| Ayrıca, sadece... senin hiç fotoğrafın yok bende, o kadar. | Open Subtitles | بالاضافة، انا لا املك صورة لكِ هذا كل مافي الامر. |
| Bu yetenek bende olsaydı, mesleğimde müthiş işime yarardı. | Open Subtitles | كنت اتمنى ان املك هذه الموهبة,فهى ستكون شئ رائع فى عملى, اتفهم ما اعنى ؟ |
| -Ama benim silahım yok. Annem beni terk ederken elimden almıştı. | Open Subtitles | حسناً ، انا لآ املك سلآحاً امي اخدته مني عندما رحلت. |
| çok derin bir acı içerisindeydim. ve bu güce sahip olmadığımı ama | TED | كنت ما ازال في حزن عميق كنت اعلم انني لا املك القوة |
| benim başka şeyim yoktu, ben de vücüdumu pansiyon yaptım. | Open Subtitles | و انا لا املك الا جسدي ولقد حولته لدار ضيافة |
| Bu dükkanı iki yıl önce aldığım zaman, Elimde olanın farkında değildim. | Open Subtitles | عندما امتلكت هذا المحل منذ سنتين لم اكن اعلم ماذا املك ؟ |
| Ben oldukça gelişmiş bir beyine sahibim, o ise koca yuvarlak bir ağıza sahip. Çok zor bir karardı. | Open Subtitles | انا املك عقل متطوره و هى عندها فم كبير , كان قرار صعب يا ديك |
| Evet. 25 sene önce, daha baba olmadan bambaşka bir hayatım vardı. | Open Subtitles | نعم. منذ 25 سنة, قبل ان اصبح والدكم كنت املك حياة مختلفة |
| İyiki kendi biletim bende, yoksa beni ekmeye çalışırdınız. | Open Subtitles | من الجيد انني املك تذكرتي في حالة قمتم بنبذي |
| Bilgisayar tarafından yeniden üretilmiş banknot seri numaraları bende. | Open Subtitles | املك الرقم السرى الذى حصلنا عليه بواسطة الكومبيوتر |
| Şirketi temsil ettiğim için tüm yetki bende. | Open Subtitles | بما أننى الممثل الرسمى للشركة . فأنا املك السلطة الكاملة |
| Ahbap, sen kıskanıyorsun. benim robotum var ve senin yok. | Open Subtitles | دوود, انت فقط تغير لانني املك انسانا اليا وانت لا |
| Bu benim hayalimdi, ama bunun için hiç yeteneğim yok. | Open Subtitles | لقد كان حلمي لكني لا املك الموهبه لها على الإطلاق |
| Niye alışveriş etmek istemeyeceğim, bir mağazaya sahip olayım ki. | Open Subtitles | لماذا أريد أن املك متجراً وانا لا اريد التسوق فيه؟ |
| Bunun nedeni snob olmam ve orijinaline sahip olacağım için övünmeyi istemem değil, ya da neden basitçe bu değil. | TED | ليس بسبب انني .. او ربما انني مهوس واريد التبجح لاني املك شيئاً اصلياً |
| Aklımdaki veda, burada sahip olduğumuzdan daha çok yer tutabilir. | Open Subtitles | مع السّلامة بأنني املك في العقل سيأْخذ غرفة أكثر بعض الشيء من لدينا هنا |
| Kız arkadaşıma nasıl teklif edeceğime dair hiç bir fikrim yoktu. | Open Subtitles | أنني لم املك أي فكرة عن كيفية طلب الزواج إلى خليلتي |
| O anda vardığım sonuç şuydu, Elimde başka bir seçenek yok. | TED | و لكن النتيجة التي توصلت اليها ذلك الوقت هو انني لم اكن املك الكثير من الخيارات. |
| Sadece Meksika değil tüm polis teşkilatına sahibim. | Open Subtitles | انا املك مؤسسات الشرطة كلها ليس فقط في المكسيك |
| Evet. 25 sene önce, daha baba olmadan bambaşka bir hayatım vardı. | Open Subtitles | نعم. منذ 25 سنة, قبل ان اصبح والدكم كنت املك حياة مختلفة |
| Ben Jac Holzman. -Elektra Records'un sahibiyim. | Open Subtitles | مرحبا انا جاك هولزمان انا املك شركة الكترا لأنتاج التسجيلات, |
| Hiç param yok gidecek yerim yok, arabam onda, eşyalarım onda. | Open Subtitles | لا املك المال ولا مكان للذهاب إليه لديه سيارتي .. أشيائي |
| Ama küçükken bir tane istediğimi bildiğin için onunla geldin. | Open Subtitles | ولكنك كنت تعرف اننني املك واحدا وذهبت وحصلت على واحد |
| Kramer Marty ve benim cebimizde kuruşumuz olmadığını biliyordu. | Open Subtitles | كريمر كان يعرف مارتي ولكني لم اكن املك حتي سنتين |
| Pek iyi bilmiyorum ama eminim, iyidir. | Open Subtitles | لا املك خلفية عن هذا ولكنى متاكد من ان موقفة جيد حيال هذا. |