"انك لا" - Translation from Arabic to Turkish

    • olmadığını
        
    • olmadığına
        
    • değilsin
        
    • etmiyorsun
        
    - Onlara ihtiyacım yok. - Neden onlara ihtiyacın olmadığını düşünüyorsun? Open Subtitles لست بحاجة لهم ما الذى يجعلك تعتقدى انك لا تحتاجين لهم؟
    Hala Prudence'la o boktan oyunun arasında bağlantı olmadığını mı düşünüyorsun? Open Subtitles هل ما زلت تعتقد انك لا تخلط بين برودنس ولعب الهوكي؟
    Senin bana âşık olmadığını ve benim de sana âşık olmadığımı söyleyebilirim sanırım. Open Subtitles اعتقد انه من الامن ان نقول انك لا تحبيني و انا لا احبك
    Kıymetli kızınla bağlantın olmadığına göre dişini tırnağını takarsın artık. Open Subtitles بما انك لا تتعلق لبناتك ربما تتعلق بأصابع يدك وقدميك
    Anladın mı? Cinayetle hiçbir ilginizin olmadığına inanmamı istiyorsunuz. Open Subtitles حتى تجعلنى اصدق انك لا علاقة بك بمقتل صاحبي
    - Bu adam savaş esiri, Doktor. - Sen de öylesin ama farkında değilsin. Open Subtitles ـ انه اسير حرب يا دكتور ـ وانت كذلك الا انك لا تعلمين ذلك
    O halde İsa Mesih'i kutsal olarak kabul etmiyorsun, öyle mi? Open Subtitles إذن انك لا تقبل بإلهية يسوع المسيح، أليس كذلك؟
    Sonuçta, merhametin ortaya çıktığı an kişinin şaşkınlık içinde bir şekilde kendisini kaybettiğini fark ettiği an oluyor: sanatta, meditasyonda, anlayışta, hatta bilgide, bir sınırının olmadığını bildiğinde, diğer varlıkla olan bağlantılılığını bildiğinde. TED إذاً يأتي التعاطف حيث تكون انت تكتشف بدهشة انك خسرت نفسك بطريقة ما عن طريق الفن ,التأمل ,الفهم والمعرفة في الحقيقة معرفة انك لا تملك تلك الحدود معرفة انك مرتبط بجميع الكائنات الأخرى
    Ogden senin pasaportunun ya da vizenin olmadığını söylüyor. Open Subtitles الآن اوجدين يقول لي انك لا تملكين جواز سفر او تاشيرة دخول
    - Bu da niyetinin ciddi olmadığını kanıtlar. Open Subtitles وفقط تثبت انك لا تملك أي اعتبار صحيح لي على الإطلاق
    Sonradan koydukları başka bir şeyde de benim DNA'm olmadığını nereden bileceğim? Open Subtitles كيف لي أن أعلم انك لا تمتلك حمضي النووي على شيء أخر قاموا بدسه أيضا؟
    Jant çalmak için diplomaya ihtiyacın olmadığını biliyorsun değil mi? Open Subtitles أنت تعرف انك لا تحتاج الى شهادة لسرقة إطار سيارة، أليس كذلك؟
    'Asla bana senin insan olmadığını hatırlatacak şeyler yapma.' Open Subtitles 'لا تفعل أيّ شئ يذكّرنى انك لا تكون إنسان'
    Adım Twinkie. Hey, bir dizüstün olmadığını fark ettim. Open Subtitles ادعى توينكي، ولاحظت انك لا تملك حاسوب نقال.
    Adım Twinkie. Hey, bir dizüstün olmadığını fark ettim. Open Subtitles ادعى توينكي، ولاحظت انك لا تملك حاسوب نقال.
    Paran olmadığını söyleme sakın. Open Subtitles ولا تحاول ان تقول لي انك لا تملكهم سمعتني؟
    İçinde hala bir kıvılcım olmadığını söyleyebilir misin? Open Subtitles . . ايمكنك إخباري انك لا زلتي لاتشعري بتلك الشراره ؟
    Çünkü arkadaşımın ölümüyle alakanız olmadığına inanmamı istiy orsunuz. Open Subtitles حتى تجعلنى اصدق انك لا علاقة بك بمقتل صاحبي
    Bak, ben de onu sevmiyorum. Hayal gücün olmadığına emin misin? Open Subtitles انظر, انا حتى لا يعجبني الرجل هل انت متأكد انك لا تتخيل هذا ؟
    Bak, ben de onu sevmiyorum. Hayal gücün olmadığına emin misin? Open Subtitles انظر, انا حتى لا يعجبني الرجل هل انت متأكد انك لا تتخيل هذا ؟
    Eğer doğruysa beni uyarmak için söyledikleri şunu söylemem gerekiyor sana, pek anlamış değilsin kızıma ve kızımın şerefine yakışmış olanı. Open Subtitles فان صح ذلك ,فاني مضطر على سبيل التحذير انك لا تفهمي نفسك بوضوح فهذا لا ينبغي بكونك ابنتي وبشرفك
    Ailesine yardım etmiyorsun ve kesinlikle kendine yardım etmiyorsun Open Subtitles انك لا تساعدى أسرته وأنت بالتأكيد لا تساعدى نفسك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more