"الوقوف" - Translation from Arabic to Turkish

    • park
        
    • ayakta
        
    • durmak
        
    • durup
        
    • ayağa
        
    • dikilip
        
    • Kalkabilir
        
    • durmayı
        
    • durmaya
        
    • durabilir
        
    • kalkıp
        
    • olmak
        
    • dikilmek
        
    • durmaktan
        
    • geçip
        
    Niye, KGB sana ateş ederken arabanı paralel park edebilmek için mi? Open Subtitles لماذا ، حتى تتمكن من الوقوف موازي حين يطلق النار عليك ؟
    Buraya park etmek yasak. Kısa süre için bile duramazsınız. Open Subtitles هذه منطقة محظور الوقوف فيها، لايمكنك ايقاف سيارتك ولـو للحظة
    Lakin ayakta durmaya çalıştığında bütün dengenin buradan geldiğini göreceksin. Open Subtitles لكن إذا حاولت الوقوف ستجدين كل توازنكِ يأتي من هنا
    Geri gidip yardım etmeyen insanlarla beraber orada durmak mı istiyorsun? Open Subtitles أتريدين العودة و الوقوف مع بقية الناس الذين لا شيء بيدهم؟
    Ve daha ne kadar yanında durup kendini yok etmeni izleyebilirim? Open Subtitles وكيف أطول بكثير رأيك أستطيع الوقوف إلى جانب ومشاهدة تخرب نفسك؟
    ayağa kalkamadığım için kusura bakma. Bacaklarım her zamankinden fazla ağrıyorlar. Open Subtitles اعذريني لعدم قدرتي على الوقوف لكن قدماي تزعجانني اكثر من المعتاد
    Çocukluğumdan beri okul bayağı degişmiş. Ne cüretle orada dikilip öğrencilerimi korkutuyorsunuz? Open Subtitles إذا لقد تغيرت الدروس كيف تجروء على الوقوف هناك وإخافة الأطفال ؟
    Arabayı buraya park edemem, evden bir şeyler getirdim de. Open Subtitles لا أستطيع الوقوف هنا. فقد أحضرت أغراضاً من البيت للتو
    - Yangın borusunun önüne park etmek yasaktır. - Bunu da biliyorum. Open Subtitles القانون يمنع الوقوف أمام خرطوم الحريق أعرف
    Kim olduğunuz umurumda değil sadece bir yangın borusunun önüne park edemeyeceğinizi hatırlatmak istiyorum. Open Subtitles لا يهمنى من أنتِ , ولكن أريدكِ أن تعرفِ أن الوقوف أمام خرطوم الحريق ممنوع
    Tüm gün sigara içtikten sonra, ayakta durmak zor geliyor. Open Subtitles لقد لاحظت أنه بعد التدخين طوال اليوم من المؤلم الوقوف
    Bütün bir gece daha ayakta durmak üzere olan değilim. Open Subtitles لست الشخص الذي علي وشك الوقوف علي قدميه لليلة آخري
    Sırtı yarılana ve ayakta duramayacak hale gelene kadar kırbaçlanır. Open Subtitles يقولون انه سيجلد حتى ينفتح ظهره ولا يستطيع الوقوف بعدها
    Geri gidip yardım etmeyen insanlarla beraber orada durmak mı istiyorsun? Open Subtitles أتريدين العودة و الوقوف مع بقية الناس الذين لا شيء بيدهم؟
    Şu an, değiştireceğimiz şeyleri düşünmek için durmak istediğim bir an. Open Subtitles هذه اللحظة حيث أفضّل الوقوف.. وأتأمل التغيير الذي سنطلق العنان له
    O zaman burada durup şöyle yapalım etrafında dans edeyim. Open Subtitles إذاً، ما رأيك في الوقوف هكذا وأنا أرقص حولك ؟
    Burada durup, bu kadar mutlu yüzleri görmek benim için bir rüya gibi. Open Subtitles الوقوف هنا ورؤية الكثير من الوجوه المبتسمة يبدو تقريباً كما لو كان حلماً
    Sonra kendimden geçtim ve o zamandan beri ayağa kalkamadım. Open Subtitles ثم أغمي علي و لم أستطع الوقوف منذ ذلك الحين
    Eğer orada dikilip izleyeceksen buraya gelip yardım etmeni tercih ederim. Open Subtitles المجيء إلى هُنا و مساعدتي أفضل من الوقوف هُناك و مراقبتي.
    Merhaba beyefendi, benim için ayağa Kalkabilir misiniz lütfen? TED مرحبًا سيدي، أبإمكانك الوقوف في مكانك من فضلك؟
    Eğer hayatta ilerlemek istiyorsan o zaman ışıklar ve girişlerden sonra durmayı öğrenmelisin. Open Subtitles ،إذا كنتَ ترغب في التقدم في الحياة .تعلّم الوقوف بعد إشارة ممنوع الدخول
    Kocam öldü daha yeni yeni ayaklarımın üstünde durmaya başladım. Open Subtitles أنا آسفة فأنا أرملة وفقط مؤخراً إستطعت الوقوف على قدمي
    Dünya yüzeyinde durabilir ve gece gökyüzüne bakıp çıplak gözle yıldızları görebiliriz. TED يمكننا الوقوف فوق الأرض و تأمل السماء المظلم و رؤية النجوم بأعيننا العارية.
    İyi hissediyorsan, ayağa kalkıp bana kolunun altındaki döküntüyü gösterebilir misin? Open Subtitles إن كانت لديكِ المقدرة، فهل يمكنكِ الوقوف وتريني الطفح أسفل إبطكِ؟
    Orada olmak benim için güvenli olmazdı, en azından bunu söyleyebilirim. TED لم يكن الوقوف هناك آمناً بالنسبة لي وهذا أقل ما يقال.
    Biraz sonra ne olacağını bilmiyorsunuz. Değil mi? Tamam, bi süre burada dikilmek senin için sorun olur mu? TED فأنتم لا تدرون ما الذي سيحدث، أليس كذلك؟ حسناً، أيمكنكم الوقوف هنا لوهلة؟
    Düğün günümüzde yanında durmaktan başka hiç bir şey istemiyorum. Open Subtitles لا أريد أيّ شيء أكثر من الوقوف بجانبك يوم زفافنا
    Öylece durup her şeyin geçip gitmesini izleyemem. Open Subtitles لا أستطيع الوقوف ومشاهدة أشياء أخرى تضيع أدراج الرياح.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more