| Suratındaki ifadeyi görmek için ne kadar çok bekledim anlatamam | Open Subtitles | لا أستطيع إخبارك لكم انتظرت لرؤية تلك النظرة على محياك |
| Suratındaki ifadeyi görmek için ne kadar çok bekledim anlatamam | Open Subtitles | لا أستطيع إخبارك لكم انتظرت لرؤية تلك النظرة على محياك |
| Ben de biliyorum ama yüzündeki ifadeyi gördünüz mü? | Open Subtitles | أجل، أعرف ولكن هل رأيتم تلك النظرة على وجهها ؟ |
| Bu bakış ne anlama geliyor? | Open Subtitles | يوجد تلك النظرة على وجهك ، ما هذه النظرة؟ |
| Eminim ki o da, hediyesini verdiği zaman benim yüzümde o bakışı görmek istiyordur. | Open Subtitles | و أنا واثق من أنها تريد رؤية النظرة على وجهي عندما أفتح هديتي |
| Timsah atladığında yüzündeki ifadeyi görmeliydin. | Open Subtitles | أنت كان يجب أن ترى النظرة على وجهك عندما قفز كروك إلى الخارج. |
| Başardık! Geç kalsaydık, ihtiyar McGonagall'ın yüzündeki ifadeyi düşünebiliyor musun? | Open Subtitles | لقد نجحنا، تخيل النظرة على وجه ماجوناجل لو تأخرنا |
| Yüzündeki ifadeyi görmelisin. Şaka ediyorum. | Open Subtitles | . ينبغى أن ترى تلك النظرة على وجهك . أنا أمزح كليةً يا رجل |
| Ross'un yüzündeki ifadeyi görmeliydin. | Open Subtitles | أنت كان يَجِبُ أنْ تَرى النظرة على وجهِ روس. |
| Şu an yüzündeki ifadeyi görmek için, ...üç ay ıssız bir adada kalmaya değer. | Open Subtitles | تكاد 3 أشهر على جزيرة مهجورة تستحق رؤية هذه النظرة على وجهك الآن |
| Bunu gördüğünde Marty'nin yüzündeki ifadeyi görmek isterdim. | Open Subtitles | لا أستطيع الإنتظار لرؤية تلك النظرة على وجه مارتي عندما يرى هذا |
| Tanrı bilir nasıl istiyorum, sırf suratlarındaki ifadeyi görmek için. | Open Subtitles | الرب يعلم كم أريد ذلك، إذا رأيتِ النظرة على وجهه فحسب |
| Yüzündeki ifadeyi görmeliydin. | Open Subtitles | اوه يا رجل , عليك رؤية تلك النظرة على وجهك |
| Biliyor musun? Gary'nin yüzündeki ifadeyi görseydin. | Open Subtitles | أنا أقول لك لو أنك رأيت تلك النظرة على وجهه |
| Suratındaki ifadeyi bekliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | هل تريد أن ترى هذة النظرة على وجهها ، أليس كذلك ؟ |
| Bıçağı saplarken, yüzündeki ifadeyi görmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أرى النظرة على وجهك عندما أطعنك بالسكّين |
| Onu yakaladığımızda yüzünde bu bakış vardı. | Open Subtitles | كانت لديه هذه النظرة على وجهه عندما أمسكناه |
| Aman Allahım, annemin yüzündeki bakışı görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | يا إلهي لا يمكنني الإنتظار لرؤية النظرة على وجه أمي. |
| Ne zaman karşılaşsak,yüzünde o ifade vardı. | Open Subtitles | في كل مرّة نجتمع كانت تظهر هذه النظرة على وجهه |
| Onu bir daha gördüğümde, ...yüzündeki ifadeden bildiğini anladım. | Open Subtitles | في المرة التالية رأيته أستطيع القول من النظرة على وجهه من أنه علم |
| Orada olup yüzlerinin alacağı hali görmeyi çok isterdim. | Open Subtitles | ولو لمرة، أتمنى أن أكون هناك لأرى تلك النظرة على وجوههم |
| Atışını karşıladığımdaki yüz ifadeni görmeni isterdim. | Open Subtitles | كان يجب ان ترى النظرة على وجهك بعد الضربة الساقطة فقط قبل الجدار |
| Her ayrıldığımızda yüzünde o ifadeyle karşıma dikiliyorsun. | Open Subtitles | كل مرة ننفصل تقف هكذا بتلك النظرة على وجهك |
| Arkandaki savcı Choi'nin yüz ifadesini gördün mü? | Open Subtitles | هل رأيت النظرة على وجه المدعي العام تشوي هناك؟ |