Bak, bekledik, bu lanet şeyi görmek için saatlerce bekledik ama görünmedi. | Open Subtitles | انظروا , لقد انتظرنا انتظرنا لساعات لرؤية شئ , لكن لم يظهر |
"Biz bu Trabi için sekiz yıl bekledik, çabuk oldu sayılır." | Open Subtitles | لقد انتظرنا 8 سنوات من اجل بلدنا وهذا لم يكن سيئاً |
4 yıl bekledik. Bir dakika bile beklemek istemiyoruz. Evlenmek istiyoruz. | Open Subtitles | انتظرنا لأربعة أعوام ولا نريد الإنتظار لدقيقة أخرى، نريد أن نتزوج. |
400 yıldır bunun için bekliyoruz Bir kaç gün daha beklersek nolur ki? | Open Subtitles | لقد انتظرنا هذا الحادث منذ أربع قرون ماذا سيضر اذا انتظرنا بضعة أيام؟ |
Biraz daha beklersek, nehir yolundan geri dönmek mümkün olmayacak. Dinle! | Open Subtitles | إذا انتظرنا وقت أطول لن نكون قادرين على العودة عبر النهر |
Günlerce bekledik... ve Kırık El ve onun Şayenler'i bizimle Masaya oturmaya gelmedi. | Open Subtitles | انتظرنا اياما ولم يأت بروكن هاند والشايان لكي يجلسوا معنا |
Babam ve ben bu anı bekledik, bu an için dua ettik. | Open Subtitles | لقد انتظرنا و صلينا لهذه اللحظة ، والدى و أنا |
110 yıl bekledik. Biraz daha bekleyebiliriz. | Open Subtitles | لقد انتظرنا 110 سنة . يمكننا الانتظار لفترة اطول |
Biz bekledik, fakat Almanlar 37'de Madrid'te gösterdiler bize. | Open Subtitles | نحن انتظرنا , بعدها الالمان فرجونا عام 37 فى مدريد |
35 dakika araba kiralama şirketinde bekledik. | Open Subtitles | انتظرنا 35 دقيقة في مكان لتأجير السيارات. |
Evet. Uzun yıllar bekledik ama sonunda yüce Tanrı, bize gerçek bir aile lütfetti. | Open Subtitles | نعم ، انتظرنا سنوات طويلة ، لكن الرب أخيراً أنعم علينا بعائلة حقيقية |
Demek istediğim, geçen hafta Kramer'ın arkadaşını 40 dakika falan bekledik. | Open Subtitles | فالأسبوع الماضي انتظرنا صديق كرايمر ذاك لحوالي 40 دقيقة. |
Saldırmak için ne kadar beklersek herkes o kadar gerilir. | Open Subtitles | وكلما انتظرنا وتأخرنا عن الهجوم كلما ازدادت رغبة الناس بالانسحاب |
beklersek, yakıt ikmali ve silah yüklemek için vakit kazanır. | Open Subtitles | لكن ان انتظرنا , سيتيح ذلك له ان يعيد التزود بالوقود و التسلح |
Filmin bitmesini beklersek asla çıkamayız. | Open Subtitles | لو انتظرنا حتى انتهاء الفيلم فلن نقوم بها |
Eğer Pazartesiye kadar beklersek yasal süremiz biter! | Open Subtitles | لو انتظرنا حتى الأثنين, فسينتهى الوقت حتما |
Eminim biraz beklersek, bebeğin kımıldanışını yine hissedebiliriz. | Open Subtitles | أراهن إذا انتظرنا لحظة يمكن أن نشعر الطفل يتحرك مرة أخرى |
Anladınız mı? Asıl sen anlamıyorsun beyaz surat. Saatlerdir sırada bekliyoruz. | Open Subtitles | إنّكَ لا تفهم يا ذا الوجه الأبيض، لقد انتظرنا ساعاتٍ طوال |
- Lütfen bizi bekle. - Lobiye getir onu. | Open Subtitles | إذن انتظرنا أرجوك - أحضريه إلى الدهليز - |
Julie, yapımcım ve ben sizin bölümünüzü tamamlamak için bekliyorduk. | Open Subtitles | انتظرنا وقتاً طويلاً لكي نعد الحلقة التالية عنك |
Yanlış anlama ama aklında ne olduğunu anlayana kadar beklesek gün biterdi, kocamla oğlum dönerdi ve kocam da dişlerini dökerdi. | Open Subtitles | لا تفهم هذا بالطريقة الخاطئة ولكنّ إن انتظرنا حتّى نعرف ما بذهنك سنقضي النهار بطوله، وحينها سيعود زوجي وولدي |
Geçen sefer sizin için üç saat sırada beklemiştik... Selam, tatlım. | Open Subtitles | لقد انتظرنا في الصف لثلاث ساعات لنراك في المرة الماضية مرحبا |
İçeri girmeden bir süre beklememiz gerekti çünkü her tarafından kıvılcımlar çıkıyordu. | Open Subtitles | انتظرنا حتى نعود إلى الداخل لأن الشرارة كانت تنطلق بكل مكان |
Biliyor musun, çok zor oldu ama beklediğimiz için mutluyum, çünkü bu akşam çok özel olacak. | Open Subtitles | هل تعلمين لقد كان صعبا جدا لكنني سعيد جدا لاننا انتظرنا |
Ameliyat için ne kadar beklerseniz, o kadar kötüye gidecek. | Open Subtitles | وستسوء حالك كلّما انتظرنا أكثر للتداخل |