"الوحيد الّذي" - Translation from Arabic to Turkish

    • tek kişi
        
    • olan tek
        
    • bir tek
        
    Burada yakınlık hisseden tek kişi ben miyim? Open Subtitles هل أنا الوحيد الّذي يشعر بـ وجود جاذبيّة بيننا؟
    Haddini aşan tek kişi sizsiniz. Open Subtitles الشّيء الوحيد الّذي تخطّى الحدود هنا هو أنت
    Onun dışında kurbanla tanışan tek kişi evimde uyuyor. Open Subtitles ، غير ذلك الشخص الوحيد الّذي يبدو . بأنّه التقى الضحيّة، ينام بمنزليّ
    Buralarda azıcık mantıklı olan tek kişiyle baş başa kalmaya. Open Subtitles ذاهب لأستجدي رفقة الشّخص الوحيد الّذي يتعامل ببعض المنطق هنا
    Orta Dünya'ya göz kulak olan tek muhafız sen değilsin. Open Subtitles لستَ الحارس الوحيد الّذي يسهر على أمن الأرض الوسطى
    Görünüşe göre buraya intikam almaya bir tek ben gelmemişim. Open Subtitles يبدو أنّني لستُ الوحيد الّذي يتطلّع للأنتقام هنا.
    Bu satışta görebileceğin tek kişi bir postacı. Open Subtitles الشخص الوحيد الّذي ستراه على الإطلاق هو رجل البريد.
    O isimdeki tek kişi sen değilsin. Open Subtitles لست الشخص الوحيد الّذي يُسمى بذلك.
    Gerçekten istediğin bir şey ya da olmak istediğin biri varsa seni engelleyebilecek tek kişi yine sensin. Open Subtitles إن كان هنالك شيء تريده بقوّة ...أو تريد أن تصبح شخصًا ما إذًا الشخص الوحيد ...الّذي يقف في طريقك
    Sırrı olan tek kişi sen değilsin. Open Subtitles أنتَ لستَ الوحيد الّذي لديه سرّ.
    Gelip giden tek kişi buydu. Open Subtitles وهذا هو الشخص الوحيد الّذي دخل أو خرج
    Konuştuğum tek kişi sendin. Open Subtitles . كنت الوحيد الّذي تحدثت إليه بشأنه
    Kötü bir ay geçiren tek kişi ben değilim. Open Subtitles . لست الوحيد الّذي عانى من شهرٍ عصيب
    Çünkü bu saçmalığı gören tek kişi bendim. Open Subtitles . لأنّي كنت الوحيد الّذي علم بحقيقتِه
    Geceleri bıçağını kapar, kaybolur. Ve arayabileceğim tek kişi Ronnie'ydi. Open Subtitles إنـّه يستل سكينه و يتوارى ليلاً ،و الشخص الوحيد الّذي يمكنني اللـّجوء إليه هو (روني).
    Bana Gil lazım çünkü Van Beber'dan emirleri alan adamın ismini verebilecek tek kişi o. Open Subtitles أريد (جل) لأنّه الشخص الوحيد الّذي يعرف هويّة الشخص الطليق في الشارع ويتلقى التعليمات من (فان بيبر)
    Gerçeği bilen tek kişi o. Open Subtitles كان الوحيد الّذي عرف الحقيقة.
    Bana yardımcı olur musunuz, bayan? Dün gece güzel bir kadın evimden kaçtı ve onun kimliğini tespit etmem için ...elimde olan tek ipucu evde bıraktığı bu ayakkabı. Open Subtitles أيمكنكِ مساعدتي يا آنستي، امرأة جميلة وطأت قدميها منزلي ليلة أمسٍ، والشّيء الوحيد الّذي أملكه من أجل التعرّف عليها هو هذا الحذاء.
    Ellerinde yara olmayan bir tek sensin. Open Subtitles . أنت الوحيد الّذي ليس لديه كدماتٌ على مفصله

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more