| Bu paranın bir doları bile senin olmayacak çünkü oğlum için fidye ödemeyeceğim. | Open Subtitles | أنت لن تري دولار واحد من هذه النقود لأنه لن تُدفع فديه لأبني |
| -Yapma anne. paraya ihtiyacım yok dedim. O aileden biri. | Open Subtitles | لقد قلت لك أنني لا أريد هذه النقود في العائلة |
| nakit ve saatleri istiyorum. Önünüzden geçen adama hepsini verin. | Open Subtitles | ،أريد النقود و الساعات إعطوها إلى الرجال الذين يمرون أمامكم |
| Büyük babam, "parayla oynamak her zaman daha eğlencelidir" derdi. | Open Subtitles | لطالما قالت جدي أن المرح يزداد في اللعب على النقود |
| Öyle görünüyor ki, tanınmış uyuşturucu satıcılarından paraları çete almış çantayı yarmış ve kaçtıkları minibüsün arkasından paraları bırakmışlar. | Open Subtitles | حيث يبدو أن العصابة سرقة النقود من تجار المخدرات المعروفين شق يفتح الحقيبة وبعد ذلك يتركونها وراءهم ويهربوا بشاحنتهم |
| Yabancı bir ajan. Bir çuval pasaportu ve parası var. | Open Subtitles | انه عميل أجنبى لديه العديد من جوازات السفر و النقود |
| Babanız insanların tavuk ve yumurtayla... ya da paradan başka her şeyle... ödeme yapmasına izin veren sorumsuz bir adamdı. | Open Subtitles | والدك كان رجلاً غير مسئول كان يجعل الناس تدفع له بالدجاج والبيض وأيا ما كان ما يملكونه عوضا عن النقود |
| Benim kadar az paran olsaydı sen de fakir hissederdin. | Open Subtitles | كنت ستشعر بأنك فقير لو كانت النقود شحيحة معك مثلي |
| paranı ben ödeyeyim ve sen bana daha sonra ödersin. | Open Subtitles | سأدفعها الان , وانت اعد الي النقود في أي وقت |
| Bu yüzden yeni gelen paranın birazı bana lazım olacak. | Open Subtitles | لذلك أنا بحاجة بعضاً من النقود التي حصلنا عليها مؤخراً |
| Bak, bana sadece paranın yarısı lazım, ...böylece, paralarını ödeyebilirim, tamam mı? | Open Subtitles | اسمع ، أنا أريد نِصْفي مِنْ النقود حتى أَدْفعَ لهؤلاء الرجالِ، حَسَناً؟ |
| Bence paranın yeri hakkında genel bir fikri var, ama tam yerini bilmiyor. | Open Subtitles | أظنه يعرف مكان وجود النقود بوجه عام لكنه لا يعرف على وجه الدقّة |
| Tamam, işin o kısmı kötü değildi, ama aslında paraya ihtiyacım var. | Open Subtitles | حسن ، لم أكره تلك الناحية من العمل لكني أردت النقود حقا |
| Dijital paraya erişimimiz ve serbestçe işlem yapabilme gücümüz bu gardiyanlar tarafından esir alınmış. | TED | إن مدى إتاحة النقود الرقمية لنا وقدرتنا على القيام بالمعاملات المالية بسهولة مقيد بتلك التحكمات. |
| Şey, cesedi bulmuş, paraya karşı koyamamış olmalı. | Open Subtitles | لابد وانه اكتشف الجثة ,ولكنه كان عاجزا عن مقاومة النقود |
| Savunma Bakanlığı, nakit ödemeleri kesmek için, kredi kartları çıkardı. | Open Subtitles | من أجل قتله عن تشتيت النقود قضايا دود للبطاقات الائتمانية |
| Yemek ya da benzin alacaksan nakit al. Kredi kartını kullanma. | Open Subtitles | وإذا إحتجت للغذاء أو البنزين، إستخدم النقود لا تستخدم لطائق الإئتمان. |
| O zaman sen parayla ilgilen, ben de bilimle ilgileneyim. | Open Subtitles | حسنا أنك تبحث عن النقود والماس وأنا ابحث عن العلم |
| Kazandığın bütün o mükemmel sahte paraları gerçekten yakacak mısın? | Open Subtitles | هل ستقوم حقاً بحرق كلّ النقود المزورة التي حصلت عليها؟ |
| - Evet. Kan gövdeyi götürüyor. - parası nasıl peki? | Open Subtitles | أجل ، إنها روح رياضية حقيقية و ماذا بشأن النقود |
| paradan bahsetmiyorum. Para kazanacağız. Tommy'den bahsediyorum. | Open Subtitles | أنالاأتحدث عن النقود يا طومى فنحن يمكننا صنعها ،انا أتحدث عن سمعتك |
| Dursunlar durmasınlar umurunda değildir. paran vardır. | Open Subtitles | لا يهمك اذا هم توقفوا او لا فأنتى تملكين النقود |
| Öylece bekleyecekler mi sanıyorsun? Kubbedeki işcilerin parasını yazı tura atar gibi veriyorsun. | Open Subtitles | هل تتوقع منهم أن ينتظرون بينما تطرح المزيد من النقود في صورة قروض |
| Taksiye yetecek kadar paramız yok. | Open Subtitles | ليس معنا ما يكفي من النقود كي نستقل سيارة أجرة |
| 30 yıl boyunca güvenliğin için sana inanılmaz paralar ödedik. | Open Subtitles | خلال 30 عام دفعنا الكثير من النقود لقيامك باعمال الحراسة |
| Üzgünüm dostum. Hiç param kalmadı. İçeri girmek için tüm paramı verdim. | Open Subtitles | عذرا يا صديقي, لم يعد معي باقي من النقود لقد إستنفذتها كلها |
| Sadece para. Ne köşelerle, ne bölgelerle hiç bir şeyle uğraşmayacağız. | Open Subtitles | لاشي ماعدا النقود ، لا زوايا ولامناطق نفوذ ، لا شيئ |
| Neden parayı onunla seks yapmadan önce almadın? Sakın! | Open Subtitles | لماذا لم تأخذي النقود قبل أن يمارس الجنس معك |