"امل" - Translation from Arabic to Turkish

• umut
• Umarım
• umutlarını
• umuyorum
• umuyordum
• hayal
• ümit
• umuduyla
• umutsuz
• İnşallah
• umudumuz
• diye
• umudu
• belki
• Umudun

Ama bugün, sizlere bir umut olduğunu söylemek için karşınızdayım.
لكن انا اقف هنا اليوم لاقول لكم ان هنالك امل

Ona kalplerimizde umut, topluklarımızda kanat olduğunu söyle. Sonra da artık arama yok.
اخبرها بأن لدينا امل ينبعث من قلوبنا وأجنحه وبعد ذلك لامكالمة هاتفيه مجددًا

- Dostum, Umarım doğru olan şeyi yapıyorsundur. - Nerede?
حسنا, صديقى, امل ان ما تفعله هو الصحيح اين هي؟

Umarım, her şeyin kendi kendine olmasını bekleyen insanlardan değilsindir.
انا اسف امل ان لا تكونين واحدة من هؤلاء الناس

Bu ailenin yeniden toparlanma umutlarını yok ediyorsunuz.
وأنت تدمر أي امل لهذه الأسره ليحصلوا على أب مرة أخرى

Vay Brian, emin şekilde umuyorum ki gelecek sıçrayış evimize olacak.
براين, امل أن يكون العالم التالي هو العالم الذي ننتمي اليه

Biliyor musun, belki bir hödüğe dönüşmeden beş dakika durabilirsin diye umuyordum.
كنتُ امل ان احصلَ على 5 دقائق قبلَ ان تتحولَ إلى غبي

ve senin için umut yoksa benim için nasıl olabilir?
واذا لم يكن هناك امل لك فهنالك لا أمل لي

Diyolağa girdiğimde, diğer tarafın benim bakış açımı algılamasını, görüşlerimin ve değerlerimin onlar üzerinde bir etki bırakmasını umut ederim.
عندما ادخل في حوار, اكون على امل ان الجانب الاخر سوف يلتقط وجهة نظري, التي سوف اؤثر بها عليه افكاري وقيمي

Ve Juanderson okula gitmek yerine, yaşadığı bölgede, bir çeşit fırsat ve umut yaratan uyuşturucu ticaretine girmiş.
ولكن جوانديرسون حصل على فرصة حصل على امل وقاه من ان يغدو عنصرا في تجارة المخدرات

Ama umut yok. Ne ileri gidebilirler, ne geri.
لكن هذا بدون امل لايمكنهم التراجع و لا يمكنهم الاستمرار

Çünkü her zaman umut vardır.
حتى فى مكان موحش كهذا لانه دائما ما يوجد امل

Umarım sağlık hizmeti olan bir iş bulursun, çünkü benimki bugün bitiyor.
امل ان تجدي عملا يتضمن الرعاية الصحية لأن تأمين عملي ينتهي اليوم

Umarım davetli listesi, listeyi Ashley ve artı bir kişiye daraltabilir.
على امل ان قائمة المدعوين تضييق لاشلي وعلى بعد واحد زائد.

Umarım beraber, tüm dünyanın hatırlayacağı bir şey yaratırız.
لذلك امل ,اننا معا, يمكننا انشاء شيء يتذكره العالم

Kadınlar ihmal edilir ve umutlarını yitirirlerse hep kötü şeyler olur.
كما تعلمين , الامور تحدث هنا اذا النساء يشعرن انه تم تجاهلهن و ليس لديهن امل

"Adanmışlığınızı takdir ediyor, ve okulumu bitirdiğimde sizin gibi olmayı umuyorum."
اقدر ذلك وانا امل ان اكون مثلك عندما اخرج من المدرسة

Sizi tanıdığını söylediğine göre, cinayet sebebi konusunda yardımcı olabileceğinizi umuyordum.
بما انه قال بأنه يعرفك كنت امل بمساعدتك لنا لمعرفة الحافز

birer yetişkin olarak birbirimizi tanıyamadığımız için hayal kırıklığı duyuyorum.
اشعر بخيبة امل انه لم يكن لدينا الفرصة لنتعارف كبالغين.

Yani bizim için en ufak bir ümit bile yok mu?
اذاً انتِ لاتعتقدين انه هناك اي امل لنا على الإطلاق ؟

Arkadaşlarım ve ben tüm gece boyunca sizinle St.Michael'ın yeniden sunumu seromonisi hakkında konuşabileceğimiz umuduyla seyahat ettik.
ولكنى واصدقائى سافرنا طوال الليل على امل الكلام معك حول شارع مايكل ومراسم اعادة التكريس.

Baştan beri umutsuz olduğunu biliyordum, ama denenmek zorundaydı.
انا اعرف ان هذه المهمه ليس بها امل ولكن علينا ان نحاول

Muayenehaneye gidiyorum. İnşallah binbaşı yol boyunca direnişle karşılaşmıştır.
انا ذاهب الى المختبر على امل ان الرائد قابل بعض من رجال المقامه في طريقه

Gearoticus'u tahtından edebilmek için tek umudumuz muhteşem pervanesiyle şehvani güzelimiz...
امل واحد يعيد جيريتكوس الى عرشه , مصيرنا الحساس يبقي فى يد

Arkadaşın pusu kurduğunda barışçıl çözüm umudu ortadan kalktı.
واي امل لايجاد حل سلمي طار من النافذة الان منذ ان اقاموا لنا اصدقائك فخ

Orgazm olma Umudun olmadan bir kayış taktığın için delisin.
أنتِ مجنونه لإرتداء سرج بدون امل الحصول على إنتعاظ