"النجاح" - Translation from Arabic to Turkish

    • başarı
        
    • başarılı
        
    • başarının
        
    • başarıya
        
    • başarıyı
        
    • başarmak
        
    • Vay
        
    • başarısı
        
    • başarıdan
        
    • başarıyla
        
    • başarılar
        
    • geçmek
        
    • başarısız
        
    • başarma
        
    • Başardık
        
    Bir şeyleri değişime zorluyordum çünkü kendimi kanıtlama ve başarı ihtiyacı beni tüketmişti. TED كنت أجبر الأشياء على التغيير لأنني استهلكت للحاجة إلى النجاح أو لإثبات نفسي.
    RB:Bence başarı ile başarısızlık arasında çok ince bir ayrım var. TED ر ب:حسنا, أعتقد أن هناك خطا فاصلا رفيعا بين النجاح والفشل.
    Ve bu çalışma, başarı ve fırsatlar hakkında neyi bilmediğimizle başlar. TED ويبدأ هذا العمل مع عدم معرفة ما نعلمه حول النجاح والفرصة.
    Ananth, süreçlerin yeniden yapılandırılması üzerinde çalışan çok başarılı bir iş adamıydı. TED كان أنانيث رجل أعمال فائق النجاح عمل على إعادة هيكلة إدارة الأعمال.
    fakat okulda ve gerçek hayatta başarılı olabilmeniz yeterliliğinizden daha çok hızlı ve kolay öğrenmenize bağlıysa ne yapardınız? TED هو نسبة الذكاء،لكن ماذا لو كان النجاح بالمدرسة والحياة متوقف على أشياء أكثر من قدرتكم على القراءة بسرعة وسهولة؟
    Ellerimi ellerine koymama izin ver, ve sana başarının sırrını fısıldayayım. Open Subtitles دعيني اضع يدي في يديك وسوف اهمس في اذنيك بسر النجاح
    Ama artık "Megatronik" diyoruz. "Kurumsal başarıya Getiren 48 İpucu" Open Subtitles الآن هي ميجاترونيكس وهي 48 نصيحة لتحقيق النجاح في الشركات
    Ama işte olay şu: başarıyı ustalığa dönüştürmemizi sağlayan şey ne? TED لكن إليكم هذا الشيء: ما الذي يجعلنا نحول النجاح إلى تفوق؟
    Bu değişim, bir sonraki projeme başarı beklentisiyle yaklaşmama yardımcı oldu. TED هذا التبادل ساعدني على الإقتراب من مشروعي التالي مع توقع النجاح
    başarı elde ettiğimizde ve şiddetin azaldığını gördüğümüzde ilhamımızı paylaşmalıyız. TED ومشاركة الإلهام عندما نحقق النجاح ونرى بأن العنف قد اضمحل
    başarı ve başarısızlığın arasındaki farkın ardındaki gerçeği bu "Şey" oluşturuyor. Open Subtitles و يجمع كل الاختلافات في العالم ما بين النجاح و الفشل
    Askerler, başarı için yerli halkla mücadele etmekten geçtiğini tekrarladılar. Open Subtitles , النجاح يطلب تعاون المحليين هذا ما يقوله الجنود دوماً
    Peyton Sawyer Los Angeles'a gitti, fakat başarı hemen gelmedi. Open Subtitles بايتون سوير ذهبت الى لوس انجلوس النجاح لم يأتي بسهولة
    Bu yıl olmasa bile, başarı gelecek yıl mümkün olacaktır. Olmaz! Open Subtitles النجاح ممكن ان يحدث العام المقبل إذا لم تنجحي هذه السنه.
    Ne yazık ki; tıp bilimi her zaman başarılı olamaz. Open Subtitles للأسف , والعلوم الطبية لا يمكن أن يكون دائما النجاح.
    Konsantrasyon. Anlıyorum. Sizin gibi başarılı tiplerin sırrı bu olsa gerek. Open Subtitles إنه التركيز، أظن أن هذا هو سر النجاح المبهر لشخص مثلك
    Tabi hepimiz başarılı olman için buradayız ve bir sürü fikrimiz var. Open Subtitles من الواضح ,نحن كلنا هنا لنساعدك في النجاح ولدينا العديد من الافكار
    Dediğim gibi, ben çok çalışmanın başarının anahtarı olduğuna inanırım. Open Subtitles كما كنت أقول أعتقد أن العمل الجاد هو مفتاح النجاح
    Ama söylemek istediğim şu ki, bunca başarının bir bedeli oluyor. Open Subtitles ما أعنيه بقولي ، كما تعلمون كل هذا النجاح وافى بثمن
    Bunca zamandır sorumluluk sahibi, cana yakın biri olmaya... ve aslında var olmayan bu başarıya göre... yaşamaya çalışıyorum. Open Subtitles و كنت هنا طوال الوقت أحاول أن أكون مسئولاً و ساحراً و أحيي هذا النجاح الذي ليس له وجود
    -Bu başarıyı, isimlerini söylememe... gerek olmayan insanlar sayesinde elde ettiğini unutma. Open Subtitles النجاح لم تحصلي عليه بعد دون مساعدة أصدقاء يدعموك يظل ذلك مجهولاً
    Bir şeyi başarmak çoğu zaman onu gerçekleştirmekten daha zordur. TED النجاح في شيء ما هو غالباً أصعب من الوصول إليه.
    Vay canına. Onu çok iyi eğitmişsin. Open Subtitles النجاح الباهر، حَصلتَ عليه حقاً تَدرّبَ.
    "Bilgisayar interneti"nin keşfinin, biyolojik olarak başarısı çoktan kanıtlanmış bir ağ modelinin önlenemez bir eseri olduğunu düşünüyorum. TED لذلك أعتقد أن اختراع انترنت الكمبيوتر نتيجة حتمية لنموذج بيولوجي سابق مثبت النجاح
    başarıdan öğrendiğinden çok başarısızlıktan daha fazla şey öğrendiğini düşünüyorum hep. Open Subtitles لطالما شعرت أنك ستتعلم أكثر من خيبات الأمل أكثر من النجاح.
    Elbette biliyoruz ki Silikon Vadisi'nde gençliğin başarıyla paralel olduğu bir kültür var. TED الذي، بالطبع، نعرف هناك هذه الروح في وادي السيليكون أن الشباب يساوي النجاح
    Çok teşekkürler, hepinize büyük başarılar diliyorum. TED شكراً لكم جميعاً، وأتمنى لكم كل النجاح.
    Bu yüzden onlara, tıp fakültesini geçmek istiyorlarsa birlikte çalışmaları gerektiğini tavsiye edeceksin. Open Subtitles لذا ستنصحهم أنهم إن أرادوا النجاح في كلية الطب، عليهم أن يعملوا سوية
    Yaratıcı bir şekilde, bu başarıyı iletmekte başarısız olduk. TED وإبداعيًا، قد فشلنا في تواصل هذا النجاح حتى الآن.
    Şartlar ne olursa olsun profesyonellikte kararlı ve başarma azmine sahibiz. Open Subtitles نحن واحدة في التفكير الاحتراف والقدرة على النجاح مهما كانت الخلافات
    Görünüyorki sonunda elimizden gelen tüm gayreti göstersek de yine de Başardık. Open Subtitles إذًا.. يبدو أنه بطريقة ما، بالرغم من مجهودّاتنا الطيبة حصلنا على النجاح بين أيدينا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more