Bu arada, bir kutu prezervatif alana bir çiçek bedava. | Open Subtitles | بالمناسبة, إذا إشتريت علبة من الواقي, تحصل على أزهار مجاناً |
Ama prezervatif konusunda doğru söylüyorsanız... bir sorun çıkacağını sanmam. | Open Subtitles | لكن اذا كنت صريح كونك تستعمل الواقي لن تكون مشكلة |
O zaman niye geçen gece prezervatif takmadan önce penisini tuvalet kâğıdına sardın? | Open Subtitles | اذا لماذا تلف قضيبك بمناديل الحمام قبل أن تضع الواقي تلك الليلة ؟ |
Tüm bunlar bir kondom kullanmadan önce insanın aklından geçen şeylerle örtüşmüyor. | TED | علماً بأن هذه الأشياء في مجملها لا تخطر على بال شخص أراد شراء الواقي الذكري. |
Sahip olduğumuz delil üzerinde bu teknolojiyi uyguladık ve kondom kayganlaştırıcısı bulduk. | TED | قمنا بتطبيق هذه التكنولوجيا على الأدلة التي بحوزتنا ووجدنا زيت يستخدم في الواقي الذكري. |
Temasla bulaşabilen hastalığı engelleyen bir tip koruyucu kalkan oluştururlar ve böylece insanlar korunmuş olur. | TED | وينشئون ما يشبه الدرع الواقي والذي يعمل على تجنب الاتصال بالمرض، مما يوفر حماية لهؤلاء الناس. |
Sağlık görevlileri olarak, araçlarımız çok zayıftı: insanları kişisel davranışlarını değiştirmeye, prezervatif kullanmaya ve partner sayısını azaltmaya teşvik etmek gibi. | TED | كمختصّين في مجال الصحّة، كانت أدواتنا محدودة جدا: كنا ندعو الناس لتغيير سلوكاتهم الفردية، واستعمال الواقي الذكري والحد من عدد الشركاء. |
Bu koşullar altında, prezervatif kullanmak için gerçekten güçlü bir teşviğe ihtiyacınız var. | TED | في الحقيقة انت تحتاج الى حافز قوي جدا لكي تستخدم الواقي الذكري في تلك العلاقات |
Nasıl daha güvenli seks yapılacağı, nasıl prezervatif kullanılacağına dair... ...hiç bir açıklama yok mu? | TED | فكيف يمكنك ممارسة جنس آمن، و كيف يمكنك الإستمرار في إستخدام الواقي الذكري إذا لم يكن هناك صراحة و علم مسبق؟ |
Eczaneden prezervatif çalıyordum. | Open Subtitles | تسع سنوات. أسرقُ الواقي الذكري من صيدلية |
Kamyoncuları evlerinde hissettirmek için odalarına bir prezervatif makinesi koy. | Open Subtitles | هل تود أن تعرف ما هو شعور السائقين المتقاعدين في المنزل؟ يضعون جهاز الواقي الذكري في غرفة المعيشة. |
Evet, ve ana rahmine düştüğün gece kullanmam gereken prezervatif ondan ucuza gelirdi. | Open Subtitles | ويكلف أكثر من الواقي الذكري... ... وأود أن قد استخدمت الليل كنت تصوره. |
Amcam kondom satın alıyor. Aferim amca, ilerleyebilirsin. | TED | الرجال يشترون الواقي الذكري .. جيد جداً عمي .. تقدم الى الامام |
Ve çok geçmeden kondom, genç kızların en iyi arkadaşı haline geldi. | TED | وما هي الا فترة وجيزة حتى عرف الواقي الذكري وانه الصديق الامثل للفتاة |
Küresel ısınmayı durdurun: kondom kullanın. | TED | ان اردت ان توقف الاحتباس الحراري .. استخدم الواقي الذكري |
Kötü haber, bunun direkt beyninizi korumakla görevli olan ve koruyucu bir kılıf görevi gören kan-beyin bariyerine gitmesidir. | TED | الخبر السيء أنها تتخلل حاجز الدماغ الدموي بشكل مباشر، وهو الحاجز الواقي الموجود لحماية المخ. |
Prezervatifi, bir muza takarak ağzına sokmuş, ve yanlışlıkla ciğerlerine çekmiş. | Open Subtitles | يحفّز الـ. وضعت الواقي الذكريّ على موزة وأدخلتها فمها واستنشقته بالخطأ |
Eğer vücudunda Zırh olmasaydı muhtemelen daha kötü durumda olabilirdi. | Open Subtitles | لو انها لم تكن ترتدي الدرع الواقي. الان , سأجعلها تحت الملاحظة |
Pekala. Ama kondomu yılana doğru tutmalısın. | Open Subtitles | حسناً، لكن عليك أن تضع الواقي في اتجاه الأفعى |
İki yıl önce Prezervatifin ne olduğunu öğrendim sekiz yıl önce de... kullanmamgerekti. | Open Subtitles | لقد عرفت معنى الواقي الذكري قبل سنتين و قبل ثمانية أشهر استخدمت واحداً |
Condom'u sadece denizciler kullanır bebeğim. | Open Subtitles | -البحاريين فقط من يستخدموا الواقي الذكري يا عزيزتي |
Ya ağlayarak dışarı çıkarlar ya da Prezervatife 31 çekip koyunu becerdiklerini söylerlerdi. | Open Subtitles | كانوا يخرجون إما يبكون أو يقومون بالاستمناء في الواقي و اخبارهم بأنهم ضاجعوا الخروف |
Bu durumda tropik güneş kremi de açıklanmış olur. | Open Subtitles | و هذا يفسّر وجود الكريم الواقي الاستوائي |
Erkekler için, hep iki seçeneğimiz vardı. Yüzyıldan uzun süredir kondomlar ve vasektomi ameliyatı. | TED | بالنسبة للرجال، فهم يتوفرون على الخيارين ذاتيهما منذ أكثر من 100 عام: الواقي الذكري وقطع الأسهرين. |
Bu, olay yerindeki kontrol düzeyini de açıklayabilir-- kelepçeler, Prezervatifler, susturuculu silah. | Open Subtitles | وهو يشرح مقدار السيطرة كان يعرض أكثر من مسرح جريمة تقييد الايدي, الواقي الذكري سلاح مع كاتم صوت |
Neden doğum kontrolü için çiftlerin yüzde 20'si kondoma yılda yüzde 15'den fazla başarısızlık oranına rağmen güveniyor? | TED | لماذا يعتمد 20 بالمائة من الأزواج على الواقي الذكري لمنع الحمل في حين أن للواقي الذكري معدل فشل سنوي يفوق 15 بالمائة؟ |
Zamanı geldiğinde, beyler ki o zamanın ne zaman olduğunu biliyorsunuz kondomun paketini dikkatlice açın ve muza dikkatlice yerleştirin. | Open Subtitles | , عندما يحين الوقت و , أيها السادة , تعرفون متى يحين الوقت . . افتحوا علبة الواقي |