Günümüzde, ders programı dışındaki aktiviteler çocukların yeni işi ancak bunlar bizim de işimiz. Çünkü onları futbol antremanına götüren biziz. | TED | اليوم، النشاطات غير المدرسية أصبحت عملًا جديدًا للأطفال، ولكنها عمل لنا أيضًا، لأننا نأخذهم إلى تدريبات كرة القدم. |
birine teşekkür ya da iltifat eden bir pozitif eposta yazdırıyoruz. Ve bu aktiviteleri yaparak ve beynimizi vücutlarımızı çalıştırdığımız gibi çalıştırarak, | TED | يشيدون أو يشكرون شخصا ما في شبكة الدعم الإجتماعي الخاصة بهم وبالقيام بتلك النشاطات وبتدريب عقلك تماما كما ندرب أجسادنا |
Lilith'in misafiri olduğumuza göre Frederick'e zarar verecek aktivitelerden uzak duralım. | Open Subtitles | نحن سَنَتفادى كُلّ النشاطات الذي يُمْكِنُ أَنْ يَآْذي فريدريك من المحتمل. |
Sosyal hayatınızdaki boşluklar, olması gereken Faaliyetler, hatta resimler asılması gereken duvardaki boşluklar bile. | TED | الفراغات في حياتكم الاجتماعية، النشاطات الناقصة، حتى الأماكن الفارغة على جدرانكم حيث اعتدتم أن تعلقوا الصور. |
Sadece Stepford'da bu tip aktivitelere hiç ilgi var mı, onu görmek istiyoruz. | Open Subtitles | عاوزين نشوف لو فى اى اثاره لبعض النشاطات فى ستبفورد |
Ben de. Müthiş sıkı dostumla aktivite fuarına gidiyorum Kimmy Jin. | Open Subtitles | انا أيضا ,ذاهبة إلى معرض النشاطات مع صديقتي المخلصة كيمي جيم |
Her türlü yasadışı etkinlik sözü veriyorum. | Open Subtitles | أضمن لك بأن تبدأت كل النشاطات غير المشروعة. |
Doğu Almanya askeri faaliyetleri üzerine Batı Almanya için istihbarat topluyorum. | Open Subtitles | أقوم بجمع المعلومات لصالح ألمانيا الغربيّة حول النشاطات العسكريّة لألمانيا الشرقيّة |
Kanser büyüdükçe, bu basit günlük aktiviteler, her gün tekrarladığımız kutsal rutinimiz oldu. | TED | هذه النشاطات اليومية البسيطة أصبحت طقوسنا المقدسة، وكررناها يومًا بعد يوم كما كان ينتشر السرطان. |
Diğer günleri de özeldi, çocuk yaşam uzmanımız onun için aktiviteler hazırlıyordu. | TED | وكانت الأيام الاخرى مميزة بسبب النشاطات التي أحدثها متخصصي الحياة لأجلها. |
Bu aktiviteler biraz sert olabilir, bunun için seçici davranmak zorundayız. | Open Subtitles | أعتقد بعض من هذه النشاطات يجب أن تكون دقيقة نختار زبائننا بعناية فائقة |
Seksi, sıkıcı aktiviteleri renklendirmek için kullanabiliriz. | Open Subtitles | تعرفين ، نستعمل الجنس لتبهير بعض النشاطات الممله |
Saldırmak için çiftlerin birlikte gittikleri aktiviteleri seçiyor. | Open Subtitles | يختار النشاطات التي يفضلها الثنائيات كاللحظة المناسبة للهجوم |
Ama en a 4 hafta boyunca bütün cinsel aktivitelerden kaçınmamı söyledi. | Open Subtitles | ولكنها قالت أنه يجب أن أمتنع عن كل النشاطات الجنسية لأربع أسابيع |
Ama en a 4 hafta boyunca bütün cinsel aktivitelerden kaçınmamı söyledi. | Open Subtitles | ولكنها قالت أنه يجب أن أمتنع عن كل النشاطات الجنسية لأربع أسابيع |
Öğrenciler şüpheli yasak Faaliyetler hakkında sorgulanacaktır. | Open Subtitles | ستتم مسائلة الطلاب عن كل النشاطات المحظورة والمشكوك بها |
Sadece biraz daha ders dışı aktivitelere katılman gerek. | Open Subtitles | أنتِ بحاجة الى المزيد من النشاطات الغير مدرسية فحسب |
Keşfettikleri bir başka şey de aroma üretmek için de bir çok aktivite gerçekleştiği. | TED | وقد إكتشفوا أيضاً ان هناك الكثير من النشاطات التي تقوم بانتاج الرائحة الزكية كذلك |
Öyleyse yataklarınıza dalın ve iyi bir uyku çekin, çünkü... yarından itibaren, sizin için planladığımız pek çok etkinlik var... ve elbette bunlar Uzun Meşeler Kupası yarışlarıyla sınırlı değil. | Open Subtitles | هيا إلى كيس النوم ونم جيداً بدءاً من الغد لدينا الكثير من النشاطات أحدها سباق فريق شجر الموسيقى |
Bu aslında beyin akımı sensörü, beynimdeki elektriksel faaliyetleri okuyor bu konuşma sırasında. | TED | إنه مستشعر موجات الدماغ والذي يقرأ النشاطات الكهربائية في دماغي أثناء إلقائي هذا المحادثة. |
İşbirliği gerektiren bir zorluk ki bu nedenle araştırma faaliyetlerini hızlandırmak için açık bir toplum yaratıyoruz. | TED | إنه تحدي بحاجة إلى التعاون، وهو السبب في أننا نعمل على خلق مجتمع مفتوح لتسريع النشاطات البحثية. |
Akla gelebilecek neredeyse her faaliyet kampta mevcut. | Open Subtitles | تقريباً كل النشاطات التي يتمناها المرء متوفرة داخل المخيم |
Carrie ve ben, 1958 yazında bu üste yapılan aktivitelerin kayıtlarında boşluklar bulduk. | Open Subtitles | كاري وأنا وجدنا فجوات في توثيق النشاطات على هذه القاعدة أثناء صيف 1958 |
- Bütün çalışmalarınızı derhal bırakın ve güvenli bir ortam tekrar oluşturulana dek binayı terk edin. | Open Subtitles | أنهوا جميع النشاطات فوراً وأخلوا القبة حتى يتم إعادة إنشاء الظروف الآمنة والتحقق منها |
Ama tüm teknisyenlerde kuşkulu bir etkinliği fark etme becerisi yok. | Open Subtitles | ليس لدى كلّ التقنيّين المهارة اللازمة لكشف النشاطات المريبة |
Çürüme kokusu bir çeşit iblis aktivitesi olduğunu gösterir. | Open Subtitles | حسناً، تلك الرائحة النتنة تُشير لوجود نوع من النشاطات الشيطانية. |
Tüm bu kültürel etkinlikler: opera, senfoni orkestrası, bu tip şeyler... | Open Subtitles | تلك الاحتفالات الثقافية و الاوبرا وفرقة السمفونية و هذا النوع من النشاطات |