Richard, onlarla ilgili hikâyeleri kendisine anlatmamı isterdi, sonra onların mimiklerini... tam olarak benim tarif ettiğim gibi yapardı. | Open Subtitles | ريتشارد سيكون لي ان اقول له قصصا عنهم، ومن ثم عنيدا تقليد لهم بالضبط، فقط من الوصف بلدي. |
Ekip profil üzerinde çalışıyordu ve sanırım bir şey bulduk. | Open Subtitles | الفريق كان يعمل على الوصف و نظن ان لدينا شيئا |
Coğrafi Profili tamamlamak için gereken 3. nokta o benzinlikti. | Open Subtitles | محطةلوقود هي النقطة الثالثة التي احتجت لأن أكمل الوصف الجغرافي |
Bakalım son bir haftada tarife uyan şanzıman sorunlu araba getirilmiş mi? | Open Subtitles | تتطابق مع الوصف الذي وصلنا إليه مع مشكلة الزيت خلال الأسبوع الماضي |
Hayır, bir tane. Ford profile Hitchens'dan daha çok uyuyor. | Open Subtitles | لا واحد فقط فورد يطابق الوصف بشكل أفضل من هيتشنز |
Ne gece güvenliği ne de personel bu tanıma uygun sarışın gördüklerini hatırlamıyorlar. | Open Subtitles | لا الحراس الليليون و لا العمال يتذكرون امرأة شقراء تتناسب مع هذا الوصف |
Burada bir Olimpik patencinin tarifini görüyorsunuz, kişinin iç durumumun fenomenolojisinin aynı temel tarifi. | TED | وترون هنا وصفًا لمتزلج أوليمبي وهو نفس الوصف تقريبًا لظواهر الحالة الداخلية للإنسان |
İkincisi de... külotlarınızı tarif edebilir misiniz? | Open Subtitles | وثانيا اممم هل من الممكن ان تعطيني الوصف لهم؟ |
Şimdi, bana tarif edilene göre, Yarbay Sheppard'ın herkesin rüyasındaki görüntüsü bir sosyopat gibi davranıyor. | Open Subtitles | الآن بناء على الوصف الذي قيل لي هناك تجسيد للعقيد شيبرد في أحلام كل شخص يتصرف كشخص معتل اجتماعيا |
tarif etseniz bile burada 5 yıllık hasta sayısından bahsediyoruz. | Open Subtitles | حسنا شكرا اسمع,حتى مع هذا الوصف انت بصدد 5 سنين من المرضى |
Ya profil değil de hedef yanlışsa? | Open Subtitles | ماذا ان لم يكن الوصف خاطئا بل الهدف هو الخاطئ؟ |
Ajan Gideon'a da söylediğim gibi, profil çıkarma tekniği kültürel değerlerimiz tam olarak anlaşılmadan Latin kültürüne tam olarak uygulanamaz. | Open Subtitles | لطالما أخبرت العميل غيديون أن أساليب وضع الوصف لديه لن تترجم بدقة للثقافة اللاتينية بدون فهم أفضل لقيمنا الثقافية |
Profili verdikten sonra JJ ve Morgan gidip bir kontrol etsinler. | Open Subtitles | سأجعل جي جي و مورغان يتفقداه بعد ان نصرح عن الوصف |
Ama biz Profili öfke sorunları olan bir cinsel sadist olarak çıkardık. | Open Subtitles | لكننا وضعنا الوصف له على أنه سادي جنسي مصاب بمشاكل تحكم بالغضب |
Tomrukçuluk işiyle uğraşanlara bakarsak bu bölgedeki erkeklerin büyük çoğunluğu bu tarife uyar. | Open Subtitles | بإستثناء,أنه بالنظر للمتطلبات البدنية لمهنة الحطاب فذلك الوصف سينطبق على معظم رجال المنطقة |
Burada bu tarife uyan bir hasta varmış. | Open Subtitles | فهمت أن لديكم مريضا هنا ينطبق عليه هذا الوصف |
O zaman önce profile uyanlarlarla başlayalım. | Open Subtitles | حسنا, فلنبدأ بالناس الذين ينطبق عليهم الوصف وعانوا مؤخرا من عامل ضغط |
Bilmek istediğimiz tek şey bu klinik dâhili veya haricinde profile uyan kimse olup olmadığı. | Open Subtitles | نريد ان نعرف فحسب ان كان هنا من يناسب الوصف |
Bu tanıma alındım ama ne demek onu bile bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أقبل بهذا الوصف و لا أعرف أصلا ماذا يعني |
Bana tarifi okudu ve oraya gitmemiz gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قرأ هذا الوصف و قال يجب علينا الذهاب إلى هناك |
demek istediğim, üreme organlarınıza bakarak yapılan bir tanım. | TED | وبهذا أعني الوصف الذي بني على أساس أعضاءك التناسلية |
Bu yüzden, mutlaka bir şekilde her şeye birden uygulanabilecek bir açıklama olması gerekir. | Open Subtitles | لذا يجب أن يكون هناك بعض الوصف .الذى ينطبق على كل شىء |
Bu, aynı olay, kolumu kaldırmak için verdiğim bilinçli kararın dokunmalı-hissetmeli manevi özelliklere sahip bir tanımı var. | TED | نفس الحدث قراري الواعي أن أرفع يدي لديه درجة من الوصف حيث يمتلك كل هذه الصفات النوعية الروحية من اللمس و الأحساس |
Yüzbaşı Shilz'in tarifine uyuyor. | Open Subtitles | تطابق الوصف الموجود في التقرير عن الملازم شيلز |
Bu tasvir de polis tutanaklarına taşındı. | TED | واستمرّ تداول هذا الوصف في التقارير الشرطيّة الخاصة بهم. |
O gece, orada görülen arabanın tanımına uyuyor. | Open Subtitles | نفس السيارة مطابقة الوصف نفسه .كانت هناك تلك الليلة |