles | القوات اليابانيه كانت تفضل الموت على الأستسلام |
Her zaman yatakta ölmeyi istemişimdir. | Open Subtitles | حسناً، دائماً كنتُ أريد الموت على الفراش |
İşgalcilere köle olmaktansa ölmeyi tercih ederler. | Open Subtitles | وأهلها يفضلون الموت على أن يكونوا عبيداً للمحتل |
Kadın işi yapacağına ölmeyi tercih edersin, değil mi? | Open Subtitles | أنت تفضل الموت على أن تلعب دور الإمرأة، أليس كذلك؟ |
"Zeki, metodik, sabırlı; vazgeçmektense ölmeyi tercih eden detektif" | Open Subtitles | ذكي، عملي، صبور، محقق شغوف يفضل الموت على الاستسلام |
Aslında, karımı ve arkadaşlarımı bir daha göremeyeceğimi ... bilerek yaşamaktansa ölmeyi tercih ederim. | Open Subtitles | افضل الموت على البقاء هنا ومعرفة انني لن ارى زوجتي او اصدقائي مجددا |
Bana, başka birşeye dönüşmektense ölmeyi tercih edeceğini söylemişti. | Open Subtitles | لقد أخبرنى أنه يفضل الموت على أن يتحول إلى شيئاً آخر |
Bir tavus kuşuna gülmektense Ölürüm daha iyi. | Open Subtitles | أفضل الموت على أن أبتسم لذلك الطاووس المتبهرج |
Ama aşkımızın çirkin bir şeye dönüştüğünü görmektense Ölürüm daha iyi. | Open Subtitles | أفضل الموت على رؤيى حبنا يتحول لشيء قبيح |
Ölürüm de giymene izin vermem dediğin kırmızı ayakkabılar mesela. | Open Subtitles | الحذاء الأحمر الذى قلت أنك تفضلين الموت على أن تعطينى إياه؟ |
ölümü şeref ve sadakat olmadayan bir yaşam için tercih eder. | Open Subtitles | حتى إنه يفضل الموت على الحياه بدون شرف و إخلاص |
Kardeşin tarafından öldürülmek nasıl bir stratejidir? | Open Subtitles | كيف يكون الموت على يد شقيقتك بالإستراتيجية؟ |
Sık rastlanmış şeyler uçaklar ve gemilerdeki ölüler, seyahat eden ruhlar gibi. | Open Subtitles | هناك العديد من القصص عن أرواح و طالع الموت على الطائرات و السفن مثل المسافرين الأشباح |