Tecrübelerinden de bilirsin ki, bu bizim başarılı olduğumuz bir konu. | Open Subtitles | وأنت تعرف من تجربة شخصية بأن هذه منطقة نحنُ نتفوق بها. |
İnanıyorum ki bu gerçek bir çevresel sorumluluğın başlangıcıdır. | TED | أعتقد بأن هذه هي البداية للمسؤولية البيئية الحقيقية. |
Senin mantığına göre, bu taş seni kaplanlardan uzak tutar. | Open Subtitles | حسب كلامك هذا يمكنني الإدعاء بأن هذه الصخرة تبعد النمور |
Allison'a sevgili yapmak için en iyi yolun bu olduğuna emin misin? | Open Subtitles | هل أنت واثق بأن هذه افضل طريقة للحصول على موعد لـ اليسون ؟ |
Aradığı cevabın bu olduğunu sanmıyorum. | TED | لا أعتقد بأن هذه الإجابة التي كان في انتظارها. |
Memnuniyetle yardım ederim. Ben de bu akşam iş çıkmaz sanıyordum. | Open Subtitles | سعيد بالإلتزام لقد ظننت بأن هذه الليلة ستمر ببطء |
bunlar belli ediyor ki kostümler şu anda dünyadaki faaliyetlerine devam ediyorlar. | Open Subtitles | لتوضيـح بأن هذه البدلات يتم صناعتها في وقتنـا الحاليّ في هذا العالم |
Aslına bakarsanız ben bunların her şeyden erkek meseleleri olduğu görüşünü savunacağım. | TED | في الواقع، سوف أجادل بأن هذه قضايا الرجال، أولاً وقبل كل شيء. |
İzleyerek ve gözlemleyerek kolayca görebiliriz ki bu bakteriler kurbanlarını aramada oldukça iyiler. | TED | ولكن ببساطة من خلال المراقبة والمشاهدة، نستطيع تعلم بأن هذه البكتيريا تتأقلم بشكل جيد للبحث عن ضحيتها. |
Ana fikir şu ki bu ifadeler bize özel bir şeyi hatırlatıyor. | TED | الفكرة هي بأن هذه التعابير تذكرنا بشيء معين |
Öyle görünüyor ki bu felsefe bizi, politik ve sosyal düşünürler olarak pasivize etmek konusunda gerçekten etkiliydi. | TED | يبدو بأن هذه الإيديولوجية كانت في الواقع ناجحة جدًا في منعنا من أن نكون مفكرين سياسيين واجتماعيين |
Ve farketmişsinizdir ki bu güzel manzaralar benzerdir fakat biraz değişik mekanlardandır. | TED | وقد تلاحظون بأن هذه المناظر الجميلة.. متشابهة ولكنها تختلف بعض الشيء. |
Fark ettim ki bu sorunun büyük bir kısmı sistemle ilgili ve çoğunlukla okul sistemimiz sosyal bölünmeyi sürdürüyor, | TED | تعلمون، علمتُ بأن هذه المشكلة هي منهجية حيث يحافظ نظامنا المدرسي على التفاوت الاجتماعي. |
Ama bana ve dava makamına göre bu duygusal bir dava değildi. | Open Subtitles | لكن، كان من الواضح لي وللإدّعاء بأن هذه المحاكمة كانت محاكمةٌ عاطفيّة. |
Ama bana ve dava makamına göre bu duygusal bir dava değildi. | Open Subtitles | لكن، كان من الواضح لي وللإدّعاء بأن هذه المحاكمة كانت محاكمةٌ عاطفيّة. |
Bana göre, bu hedefler üzerinde durulmaya değer ve ileriyi görerek, bunlar sadece birkaç neden. | TED | حسنًا، أنا مؤمنٌ فعلًا بأن هذه الأهداف تستحق البناء عليها وإنجازها، و إليكم بعض الأسباب. |
K.C.'yi etkilemenin yolunun bu olduğuna mı karar verdin? | Open Subtitles | هل قررت بأن هذه الطريقة لتجعلي كاي.سي مسرورة منك؟ |
Ve içimde, buradan canlı çıkmak için tek şansımın bu olduğuna dair bir his var. | Open Subtitles | وأنا لدي شعور بأن هذه الطريقة الوحيدة التي سوف أخرج بها من هنا حية |
Sürprizin bu olduğunu bilseydim, bütün kitaplarımı yakabilirdim. | Open Subtitles | لو عرفت بأن هذه هي المفاجأة لحرقت كل كتبي |
Tek kopyanın bu olduğunu mu sanıyorsun? | Open Subtitles | أتظن بأن هذه فقط النسخه الوحيده ؟ ؟ مانوع الاشخاص الذي تعتقده انا ؟ |
Ben de. Bu yüzden akıllıca olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | أنا أيضا لهذا السبب أعتقدت بأن هذه المقولة ذكية |
Biz de bu konuşma hiç yaşanmamış gibi davranırız. | Open Subtitles | و سنتظاهر بأن هذه المحادثة لم تحدث مطلقا |
Tüm bunlar bir kondom kullanmadan önce insanın aklından geçen şeylerle örtüşmüyor. | TED | علماً بأن هذه الأشياء في مجملها لا تخطر على بال شخص أراد شراء الواقي الذكري. |
Bu bilgisayarın bize söylediği, bu fotoğrafta bir kedinin olduğu ve kedinin nerede olduğu. | TED | هذا حاسوب يخبرنا بأن هذه الصورة تتضمن قطة وأين هي القطة تحديدًا |
Bunun basit bir formül olduğunu farz edelim: x "x" w = y. | TED | إذاً دعونا نتظاهر بأن هذه مجرد معادلة بسيطة، x" x" w = y. |