"بأنّهم" - Translation from Arabic to Turkish

    • olduklarını
        
    • ettiklerini
        
    • göre
        
    • söylüyor
        
    • olduğuna
        
    • söyledi
        
    • onların
        
    • sanıyorsun
        
    • söylüyorlar
        
    • alacaklarını
        
    • olabileceklerini
        
    Hepsi de sosyal bir kulübün üyesi olduklarını, hiçbir şey görmediklerini iddia etmişler. Open Subtitles هم جميعا يدّعون لكي يكونوا أعضاء البعض النادي الاجتماعي، بأنّهم رأوا لا شيء.
    O şeyin yalnız olmadığını roket ve enerji tabanlı silah kullandıklarını ve bir tür görünmezlik aletine sahip olduklarını öğrendik. Open Subtitles و بأنّهم أيضاً يستخدمون الكاشف الضوئي ناهيك عن أسلحة الطاقة القائمة. و لديهم نوعُ من الأدوات التّي تجعلهم غير مرئيين.
    Eğer biri bir şeyle suçlanırsa, ben otomatik olarak suçlu olduklarını varsayarım. Open Subtitles إذا أي واحدِ أبداً متّهم بأيّ شئِ، أنا يَفترضُ آلياً بأنّهم مذنبون.
    Tik tak sesi ile insanları hipnoz ettiklerini biliyor musun? Open Subtitles تَعْرفُ بأنّهم كَانوا يُنوّمونَ الناس بصوتِ دقّ؟
    Okuduğuma göre, onlardan korktuğumuzdan daha fazla onlar bizden korkarlarmış. -Doğru mu? Open Subtitles قَرأتُ بأنّهم عِنْدَهُمْ خوفُ أكثرُ منّا الواحد الذي نا منهم، لا وحقيقةَ؟
    Kaynaklar, çetenin, üç buçuk yılda 1400 cinayet işlediğini söylüyor. Open Subtitles المصادر تقدر بأنّهم إرتكبوا 1400 جريمة قتل في ثلاثة سنوات ونصف
    Ama onlar her ne ise, uzun zaman önce, sebeplerinin seni gerçekten önemseyenlere karşı dürüst olmaktan daha önemli olduğuna karar vermişsin. Open Subtitles لكن مهما كانوا قرّرت منذ زمن طويل بأنّهم كانوا أكثر بكثير من أن تكون صادق مع الناس الذين يهتمّون بك في الحقيقة
    İnsanlar bana baktıklarında bir canavar görüyorlar. Bazen, haklı olduklarını da düşünmüyor değilim. Open Subtitles ما إن ينظر إليّ الناس، إلّا ويرون وحشًا، أحيانًا أفكّر بأنّهم ربّما مُحقّون.
    Bu şirketin çalışanları izinde olduklarını gerçekten hissediyorlar. TED الأشخاص الذين يعملون في هذه الشركة يشعرون بأنّهم يأخذون استراحة من العمل في الواقع.
    Doktor, on beş yaşındayken aileme, evlâtlık olduklarını söylemem gerekti. Open Subtitles ثمّ، طبيب، متى أنا كُنْتُ بعمر 15 سنةً، أنا كان لا بُدَّ أنْ يُخبرَ أبويَّ بأنّهم تُبنّوا.
    Onlar hakkında birşeyler okumuştum, dedem pahalı olduklarını söylerdi. Open Subtitles َقْرأُت عنهم. لكن جدَّى قالَ بأنّهم سيتكلّفوا كثيراً
    Görünüşlerinden uzaylı olduklarını söyleyebilirim. Open Subtitles من النظرة منها، أنا أقول بأنّهم كانوا أجانب.
    Hayat dolu olduklarını göreceksin Open Subtitles أنت سَتَتعلّمُ بأنّهم حقاً البشر الحيوي.
    Ciddi olduklarını fark etmemiştim. Open Subtitles أنا لَمْ أُدركْ بأنّهم كَانوا هذا الجدّيينِ.
    En ağır kapılar. İçerde güvende olduklarını düşündüler. Ama kapıyı kitlemeyi unuttular. Open Subtitles إعتقدوا بأنّهم سيكونون فى امان لكنّهم نسوا اغلاق القبو.
    Evrendeki kötülüğü temsil ettiklerini de duymuştum. Open Subtitles سَمعَت أيضاً بأنّهم يُمثّلونَ أسوأ شرِّ في الكونِ
    Cougars Bu geceki maçı Lynn'ın hatırasına ithaf ettiklerini bilmeni istiyorlar. Open Subtitles بأنّهم يُكرّسونَ لعبة اللّيلةِ في ذاكرةِ لين.
    Ekiplerimin söyledigine göre tedavinizin hiç bir yan etkisi yokmus.. Open Subtitles جنودي يقولون بأنّهم لم يواجهوا أي آثار جانبية من العلاج
    onların kötü ve aptal olduğunu söylüyor. Open Subtitles إنه يَقُولُ بأنّهم كُلّهم أشرار وأغبياء.
    Skaara, doğduğunda, insanların kendilerinin köle olduğuna inanıyorlar mıydı? Open Subtitles سكارا، متى و أين ولدت هل شعبك إعتقد بأنّهم كانوا عبيد ؟
    McGuire, çarşafların yakılacağını söyledi. Open Subtitles مكغواير يقول بأنّهم يذهبون إلى نوع من فرن.
    Bu numaralardan onların bağlantılarını buluruz, ve sonra da onların aradığı numaraları buluruz. Open Subtitles مِنْ هذه الأعدادِ نَجِدُ إتصالاتَهم وبعد ذلك نَحْصلُ على الأعدادِ بأنّهم دَعوا وهكذا
    Hangi derelerin taştığını ya da hangi yolların bubi-tuzaklı olduğunu bildiklerini mi sanıyorsun? Open Subtitles تعتقد بأنّهم يعرفون ماذا يجري معنا من غرق بمياه الفيضانات، والعديد من الافخاخ
    Sonra da kanıt olmadığı için bunu yaptıklarını söylüyorlar! Koyun musun sen? Open Subtitles ثمّ يَقُولونَ بأنّهم عَمِلوا هو لأنه ما كَانَ دليلاً.
    Üzerindeki kıyafetle seni içeri alacaklarını hiç zannetmiyorum. Open Subtitles لا تعتقدين بأنّهم سيتركونك تتجاوزين الحبال وأنت تلبسين هذا
    Okulunu arayıp onların da maruz kalmış olabileceklerini söylerim. Open Subtitles سأتصل بمدرستها وأخبرهم بأنّهم معرضون للعدوى أيضاً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more